Kaçmış tradutor Inglês
5,174 parallel translation
... bir hayır toplantısında, bir erkeği vahşice bıçakladıkları yerde yetkililerden kaçmışlardı.
... eluded authorities at a charity gala, where they brutally stabbed a male guest.
Maalesef ki bu Bay Sikes'ın içine adi bir gezgin kaçmış.
Well, unfortunately, Mr. Sikes here is occupied by some low-life traveler.
Kızlarınız niçin kaçmış olabilir?
Do you know why your daughters wanted to leave?
Şimdiye kaçmış olduğunu düşünmüştüm.
I thought you would've run off by now.
Ailesi dışarı kaçmışlar ama küçük kız içeride tek başına mahsur kalmış.
Some of her family runs outside, but the little girl gets trapped inside by herself.
Hapse tıktığım bir adam kaçmış ve nereye gideceğine dair bir fikrim var.
A guy that I put in prison got out and I have an idea where he's headed.
Kaçmış.
She got away.
Kaçmış olmasını diliyordum.
I was really hoping she got away.
2 gün önce Abashiri'den kaçmış.
Two days ago, he broke out of Abashiri.
Tanida'ya yapılan baskının gecesinde kaçmış.
He escaped the night of the raid that took Tanida.
Külotu araya kaçmış.
Picking his wedgie.
Külotu araya kaçmış.
Picking his wedgie. Picking his wedgie.
Oraya bir kurbağa kaçmış gibi bir ses çıkarıyorsun.
Sounds like you got a frog trapped in there.
Yiyecek bir şey olmadığından ve hasta bir koca ile kaldığından annesi kaçmış.
With nothing to eat and an ill husband, her mother ran away.
- Kaçmış.
He escaped.
Kaçmış.
She ran away.
Yine kaçmış.
She took off again.
Benden kaçmış.
She ran away from me.
Ne sandın beni sen, hastaneden kaçmış akıl hastası mı?
What do you think I am, an escaped mental patient?
- Fazla mı kaçmış?
- It's too much?
Dişine bir şey kaçmış.
You got something in your teeth.
Senin de kalbine bir şey kaçmış.
Mm-hmm, you got something in your chest.
Ya da burada kalır ama oraya kaçmış numarası yapar.
Or stay here and pretend to run back there.
Julian kaçmış.
Julian got away.
Edward Lee Howard ülkeden kaçmış.
Edward Lee Howard fled the country.
Görünüşe göre biri onlara haber vermiş, onlar da kaçmış.
Apparently, someone tipped them off and they escaped.
Failler kaçmış, bir kadın ve bir erkek.
The perps got away, man and a woman.
Aşırıya kaçmış, çok barbarca.
It's barbaric overkill.
Kaçmış olmalılar.
They must have escaped.
- Hayri öldü. Civan teknesiyle kaçmış.
Hayri is dead, Civan took off on his boat.
- Kanallara kaçmış olabilir.
She may have gotten into the ducts.
Ya da kaçmış gibi yaptı... böylece suçluluğuna ve sempatine oynayabilsin. - Tabii, öyledir.
Or he pretended to escape so that he could play on your guilt and sympathy.
Rollo, Prenses Aslaug, Siggy Prenses Aslaug'un oğulları, hepsi Kattegat'tan kaçmış.
Rollo, Princess Aslaug, Siggy, Princess Aslaug's children, they've all fled Kattegat.
Çocuklar dersten kaçmış.
The kids are truant.
- Kaçmış.
She ran away.
Galiba duydukları tek şey Wyatt ile kaçmış olduğundu. Onun dışında başka bir şeyi değil.
I think all they heard was that you ran away with Wyatt and, you know, not anything else.
Dağınık saçlı oğlanla mı kaçmış gerçekten?
Did she really run away with the mop head?
Gemiyle gizlice kaçmış.
He stowed away on the dropship.
Bunun sorumluluğunu üstleniyorum. Ama kaçmış olması benim suçum değil.
I take responsibility for that, but it's not my fault that she got out.
Bir tanesi gözünüzden kaçmış!
Hey, you missed one!
Ama bir kutu elinden kaçmış.
One box managed to slip through.
Bu otelde adı meçhul kalacak biri çalışıyordu karısı bir İspanyolla kaçmıştı.
Someone who works right here at this hotel... He will remain nameless... But his wife just ran off with a Spaniard.
Soygun biraz aşırıya kaçmış.
Mugging gone bad, right?
Bhaiyaji, hedef kaçmış!
Bhaiyaji, the target got away!
Hastaneden kaçmış.
- She broke out of the hospital.
Kelepçelerden kurtulup, Kaçmış.
She broke the restraints, OK?
Gece olunca da kaçmış.
He fled overnight.
Amerikalılar kaçmış.
_
Turner kaçmış mı?
- Turner escaped?
Annesi yıllar önce kaçmış.
There's this kid- - he's eight.
Kaçmış!
He's escaped!