Kaçıs tradutor Inglês
42,762 parallel translation
Kaç yıldır Connor Mason'la çalışıyorsun?
You forget what I do for a living. You've worked with Connor Mason how many years now?
Ama asıl uykumu kaçıran şey annen.
But what's really been keeping me awake is your mother.
Bakalım bu sepette kaç yumurta var.
Let's go see how many eggs are in this basket.
- Uyku numarası kaç?
What's the sleep number?
Aklını kaçırmış resmen.
He's the crazy idiot.
Nereden bakarsan bak, kaçığın teki.
No matter how you look at hershe's obviously got a screw loose.
- Peki kaç şirket bunu sihirbaz pelerini yapımında kullanıyor?
Okay, so how many companies have made a magician's cape out of it?
Anghela'nın Tanrı'nın elçisi olduğunu kaç kez kanıtlamalıyız?
how many times do we have to prove that Anghela is God's messenger?
Aklını kaçıracaksın.
It's gonna blow your mind.
Kesinlikle kaçırmamalısın.
It's a can't-miss.
Dolayısıyla SBK'nın iki üyesi, Bir rakibi kaçırırlar ve onu öldürmeyi düşünüyorlar.
So, two members of SBK, they abduct a rival, and they intend to kill him.
O kaçıyor.
He's on the run.
Demek istediğim, onun bir kaçırma olduğunu ve onu sınırladığını öğrendiler.
I mean, they found out he was a snitch and capped him.
Bu kaçıranın konuşması.
That's quitter's talk.
Fizyoterapisti duydum Makyaj için vakit kaçırdığını söylerken, Bu yüzden insanlara oturumlara gideceğini söylediği mümkündür,
I heard the physical therapist say he had missed time to make up, so it's possible he told people he was going to the sessions, but really he canceled it or cut it short.
Gerçekten aklımı kaçırmış olmalıyım!
Ugh! I must be crazy! Really!
Bilmeden de olsa, sık sık gittiği yerleri ağzından kaçırmıştır.
Unconsciously, he's bound to drop hints all over places he frequents.
Polis onun suç ortağı olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak hapisten kaçışının altında yatan nedeni soruşturmaya devam ediyor.
Police have not ruled out the chance that Mr. Ma might have an accomplice in his escape, and are continuing the investigation.
Ve koruyucu ailelerle büyütülürken doğruyu ve yanlışın farkını öğretecek kimsenin olmadığını ya da kaçıp sokaklarda yaşadığımı hamile kalana kadar sadece çaldığım şeyleri yediğimi ve arabamda uyuduğumu sana anlatırken kendimi haklı çıkarmaya çalışmayacağım.
And I'm not gonna try to justify it by telling you I was raised in the foster system with no one to teach me the difference between right and wrong, or that I ran away when I was 13, lived on the streets, eating only what I could steal, until I got pregnant and ended up sleeping in my car.
Hepsi aklını kaçırmış.
They must be crazy.
Pilota uçağın kaçırıldığını söyle.
Tell the pilot the plane's been hijacked.
Bir uçak kaçırıp gece yarısı uçaktan atlaması... Bu büyük bir olay.
The fact that he was able to hijack a plane, and then jump out of it mid-flight at night... that's major.
Kaçışı için yem bulması gerektiğini anlar.
So, he figures he needs a decoy to make his getaway.
Hatta soygun tarihindeki en gülünç kaçış taşıtını seçmiş olabilir.
He actually chooses what might be the most ludicrous getaway vehicle in the history of heists.
Kaçışını hızlandırmak için makara sistemi bile kurdu. Böylece kendini küçük derede çekebilecekti.
He had even devised a pulley system to speed up his escape... so that he could propel himself down the slow creek.
Alışılmadık kaçışı polisi geçtiği anlamına geliyor ve dakikalar sonra suç ortağıyla buluşur.
His unconventional getaway means he slips past the police, and minutes later, he's meeting his accomplice.
5 Nisan Pazar sabahı saat 6.44'te... GERÇEK GÖRÜNTÜ... hazineyi kendi kaçış minibüslerine yüklerler ve sabahın erken saatlerinde ilerlerler.
At 6 : 44 a.m. on Sunday, April 5th... they load the treasure into their getaway van... and make off through the early morning streets.
Bunu yeğenimin çekmecesinden aldığımı daha kaç kere söylemem gerekiyor?
I told you so many times that this was my niece's! I took it from her drawer!
Aklını kaçırmış olmalısın!
You must be out of your damn mind.
Aklını kaçırmış olmalı.
He must be insane.
Onun diyarının kapısı şimdilik mühürlü ama bu, kaçınılmaz bir şekilde zamanla oluşan çatlakları tenzih etmiyor.
The doorway to his realm is sealed for now, but it doesn't exonerate the cracks that inevitably form over time.
Kaçışımızdan ne kadar az bahsedersek o kadar iyi.
Tobias! The less said about our escape, the better.
Kaçıyor.
He's getting away!
Bir şey Karanlık Diyar'dan kaçıyor! Dikkat edin!
Something's escaping from the Darklands!
Kendine gelince tek bir öğünü bile kaçırmıyorsun. Ama telefonun ne kadar acıkmış olabileceğini umursayan yok.
You don't miss out on one meal for yourself and eat so well but don't you get the idea that he might be hungry?
Babamın sırf sana babalık yapacağım diye koruyamadığı ve elinden kaçırdığı bir sürü şey var.
In order for my father to became yours, there are many things that he failed to protect and ended up losing.
- Kaçırılan bir kadın olduğunu da söyleyin.
You have to tell them that there's a woman that's been kidnapped.
Önce kaçık Ma Dae Young'u yakalayalım.
Let's first catch that crazy bastard Ma Dae Young.
Kaçış sırasında olması muhtemel çizik bir bölge var.
There is a section that shows traces of be scratched during escape.
Beş defa geldiyse o zaman kaç kupon almış demektir?
Let's say that he came by five times. Then how many coupons should he ideally get?
Kızarmış tavuk kaç para?
How much is a fried chicken?
"Kızarmış tavuk kaç para? İstesem tüm dükkânı satın alırım."
"How much is a chicken?"
Annesi aklını kaçırmış ve çok geçmeden hasta düşüp ölmüştü.
And his mother, the king's bride, had gone mad. And then she grew ill and died.
Kaç yaşındaydı, dört mü?
She's what, four?
Dico? Kaç kaç oldu. Hâlâ 1-1.
- Dico, dico, what's the score?
Kaç kaç oldu?
What's the score?
Brezilya bir pas daha kaçırıyor.
- And there's another missed pass for Brazil.
Herkes hayatında... böyle bir ânı bir kez - benim durumumda bir kaç kez - yaşadığını söylediğinde haklıydı.
He was right when he said in everyone's life there comes a time or, in my case, many times...
Başarısız olacağımız kaçınılmazdı.
It was inevitable that we will be failures.
Kaç tane geriye doğru üç kat sıçramış?
How many have done a triple jump backwards?
Bir grup hergeleyle bira içebilmek için kızının dans resitalini mi kaçıracaksın?
You're gonna miss your daughter's dance recital so you can drink beer with a bunch of degenerates.