English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Olacaği

Olacaği tradutor Inglês

57 parallel translation
.. Shubhi benimle olacaği icin sansliyim.
.. luckily Shubhi will be with me.
Artık bundan sonra ne olacaği umrumda bile değil.
I'm starting to not even care what happens anymore.
Ne yapip ne söyleyeceginizi kestirmek güç... ama daima hayret verici olacagi kesin.
There's never any telling what you'll say or do next but it's bound to be astonishing.
Daha iyi besler, giymekten mutlu olacagi guezel elbiseler alirdim.
I'd feed her better, get her pretty dresses she'd be happy wearing.
Tehlikeli olacagi aklima bile gelmemisti, Cheyenne dilini biliyordum ve hatta bir zamanlar Insan Oglu'ydum,
I didn't figure for me it was dangerous, speaking Cheyenne and having once been a Human Being myself.
Yarïn ne olacagï meçhul.
Nobody knows what tomorrow will be.
Eski Detroit'te görevini tamamladiktan sonra 209'un gelecek on yilin en müthis askeri ürünü olacagi açik.
After a successful tour of duty in Old Detroit, we can expect 209 to become the hot military product for the next decade.
Bizi sevmezse olacagi yokmus.
If she doesn't like us, it wasn't meant to be.
Müsait olacagi ilk gün bu.
That's her first opening.
Tamamen evcimen biri, ama kime asik olacagi konusunda yardim edemiyorsun iste.
True, she's a real homebody, but you can't help who you fall in love with.
Morph, hepimizin pisman olacagi bir sey yapmak üzere.
Boys, Morph's about to do something we might all regret.
Bebegin güvenlikte olacagi bir yer bulalim.
I'd appreciate it if you'd walk with me to find someplace safe for the baby...
Nasil bir dügün olacagi icin ne düsünebilirimki?
How do we know there will even be a ball?
Burda aksam saat 8'de yikim olacagi yaziyor.
It says demolition was scheduled for 8 pm this evening.
Bunun her kadina er ya da gec olacagi dusuncesiyle kendini avutmaya calisti.
She tried to comfort herself with the thought that it happens to every woman sooner or later.
Ben seçilmis bir Baskan Yardimcisiyim, ve gezegende varligimin gerekli olacagi kanisindayim Komutan.
I'm the Vice President of the colony, selected in my own right. And I feel that my presence on the planet will be necessary, Commander.
Bu kaplumbagalarin yavrularinın sahip olacagi kabuk, atalarininkinden cok küçük bir farkla ayrilabilir ve bu kucuk fark onlarin adada hayatta kalma şanslarini arttirabilir.
The offspring of these tortoises may have a slightly different shell that gives them a slightly better chance of surviving on their island.
Bu gece ne olacagi hakkinda... soracagin birseyler var mi?
Do you have any questions about... what's going to happen tonight?
- Artik bana ne olacagi umrumda degil, tamam mi?
I don't care what happens to me anymore, okay?
Ne olacagi onemli degil.
i don't care what it takes.
Karina bir sey olacagi yok, Çünkü bulduklarinin hiçbirini hatirlamayacak.
Nothing's going to happen to your wife, because she's not going to remember finding anything.
Bence Laura'nin baska bir terapistle daha iyi olacagi ihtimalini tartismaliyiz.
I think we should just discuss the possibility that Laura's better off with a different therapist.
cunku hem tehlikeli, hem de ne olacagi belli degil.
Because doing it is both dangerous and unpredictable.
Tamam, diyelim ki su sera, sen ne dersen onu yapiyor tamam anladim, cok tehlikeli ve ne olacagi belli degil.
Okay, let's say this greenhouse place does what you say, and yeah, I get it. It's really dangerous and unpredictable.
Cidden, ne olacagi umurumda degil.
Seriously. I don't care what happens.
