Olabilirdi tradutor Inglês
9,054 parallel translation
Bu yeri gelip kapan biz değil de, başkası da olabilirdi.
If It Wasn'T Us That Came And Snatched Up This Place, It Would'Ve Been Somebody Else.
- Hayır. Yani senin kızın da olabilirdi.
- Christian no, I mean, she could be your daughter.
Hele bu gece bu gece kilisede ziv ziv etmeye başladığında seni ezmeme engel olmaya ancak yüce tanrının kudreti engel olabilirdi.
And tonight... tonight it took the power of the Almighty for me not to squash you while you was chirping away in church.
Bugün sadece birkaç dişini yuttun, yarın daha kötüsü de olabilirdi.
Today you're only swallowing a few teeth, tomorrow it could be much worse.
Düşündüm ki davet etmek istersen ona karşı sevimli olabilirdi.
Oh. I just thought that if you wanted to attend, it would only be fair to her...
- Daha kötüsü de olabilirdi.
I feared it might be worse.
Bu ittifak hayatına mal olabilirdi, Heda.
This alliance would cost you your life, Heda.
Bu Finn olabilirdi.
This would've been Finn.
Hala Gwen'e tecavüz etmiş, prezervatif kullanmış olabilirdi.
He still could have raped Gwen. He could have used a condom.
Tracy ile işler daha berbatta olabilirdi.
You know, things could've been a lot worse with Tracy.
- Daha da kötü olabilirdi.
Well, it could've been worse.
Mars'ta okyanus görmek güzel olabilirdi.
It would've been nice to see an ocean on Mars.
Fakat nasıl olur da hala hayatta olabilirdi? Ölüm onu neden almamıştı?
How is it possible that he was still alive?
Rüyalarımın ötesinde bir varlığım ve gücüm olabilirdi.
I could've had wealth and power beyond my wildest dreams!
Daha kötüsü de olabilirdi.
This could be worse.
Saygı duruşunda bulunsak iyi olabilirdi.
We should have a moment of silence, maybe.
Epey eğlenceli olabilirdi ama gitsem iyi olacak.
Well, this has been enjoyable, but I better get goin'.
Eğer ölmüş olabilirdi.
You could have died.
Değişim yapmasaydık burada benden başka başkası oturuyor olabilirdi.
If not for that, could've been someone else standing here right now instead of me.
Belki daha çok adamımız olsaydı olabilirdi ama bu daha fazla para demek.
Maybe if we had more men, but that means more money.
Bu herifi o zamanlar halletmiş olsaydım her şey farklı olabilirdi.
If I had taken care of him back then it could all be different.
Eğer tetikte olsaydım, Başkan Castle hala hayatta olabilirdi.
If I had, Mayor Castle might still be alive.
Daha kötü de olabilirdi.
It could've been worse.
Düzinelercesi olabilirdi.
Could've been dozens more.
- Ama sen şey olabilirdi...
- But you could have been...
Ateşe atmak için birini aradığını düşünüyorum, ve bu Jackie de olabilirdi ama ben oldum.
I think you're gunning to fire somebody today, and if it can't be Jackie, it might as well be me.
Elime silah vermek sorumsuzca bir davranış olabilirdi.. .. ama insanlar avcı lisansı alsa da.. .. bir silah bile satın alamıyordu.
It might've been irresponsible to put a weapon in my hand, but people would get hunting licences, they didn't even have a gun, just so that I could hunt on their behalf.
Aslında karaciğeriniz ve böbrekleriniz yemek için hemen uygun olabilirdi.
Actually, your liver and kidneys would be suitable for dinner right away.
Bir kaç ayı ya da yılı olsaydı Joe'nun hikayesi daha farklı olabilirdi.
A couple months from now, a few years, it would've been a different story for Joe.
Evet, Bijon anahtarı, demir bir çubuk, demir bir boru ya da diğer yaklaşık bin metal parça olabilirdi.
[exhales sharply] yes, it could've been a tire iron Or a piece of rebar or a steel pipe Or about a thousand other metal instrumentalities.
- Garip olabilirdi.
This could be awkward.
Çocukları bırakıp gitmeseydi, çocuk hâlâ hayatta olabilirdi.
If she hadn't abandoned the kids, maybe the boy would still be alive. Who knows?
- Daha beteri de olabilirdi.
Could have been worse.
Komik olabilirdi.
It could have been funny.
- Ölmeden önce de ayarlamış olabilirdi.
He could have ordered that call before he took the bullet.
Sıradan bir kadın olsaydı mümkün olabilirdi ama değil.
If she were an ordinary woman..... it might be possible, but she isn't.
Daha kötüsü olabilirdi.
Heck, it could be worse.
Bizim için eğlenceli olabilirdi.
Oh, we could have had fun.
Herhangi bir internetten bulup kullanmis olabilirdi.
I mean, anybody could have had it over the wire.
- Çok daha kötüsü olabilirdi diyorsun. Aynen.
In the sense that it could have been much worse.
Bundan daha saçma ne olabilirdi?
What could be more inappropriate?
Tadına baktığım dudak seninki olabilirdi.
That would've been your lip I was tasting.
QDubs'la aramızda bir şeyler azıcık kontrolden çıkmış olabilirdi.
Things may have gotten a little out of hand with us and QDubs.
Nasıl olabilirdi ki?
Why would it be?
Bence tren olmadan da harika olabilirdi.
I think it could be great without the train.
Seçtiğin birini sevmek güzel olabilirdi.
It would be nice to love as one chooses.
Arıtılmış balmumu, kutsal su ve boy aynası faydalı olabilirdi.
Purified honey wax, holy water, full-length mirror would be very useful.
Evet, sadece düşündüm ki buluşmaya gelmesi yarım kalan işim olabilirdi.
No, I just thought that having him show up for this date was my unfinished business.
Ama çok da sessiz olabilirdi.
But he could be quiet too.
Özel bir ilişkimiz olabilirdi.
Could have had something special. Please.
Evet ve üzerinde parmak izlerimiz olabilirdi.
Yeah, and any of our prints could have been on it.