Markiz tradutor Inglês
225 parallel translation
Saygılarımla Markiz Tergall
Honestly. Marques de Tergall
Markiz, gece yarısına doğru satıştan aldığı 250 bin frank ile evinin yolunu tutmuştu.
As night fell, he took the 250,000 francs from the sale and headed home.
Kötü bir halde eve dönen markiz karısına mücevherlerin ve 250 bin frankın çalınışını anlatır.
Returning home with bad news, the Marquis tells the Marquise about the theft of both jewels and 250,000 franks.
Şiddetli ve aniden gelen bir baş ağrısı sebebiyle markiz konuklarına eşlik etmemeye karar vermişti.
Due to a sudden and violent headache the Marquis resignates to accompany his guests.
Sevgili markiz, daha henüz istediğin miktarı toparlayamadım ama yarın 500 bin frank hazır olacak ve ben getireceğim. Sevgilerimle, L. Deslange
Ms. Marquise, I could not collect all the money which you asked, but tomorrow the 500,000 francs will be avaible for your disposition and I take them to you as soon as possible.
Ama neyse... kral bani gördüğünü markiye anlattığında, marki bunu markize anlatacak... ve markiz de Chambro düşesinin en yi dostu.
But anyhow, when the king tells the marquis that he saw me, the marquis will tell the marquise, and the marquise is the best friend of the Duchess of Chambro.
Saçlarımı farklı şekillere sokup her türden bıyık ve sakal kullandım ve markiz, albay, doktor, avukat fabrikatör, mimar ya da bahisçi oldum.
I had all sorts of haircuts... with moustaches and beards of all sizes... as a marquis, colonel, doctor, lawyer... industrialist, architect or bookmaker.
Ben burada oldukça ona iyi davranılacak. Buradaki tek markiz olduğumu unutmayın. Toprakları tefecilerin elinden kurtarmak için yıllardır uğraşıyorum.
Remember that I am the only man under the rank of marquis have fought for ten years to extract land hands of moneylenders and I will not be like them.
- Pardon Markiz!
Pardon, Marquise.
Bu sizin para kaybettiğiniz markiz efendim.
Mind your nose, squire.
Markiz de Maynes nerede?
Where's the Marquis de Maynes?
Noel, Markiz de Maynes.
Noel, the Marquis de Maynes.
Aline, bu Markiz de Maynes.
Aline, this is the Marquis de Maynes.
bazılarına göre Markiz de Maynes'in daha güvenilir olduğunu söyleyebilirim... evet kraliçe onu koruyucum olarak atadı.
However, I would say that the Marquis de Maynes... is more reliable than some. Yes. Her Majesty's appointed him as my guardian.
bunu en iyi Markiz, Doutreval'dan öğrenebilirsin.
The way you teach the Marquis, Doutreval.
Markiz?
The Marquis?
Doutreval sadece Markiz de Maynes'a hizmet eder.
Doutreval serves only the Marquis de Maynes.
Markiz de Maynes temmuzun ilk haftasında evleniyor.
The Marquis de Maynes takes a bride the first week in July.
Markiz de Maynes bu sabah gelmeyecek.
The Marquis de Maynes is not riding this morning.
Markiz de Maynes mecliste değil... çünkü majesteleri kraliçenin emriyle Saint-Germain-en-Laye'deki genç doğum yapan bayanlar için düzenlenen... bir doğumevini denetlemek için görevlendirildi.
The Marquis de Maynes is absent from the assembly... having been ordered by Her Majesty the Queen to inspect the orphanage... for young ladies of noble birth at Saint-Germain-en-Laye.
Markiz de Maynes şuan mecliste değil... Majesteleri kraliçenin emriyle... Versailles'daki su kanalizasyon işleri ile ilgili rapor hazırlamak için görevlendirildi.
The Marquis de Maynes is absent from the assembly... having been ordered by Her Majesty the Queen... to report upon the waterworks at Versailles.
Şimdi bugün Markiz de Maynes'in varlığından bizi yoksun bırakan ve... aniden ortaya çıkan görevin ne olduğunu sorabilir miyim?
Now may I ask, what pressing assignment... robs us of the presence of the Marquis de Maynes today?
Noel, Markiz de Maynes bizlerle.
Noel, Marquis de Maynes.
Markiz de Maynes'nin son oğlusun.
You are the natural son of the late Marquis de Maynes.
- Markiz oldukça üzgün.
- The marchioness is quite upset.
Birde erkek arkadaşı var, markiz denen türden,... uzun süredir denizde olan biri.
Then there's her boyfriend, a long drink of cold water... called the marquis or something or other.
Markiz elması.
A marquise diamond.
Markiz şekilli elmas.
A marquise-shaped diamond.
Markiz.
Marquise.
Bay Pontano, bu Markiz Gentili.
Mr Pontano, this is Marquise Gentili.
Dilenci adamın sözünü dinledi ve şatoya giden uzun yolu tırmandı... Ona söylendiği gibi orada Markiz, düğününü bir ziyafetle kutluyordu.
The beggar took the man at his word... and climbed the long road to the castle... where, as he had been told... the Marques was celebrating his wedding day with a feast.
Artık Markiz tarafından tamamen unutulmuştu.
Now, completely forgotten by the Marques.
Affedersiniz Markim, geciktim ama şarap mahzeninin anahtarları Markiz hanımefendide olduğu için onu uyandırmak zorunda kaldık.
Forgive the delay, Marquis, but I had to wake the marchioness for the keys to the wine cellar.
- Markiz sırayı söyleyecek!
The Marquise will give the order!
- Markiz, tatlı bisküvilerden bir kornet, - Belki tatlı gülüşünü bulmana yardım eder
Marquise, a cornet of sweet wafers to help you find your sweet smile.
- Evet.Markiz hayatımı kurtardı.
Yes, the Marquise saved my life.
- Markiz Büyük Şef'le konuşacak.
The Marquise will speak to Coësre.
- O pis köpeğin gittiği düşünülürse, artık açıklayabilir misin, markiz?
Now that that scum has gone, can you explain, Marquise?
- Oh, markiz!
Oh, Marquise!
- Peki, Markiz.
Yes, Marquise.
- Markiz buraya gel.
Marquise. Come here.
- Markiz bu da.yeni elbiselerinizi ödemek için.
Here, Marquise. To pay for your new dress.
- Daha markiz değil. Ve artık çalmıyoruz.
The Marquise is no more, and we no longer steal.
- Markiz, içeride onu düzeltiyor.
The Marquise is raking it in.
- Markiz akıllı biridir bunu hep biliyordum.
The Marquise is a clever one. I always knew it.
Bana Dul elbiseli Markiz derdin!
You called me the Marquise of Dull Dresses.
- İtiraflarını hatırlıyorum, herşeyi istediğini hatırlıyorum. - Markiz de Plessis-Belliere olmak istiyorsun.
I remember your confession, that all you wanted was to be Marquise de Plessis-Belliere.
- Tabiki Markiz de Plessis-Belliere olarak!
To be Marquise de Plessis-Belliere!
- Markiz burada, Lütfen oturun.
Here is the future Marquise. Please take a seat.
- Markiz önce yüzük takacak. - Ve ben derimki önce Mösyö sözünü yerine getirsin.
So the Marquis will place the ring before, and I do mean before, he says "I do".
- Efendim, böyle girdiğim için beni affedin ama majestelerinin bilmesi gerektiğini düşündüm. - Şu Madam Markiz Montespan uyanık biridir.
Sire, forgive me for intruding, but I thought Your Majesty should know that Madame the Marquise of Montespan is awake.