Yani, isime devam etmeliyim. ve dogum öncesi bir pozisyonda bazi sacmaliklari bertaraf etmeliyim, çünkü... Ne tür bir endise olursa olsun, o... önemsiz.... eger yarin dügmeyi cevirdiginizde neler olacagi hakkindaki düsüncelerinizle karsilastirirsak
So, I should attend my business and roll away like... a little ball of shit in prenatal position, because... whatever concerns, it's inconsequential... compared to whatever you think is gonna happen when you flip that switch tomorrow.
Bana göz kulak olacagi gibi..
He gonna take care of me too.
Ona bebegi olacagi sozunu verirsin.
You promise her a baby.
Bugun yuzunde o kendini begenmis siritmanin olacagi son gun.
It's the last day you'll have that smug smile on your face.
Neden eglenceli bir sey olacagi zaman hemen tirsiyorsun?
Why do you have to freak out every time something fun is about to happen?
Nelere sebep olacagi biliniyor.
It has been known to happen.
Tatlim söylemek istedigim hayatin orada her zaman zor olacagi.
Honey, I'm just saying, life is always gonna be rough out there.
Dikkatlerin üzerinde olacagi göz önünde ve hassas olacagin bir sey.
Something where you're on display, vulnerable... exposed.
Bu tam burgerle coregin birlikte olacagi bir tat gibi.
It's exactly what you think a burger with a donut bun would taste like.
Boyle olacagi belliydi, Abbas.
This was bound to happen to you, Abbas.
Senin benimle olacaksin ve biz de onun olacagi yerde olacagiz.
You're gonna be with me and we're gonna be where he's gonna be.
Anne'nin saldiriya açik olacagi tek zaman, o mahzende uyuyor oldugu zaman.
The only time that Mother is weak enough to attack is when she's sleeping in that cellar.
Fujide bugun, aralikli saganak yagis ve dagdan gelen yer yer sisle birlikte,... sert ruzgarlarin olacagi ongoruluyor.
Intermittent heavy rain has been forecast here at Fuji today, along with strong winds and occasional fog rolling in from the mountain.
Kral olacagi gunu bekliyordu
David becomes an attendant in Saul's court - a king in waiting.
Nasil olacagi hakkinda konusuruz yolda..
We can talk about how this will work.
Eger bu cocuklar hakkinda laf cikarsa ne olacagi hakkinda en ufak bir fikin var mi? 639 00 : 34 : 43,271 - - 00 : 34 : 46,189 Butun kasaba onlara karsi olur.
Do you have any idea what will happen if word gets out about those kids?
Ya oradadir ya da bilgisayarlara erisimi olacagi için LifeTrace'de.
He'll either be there or he'll be at Life Trace, where he has access to the computers.
Sanirim olacagi varmis...
A sail is born. I guess it wasn't meant to be.
simdi senin anahtar nasil çalisiyor bir görelim sana ne olacagi konusunu ondan sonra konusuruz.
So let's see how your key works, and then we shall talk on the matter of what's to become of you.
Aramizda nihai bir hesaplasma olacagi konusunda seni uyarmistim Asos.
I warned you there would be a final reckoning between us, Athos.
Bu da sabikan olacagi anlamina gelir.
That means you'll have a criminal record.
Öyle galiba. 4 çocugumun olacagi fikrine alismaya baslamistim.
- Sort of. I was getting used to the idea of having four babies.
Wally birkaç ay içinde emekli olacagi için müsterilerin yeni satis temsilcileriyle tanismasinin iyi olacagini düsündüm.
So, you know, since Wally's retiring in what, a couple of months, I thought it'd be a good idea for his clients to meet their new sales rep.
Benim asil merak ettigim bu yer çekimi dalgasi bulusunun, sokaktaki adama ne faydasi olacagi.
What I'd like to know is : How does this gravity wave breakthrough help the man on the street?
Ileride yine senin yardimina ihtiyacim olacagi yonunda suphelerim var.
I have little doubt I will need your help again in the future.
Birden herkesin sofor olacagi tuttu.
Suddenly, anybody off the street can be a driver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]