O daha bir çocuk tradutor Inglês
458 parallel translation
O daha bir çocuk! Ona karşı sabırlı olun.
Be patient with her.
O daha bir çocuk.
Oh, he's still only a boy.
O daha bir çocuk, kendinden utan.
She's just a child, shame on you
O daha bir çocuk.
She's just a kid. Why did I get so angry?
- Bu çok... o daha bir çocuk.
That was too... he is just a baby, a child.
- O daha bir çocuk.
- She's just a kid. I saw her -
- O daha bir çocuk.
- He's just a child.
O daha bir çocuk.
He's just a child.
Sakin ol sevgilim, o daha bir çocuk.
Now, take it easy, darling, he's just a boy.
O daha bir çocuk.
Why, he's a kid.
- O daha bir çocuk.
- He's only a boy.
O daha bir çocuk.
She's only a child...
O daha bir çocuk.
She is a child.
" Ama bu çılgınlık, o daha bir çocuk.
" But this is crazy, she's only a child.
O daha bir çocuk.
But he's only a boy.
Koca kaplan, sinirlenmiş olabilirsin, fakat o daha bir çocuk.
Big Tiger, you might be angry, but she's just a kid.
Harge o daha bir çocuk.
Harge, he's only a boy.
O daha bir çocuk.
He's just a boy.
Michael o daha bir çocuk.
Michael, she's just a kid.
O daha bir çocuk.
She's just a kid!
O daha bir çocuk.
She's just a teenager.
O daha bir çocuk.
What the hell?
O daha bir çocuk!
What do you know?
O daha bir çocuk.
She's a baby!
O daha bir çocuk.
Is only a child.
O daha bir çocuk.
He is just a boy.
Anne o daha bir çocuk.
She's just a kid.
O daha bir çocuk!
Only a child!
Birşey daha, o siyahsa yatağın için güzel bir battaniye olacak... çetin bir kış geliyor ve çekingen bir çocuk gibi bir koca.
One thing, if he's black, he's gonna make a fine blanket for your bed... with a hard winter coming on... and that bashful kid for a husband.
O aslında daha bir çocuk. Ve böyle bir zamanda otelde yalnız kalmasını istemiyorum.
She's just a child really, and I don't like her to stay in a hotel alone.
O daha küçük bir çocuk.
Well, he's a little boy.
O çocuk kanadını hatırlıyorum... bir rüyadan daha fazla bir şey olmadığı zamanı.
I REMEMBER THAT CHILDREN'S WING WHEN IT WAS NOTHING MORE THAN A DREAM.
Aşağıdaki çocuk, sandığından çok daha güçlü çıkarken sen de bir o kadar güçsüzlük sergiledin.
That that boy down there is stronger than you gave him credit for and you are considerably weaker.
O daha küçük bir çocuk.
He's just a little boy.
O daha ufacık bir çocuk.
He's only a little boy.
O sağlıklı ve normal bir çocuk, çünkü daha beyni yıkanmış değil!
He's a healthy, normal boy because he hasn't been brainwashed yet!
Charlie Brown adında bir çocuk. O sadece bitişikteki çocuk belki de daha fazlası.
a boy named Charlie Brown he's just a kid next door perhaps a little more
Charlie Brown adında bir çocuk. O sadece bitişikteki çocuk belki de daha fazlası.
a boy named Charlie Brown he's just the kid next door perhaps a little more
"Yatağından yaka paça almak ne hoştu. " Daha bıyıkları bile terlememiş bir çocuk. " Ayrıca, gözleri ardına kadar açık, o güzel lülelerini, savururken...
How sweet to brutally snatch from his bed a child with no hair yet on his upper lip and, with eyes wide open, pretend to suavely stroke his forehead brushing back his beautiful locks!
Dünkü buzkaşi, çocuk oyunu gelirdi, o günkü çapandazlara. Hele içlerinde bir yaşlı çapandaz vardı ki daha ilk kapışmada, en korkulası olduğunu kanıtlamıştı.
The chapandaz of that time, yesterday's Royal Buzkashi would have been a mere preliminary exercise for a larger and much more hazardous event to come.
Annesi olduğum için onu koruduğumu sakın sanmayın işin ilginç tarafı cezası çok fazla henüz 18 yaşında o daha bir çocuk.
I'm not excusing it, ma'am. He did wrong. But the punishment don't fit the crime.
O da bana, Hamburg'da faaliyet gösteren kendisine ait çocuk kliniğinin faaliyetlerine son vereceğini, tehdit mektupları aldığını ve Aryan ırkından çocuklara bir daha elini sürerse başının belaya gireceğini söyledi.
E it said me that the clinic stops children who start in Hamburg it went to be destruida. went to be dismissed e that received letters threatening that they said that if it put the hands in Aryan children, would have problems.
O zaman bir daha asla siyah bir çocuk okulda biri ona zenci dediği için ağlamazdı.
Then you'd never be able to make a black kid cry because somebody called him a nigger in school.
Görünen o ki, Ella ve asker çocuk bir yıl daha dayanmalarını sağlayacak kadar sığır toplamış.
I understand ella and that soldier boy have rounded up enough cattle to hang on for another year.
Eğer o arabada yanan Michael Myers değilse o zaman bu gece daha başka bir sürü çocuk öldürülecek. - O öldü. - Onu gördüm.
If that wasn't Michael Myers burning up in that car... then lot of other kids are gonna be slaugtered tonight.
Daha önce de bir cinayet işlemişti o çocuk.
He's already committed a homicide.
O, daha ufacık bir çocuk.
He's just a little kid.
O zaman bu kahrolası şehirde büyümeyi reddetmiş başka bir küçük çocuk daha var olmalı.
So there's another little boy in this town who refused to grow up :
Joe, o daha küçük bir çocuk.
Joe, she's just a little girl.
Gördünüz, o daha küçük bir çocuk.
Can't you see? She's just a high school kid.
O daha küçük bir çocuk.
she's a little kid.