Nath tradutor Inglês
194 parallel translation
- ben Prem Nath.
I am Prem Nath.
- Kashi Nath nasıl? - Kashi Nath!
- How about Kashi Nath?
Koşarsa ikiye ayrılır!
- Kashi Nath! If he runs, he'll split!
Kashi bir tarafa, Nath bir tarafa!
Kashi this side and Nath on the other!
- Kashi Nath nasıI?
- How about Kashi Nath?
- Kashi Nath!
- Kashi Nath!
Sokayım sana, Nath, günün ortasındayız.
Fuck me, Nath, it's the middle of the day.
Nath, nasıl gidiyor?
Nath, how is it going?
Nath!
Nath!
Lanet olsun, Nath!
Damn it, Nath!
Nathji!
Mr. Nath!
Bir gün öğreneceksin, küçük Na ciğim.
Don't worry, one day you will know, little Nath.
Üstelik eminim, Nat benden çok şey aldı.
But Nath, he got lots of stuff.
Nat, belki onları sonra okumaktan keyif alırsın.
Stop fighting. You know, Nath, If you keep them, one day you'll be able to read them.
Hayal gücünüzle, bir yolunu bulursunuz!
Hurrah! Nath! I have total confidence in your imagination,
Nat!
Nath.
Koş!
Nath. Don't let go off my hand!
Ve eğer Nat hala sihri okumamışsa kitaplarımızın sayfaları kadar boş olacağız.
And if Nath hasn't read the magic words by then we'll become as washed-out as the pages of our books.
Yeni müşteri.
- Will Nath manage to read? Bad news.
Angelica, hadi tatlım Adrian'a gidiver.
Angélica. Go to Adrien's, dear, perhaps Nath is there.
Merhaba Adrian, Nat seninle mi?
Hi, Adrien. Is Nath here?
Hayır ama pek uzakta olamaz.
Nath? No, no. I waited for you all morning but...
Hadi Nat, bizi buraya getirdin.
Come on, Nath, you brought us all the way here.
Onu dinleme!
Don't listen to her, Nath.
Hadi Nat! Sihirli heceleri oku.
Come on, Nath, read the magic words.
Nat nerede biliyorum.
I know where Nath is.
Nat. Baba geldi!
Nath, it's dad.
Nat!
Nath?
Tamam Nat, kitapları toplar, eve götürürüz.
All right, Nath, we are bringing the books back.
Ve Nathan, Nathan nerede?
- And Nath... Nathan. Where's...
Brij Nath.
Brij Nath.
Ben Brij Nath.
I'm Brij Nath.
Jane, Nath'den ayrıl, buluşma noktasında beni bul.
Jane, tie it off with Nath and meet me at the rally point.
Anne, Nath ibnelik yapıyor.
Mum, Nath's being a fag.
Anne, Nath üstüme işedi!
Mum, Nath's just pissed on me!
Hey, Nath.
Hey, Nath.
Büyük bir yudum al Nath.
Have a big scull of it, Nath.
Nath bir patlama esnasında duyma yetisini kaybetti. O zaman küçüktük, ve şöyle bir şey yaptık ona ameliyatla benim kulak zarlarımdan birini naklettik.
Nath lost his hearing in this explosives accident when he was little and we did this thing, right, where we had an operation where I had to give him one of my eardrums.
Küçükken Nathan ile aramız çok iyiydi.
When we were little, we're, like, me and Nath, we were good mates.
Nath hep garip bir boklar peşinde.
Like, Nath, like, he's always doing weird shit and stuff.
Ben ve Nath okulu bu sene bitiriyoruz. Ve çiftlikte beraber çalışıp babamızın hayalini tamamlayacağız.
So me and Nath, like, we finish school this year and we're gonna work on it together and we're gonna, like, finish off his dream.
Nath.
Nath.
Nath tuvalette.
Oh, Nath's in there.
Ama Nath pek konuşmak istemez. Çünkü biliyor ki konuşursa sesi spastik gibi çıkacak. ... ve ona güleceğimizi düşünüyor.
But he, Nath, he never wants to talk, right,'cause he reckons if he does, he sounds like a full spastic if he does and he reckons we always laugh at him which we do.
Hey, Nath, Nath, Nath, Nath...
Hey, Nath, Nath, Nath, Nath, say...
Şöyle de...
Nath...
Nath hep içki dükkanı tabelasına işer. Çünkü içki dükkanının sahibinden nefret ediyor.
Nath always pisses on the bottle shop sign'cause he hates the guy that owns the bottle shop.
Nath tamamıyla ekürimizde değil.
Nath's not fully in our crew.
Evet, çünkü ona gülmüştün. Çünkü Nath yanlışlıkla kızlar tuvaletine girmişti.
Yeah,'cause you laughed at him'cause Nath accidentally went in the girls'dunnies.
Sen o kadar çok güldün ki çocuk agroya bağladı. Bu yüzden artık Nath ne zaman Lochi'yi görse taşaklarını tekmelemekle tehdit ediyor.
You laughed to the point that it made him aggro so now, whenever Nath sees Lochi, he's always threatening to kick him in the nuts.
Nat.
Nath?