Kaçamazsınız tradutor Inglês
251 parallel translation
Benden kaçamazsınız. "
I always get my man. "
Kaçamazsınız, çocuklar.
You can't escape, boys.
Kaçamazsınız.
You won't get away.
Hiçbir yere kaçamazsınız, Bay Spears.
You can't escape either, Mr. Spears.
Bu sefer benden kaçamazsınız.
Doggone this confusion!
Kanatlarınız yoksa kaçamazsınız.
Unless you got wings, you're caught.
Hiçbiryere kaçamazsınız.
He can't get away. Right.
- Kurallardan kaçamazsınız.
- You can't escape the rules.
sırtınızı Soytarıya dönebilirsiniz ama ondan asla kaçamazsınız efendim...
You may turn your back on Scaramouche, my lord... but surely you will not run away from...
Kendinizden kaçamazsınız.
You cannot escape yourself.
Davranışlarınızın sonuçlarından kaçamazsınız, Carmody.
I'm afraid you can't escape the consequences of your actions.
Bizden kaçamazsınız!
You can't get away from us!
Kaçamazsınız!
You won't get away, you wench!
Kaçamazsınız sayın bakan!
No evasions, Mr. Secretary!
Kaçamazsınız, şimdi müsadenizle efendim.
No evasions, if you please, sir.
Kaçamazsınız.
You can not getting away.
Kaçamazsınız demiştim.
I... I told you you couldn't run.
Saklanamazsınız ya da kaçamazsınız.
You can't hide or run away.
Kaçamazsınız.
You cannot get away.
Ne kadar hızlı koşarsanız koşun asla kendinizden kaçamazsınız.
No matter how fast you run... you can never run away from yourselves.
Bundan kaçamazsınız.
You cannot get away
Talihsizliğiniz, Madam, benden kaçamazsınız.
Unfortunately for you, Madame, one does not escape from me.
Bundan kaçamazsınız.
This cannot be escaped.
İçinizdeki ve dışınızdaki bir nebze çirkinlikten kaçamazsınız.
You can't avoid a little ugliness from within and from without.
Artık kaçamazsınız.
No, you're on. You're definitely on.
Yagyu'dan kaçamazsınız.
You can't escape the Yagyu.
Kaçamazsınız.
You cannot escape.
Fransız Guyana'sının ceza kolonisine hoşgeldiniz burada mahkumsunuz ve hiçbir yere kaçamazsınız.
Welcome to the penal colony of French Guiana whose prisoners you are and from which there is no escape.
Size söylemiştim... elimizden kaçamazsınız
I already told you... you can't get away
Mekke'nin efendileri, kaçamazsınız,... zaman ve kötülük sizin hakkınızdan gelecektir.
Chiefs of Mecca, you cannot flee, the time and the evils will be right of you.
Kefaret ödemekten kaçamazsınız.
One can't escape expiation.
Benden kaçamazsınız, bayım.
You can not escape me, sir.
Hiç bir yere kaçamazsınız ahbap.
This ain't no off-ramp, dude.
Siyah kuleden bu kadar kolay kaçamazsınız.
You can't escape from the black tower that easily.
Hayır, Binbaşı. Basından o kadar kolay kaçamazsınız.
- You can't escape the press that easily.
Otobandan asla kaçamazsınız.
You're never gonna make it to the freeway.
Hiçbir şeyden kaçamazsınız.
You can't get away with anything.
Bu kadar kolay kaçamazsınız.
You don't escape so easily.
Kaçamazsınız!
You won't get away!
Sonsuza kadar kaçamazsınız.Lazer herşeyi delip geçebilir.
You can't run forever, and lasers can burn through anything.
Bu kadar yoğun araştırmadan kaçamazsınız. Ve kuşkusuz, görüldüğü yerde vurulacak konumda olacaksınız.
You can't escape that kind of concentrated effort, and I don't doubt that you will be in a shot-on-sight status.
Dinleyin, çocuklar, bu şeyden kaçamazsınız.
Listen, children, you can't run from this thing.
- Kaçamazsınız.
- You can't get away.
Kaçamazsınız.
You can't get away.
Üniversite tahsili, bir yere kaçamazsınız.
University education, you can't beat it.
İçerdekiler elleriniz havada dışarı çıkın. Kaçamazsınız...
You inside there...
Teksas'ın gözü üzerinizde... Bundan kaçamazsınız!
You cannot get away
haklısın ama başka yöntemlerde var asla kaçamazsınız
You're smart people
Kaçamazsınız, sıkıştınız aziz dostum.
We've got you now.
Kaçamazsınız.
You can't escape.
Ve ortalığı kızıştırıp, ondan sonra kaçamazsın da.
And you can't start a bonfire and then run away, either.