Kaçtım tradutor Inglês
7,038 parallel translation
O öldü ve bende kaçtım.
She died and I got to escape.
Kayınço'nun yerinde olmak isterdim yanında senin gibi biri olduğundan endişe edecek bir şeyi yoktur uzun lafın kısası ziyafette sohbetimize devam ederiz ben kaçtım.
I sincerely envy your father-in-law. He shouldn't have any worry as he has a strong man like you right next to him. Anyway, let's talk more at the feast later.
Sonra bu sabah o uyanmadan gizlice kaçtım.
Then I snuck out this morning before he woke up.
Ben kaçtım.
Okay. I'm out of here.
Evden kaçtım ve giderken duvara birkaç kelime yazdım.
I run away, and I put two words on the wa / I when I left.
Bütün gece kaçtım.
I've been running all night.
- Ben kaçtım!
- Have a good day
O kadar uzun zaman karanlıktan kaçtım ki... Yine de kendimi daha karanlık bir yerde buldum şimdi.
I have run from the darkness for so long only to find myself in a place darker still.
Uzun zaman önce ondan kaçtım. Hâlâ da kaçıyorum.
I fled from her long ago and have been running ever since.
Evden kaçtım.
I ran away from his house.
Kaçtım.
I'm gone.
16 yaşında evden kaçtım, sokaklarda yaşadım.
I ran away when I was 16, slept on the street.
Ben kaçtım.
I'm out.
Neyse, kaçtım.
Anyway, got to go.
İdam edildikten sonra, başkentten kaçtım.
After he was executed, I fled the capital.
Elinden kaçtım.
Got off on it.
Korkak gibi geceleyin kaçtığımı.
Fled into the night like some coward.
Bir şeylerden kaçtığım doğru olabilir.
Well, I like to think I might be running to something.
Kaçtığımız öğrenilmeden harekete geçmeliyiz.
We gotta get moving before they find out we escaped.
Sanırım dairesinde aradığı şey oydu, ve benden aldı ve kaçtı.
I think that's what he was looking for in her apartment, and he took it off me and ran.
Dün gece kaçtığım için çok özür dilerim.
- Hi. I am so sorry I passed out last night.
Kaçtığım gün...
And the clay I escape..
Benim hanemden birinin yardımıyla kaçtı.
Aided by someone within my household.
Eichmann, soykırımın mimarı, milyonlarca Yahudi'nin katlinin sebebi, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Arjantin'e kaçtı.
Eichmann, architect of the Holocaust, responsible for the deportation and murder of millions of Jews, escaped to Argentina after World War II.
Sana yaptığım kısıtlama büyüsünden sonra o kaçtığın kafes gofret kutusu gibi gelecek.
The restraining spell I've got on you is going to make the cage you just escaped seem like a Kleenex box.
Kaçtığımı fark edecekler.
They're going to know I'm gone.
Aleister'dan kaçtım.
I got away from Aleister.
- Kaçtılar mı dedin?
Ran away?
O şekilde kaçtığım için özür dilerim ama hayat sloganımı bilirsin :
I'm sorry that I had to run off the way I did, but... you know my motto :
Kaçtığında, gördüğüm en kötü sahte telefon aramasıyla tabii çok kızmıştım, neredeyse dürüm sipariş edecektim.
When you ran out- - on the worst fake phone call I've ever heard- - I was so mad, I almost ordered a burrito.
- Kaçtığımızı biliyor.
- He knows that we're out.
- O kadar itici ki meme uçlarım içeri kaçtı.
- Yeah. Oh, that's so unappealing, my nipples inverted.
- Kaçtı mı?
He did?
- Her neyse. İştahım kaçtı.
I lost my appetite.
- Keyfim kaçtı.
- I'm indisposed.
Sence Sam gerçekten kaçtı mı?
Do you think Sam really ran away?
Olay yerinden kaçtı ve her şey yolunda ama yardımınıza ihtiyacım var.
He has fled the scene and everything is okay, but I'm gonna need your help with something.
Onu kurtarırdım ama kaçtı...
I would have saved him, but he ran away.
Kaçtılar mı?
Did they run away?
Kaçtığımda yardım çağırırım.
Once we're clear, I'll call for help.
- Hadi ama. İnsanlar zamanında Alcatraz'dan bile kaçtı, hem ben sadece 4 sokak ötedeyim.
People have escaped from Alcatraz before, and I'm only four blocks away.
Kaçtığını ve onları terk ettiğini sanmıştım.
I thought you'd go running away and leave them.
Hayır, iştahım kaçtı.
No, I just lost my appetite.
Lazer Takımı kaçtı ve ellerinde silahları var.
I repeat, Lazer Team is on the loose, and they're considered armed and dangerous.
Yaklanırsam gardiyanla kavga ettiğini ve yardım almak için kaçtığımı söyleyebilirim.
If I get caught, I can say that... You quarreled with the jailor and I fled for help.
Nasıl kaçtığını hâlâ tam kestiremedim.
I'm still foggy on how you escaped.
Güç kaynakları yok olmadan önce kaçtıklarını mı düşünüyoruz?
do we really think they bailed before their power went down?
Kaçtığım için özür dilerim.
Well, i'm sorry for running away.
- Hayır, Kızılderili kaçtı, tamam mı?
He lit a fire. No, the Indian got away, okay?
Baban mı kaçtı evden?
Did your daddy run away?
Diğer adamlar ateşten ve sesten kaçtılar, ben ise bunu araştırdım.
When other men shied away from the fire and the noise, I sought it out.