Mç tradutor Inglês
81,381 parallel translation
Hollow'un gücünü arttıran ve onu öldürülemez yapan totemini koruyan bir yardımcısı var.
The Hollow's got some acolyte protecting a totem that magnifies her power, making her unkillable.
Elijah, Hollow'un elinde. Bu şeyi ve yardımcılarını bulup birçoğunu öldürürüz.
The Hollow has Elijah, so we find this thing and its acolytes, we slaughter the lot of them.
Bu hırsız yardımcıları neyin peşindeyse Hollow'dan bağımsız çalışıyorlar.
Whatever those thieving acolytes are up to, they function independently of the Hollow.
Tam o sırada da yardımcıları bana saldırıp engel oldular.
Now, that's when those acolytes showed up and stopped me.
Yardımcıları kitabı aldı.
The acolytes took the book.
Yardımcılarının elinde.
It's still with the acolytes.
O yardımcılardan birine mi benziyorum.
Do I look like one of these acolytes?
Memnuniyetle. Yardımcı olacak bir şeyler söyler söylemez. Çünkü Freya onu gölge diyarına attığında tarikatının onu parçalamak istediğini hatırlıyorum.
Gladly... once she tells us something that could be of help, because, as I recall, when Freya kicked her into this drab shadowland, her brethren wanted to tear her apart.
Teyzem öğrenmeme yardımcı oluyor. Ama bazı şeyleri kendim çözüyorum.
She's helping me learn, but some stuff I figured out on my own.
Sormak istediğim, kendisini ayırt edebilecek izleri var mı? Yara izi, dövme gibi, vücudu tanımlamamıza yardımcı olacak herhangi bir şey?
I meant, does he have any distinguishing marks, scars, tattoos, anything that would help us to identify his body?
Nicky ile ilgilenmemize yardımcı olmak için burada olmandan memnunuz.
Uh, we... We're just so happy that you're here to... to, uh, help take care of Nicky.
Yardımcı olabilir miyim?
Um, can I help you with something?
Sen, tanıtımcı.
You, PR Guy.
- Sen yapımcı mısın?
- You're supposed to be a producer?
Judy'nin tanıtımcıya danışması lazım.
Judy need to do her consult with PR.
Katılımcıyım.
I am a participant.
Aktif bir katılımcıyım.
I am an active participant.
Melek yatırımcılık.
I am an angel investor.
Ayrıca şunu söyleyeyim sadece yatırımcı değil, müşteri de olsam çok daha iyi olur.
Plus, I'll tell you what... I bet it would feel a lot better if I wasn't just an investor, and I was also a client.
Buraya he gece menejerler ve yapımcılar geliyorlar, yani anlardan dengeli davranmalarını bekleyeceksen daha çok bekleyeceksin
I got agents and producers packing this place every night, because if you're waiting for them to act stable, you got a long fuckin'wait.
Size nasıl yardımcı olabilirim?
How can I help you?
Bunu bir bütün yaşam kenti karşı yardımcı olacağını düşünüyorum?
You think that will help against a whole living city?
Yatırımcı mektuplarına birkaç afilli isim de ekleyebiliriz.
And we could add some classy names to the investor letter...
İstediğimiz kadar hızlı olmayabilir ama en azından yatırımcılarımıza...
It may not be fast, but at least we'll be able to show our investors...
Mezuniyet zamanı gelince geleceğini güvenceye almada yardımcı olabilirim.
And come graduation, I can be useful in securing your future.
Yiyişmek istersen bana haber ver, çünkü başka cinsiyete geçişte seve seve yardımcı olurum.
Well, let me know if you wanna make out because I would totally be into helping you transition.
Bir yardımcı profesörün maaşını
I've clearly miscalculated the salary
Sen benimle birlikte olmak için gelmedin, sana matematikte yardımcı olmam için beni kullanmaya geldin.
You didn't come to be with me, you came to use me to help you with math.
Ben sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.
I was only trying to help.
Başka ne yardımcı olur biliyor musun?
You know what else might help?
Sana nasıl yardımcı olabilirim?
Let's hear it, Josh. What can I do ya for?
Hayır, Philipp Lenard'ın yardımcılığı.
Assistant to Philipp Lenard.
Yardımcı olabileceğimiz başka bir şey var mı efendim?
Is there anything else we can help you with, sir?
Belki ben yardımcı olabilirim.
Perhaps I can help.
İtiraf edersem, bunun mahkemede ve çocuğumla ilgili yardımcı olacağını söyledi.
She said if I confessed, it would help me in court and with my boy.
Hiçbir şey, ölü beyaz bir kız gibi kariyere yardımcı olmuyor.
Nothing like a dead white schoolgirl to advance a few careers.
Yardımcı olabilir miyim?
Can I help you?
Konferans katılımcıları listesinde var. Ama 30 dakikadır giriş yapmamış.
She is on the list of conference attendees, but as of 30 minutes ago, she hadn't checked in.
Başka yardımcı olacağım konu var mı?
Can I help you with anything else?
Uh, Kasa nasıl yardımcı olabilir, hmm?
Uh, how can the Vault be of service, hmm?
Nasıl yardımcı olabilirim?
How may I be of assistance?
Lütfen, beni ve yardımcılarımı bırakırsanız henüz çok geç değil
Please, if you would release me and my assistants, it's not too late. Who ordered you to come here?
Şimdiki an, davayı çözmemize yardımcı olacak görgü tanığını bulmakla ilgili.
This moment is about finding a witness to help solve a case.
Farkındalığın hafifliği ve berraklığı davayı çözmemize yardımcı olur.
The lightness and clarity of mindfulness will help us solve the case.
Nasıl yardımcı olabilirim?
How may I help you?
- Yardımcı olabilir miyim?
Can I help you with something?
- Yardımcı olabilir miyim?
- Can I help you?
- Kızlar, yardımcı olabilir miyim?
Hey! Ladies, can I help you?
Jack Pearson'ın ofisi. Nasıl yardımcı olabilirim?
Jack Pearson's office.
Çalıp çırpmaya ve ırk ayrımcılığına devam edecekseniz beni serbest bırakabilir misiniz?
Now, if you're gonna keep stealing and being culturally, um, problematic, uh, you think you can set me free?
Hayır, yardımcı olmuyorsun.
No, no, no, that is not helping. Thank you.