Oldür tradutor Inglês
9,036 parallel translation
Öldür.
Finish it.
Sana emredildiği gibi öldür.
You kill her, like you were ordered to.
"Sana emredildiği gibi öldür?" Bir ifadeyi kapsamından ayırırsak böyle bir söylem suç işleme niyeti anlamına gelebilir.
"Kill her like you were ordered to"? Taken out of context, that's the kind of statement might suggest criminal intent.
Öldür...
Kill...
Öldür...
K... kill...
- O halde sana emredildiği gibi öldür.
You kill her, like you were ordered to.
Hadi öldür.
Go right ahead.
-... için yeterlisin diyebilirdim - Eğer beni öldüreceksen, öldür.
If you're going to kill me, do it.
Bir önemi yok. Öldür gitsin.
It doesn't matter.
Öldür!
Kill!
Öldür!
Kill! Kill!
Öldür!
Kill! Kill! Kill!
O zaman onu öldür ve kitabı al.
Kill him and take it.
Teslim olmuyorum, senin esirin olmayı da kabul etmiyorum. Öldür beni. Ne?
I do not surrender, nor consent to be your prisoner, so just kill me.
Öldür onu.
Kill her.
Beni de öldür.
Kill me too.
Öldür!
_
- Öldür... Beni...
Kill... me.
Yazarı öldür sonra bana onun parçalamış vücudunu getir veya... oğlun mutsuz sonla karşılaşacak
Kill The Author. Then, ah, bring me his broken little body, or... Your boy will meet a very unhappy ending.
Öldür.
Kill.
Hayır, Christian, zaman yok, öldür onu!
No, Christian, there's no time. Kill him!
Öldür onu!
Kill him!
Öldür!
" Kill!
Öldür!
Kill! "
Öldür, öldür, öldür.
Kill, kill, kill.
Arkdaşlarından birini gördüğünde... Öldürebildiğini öldür.
And when you see your friends... kill as many as you can.
- Öldür, öldür!
- Kill, kill, kill!
Öldür beni, o fare gibi seni yiyip bitiren şeyden kimse seni alıkoyamaz.
You kill me, there'll be no one to keep you from devouring yourself, like that rat.
Öldür şunu.
- Kill him.
Şimdi, öldür şunu!
Now, kill him!
Öldür!
Do it!
Hiç durma, öldür.
Then go ahead and kill me.
Öldür beni gitsin Kai.
Just kill me, kai.
Hadi! Öldür onu!
Come onnnnn!
Onu bul, Jörgen ve öldür.
Find her, Jörgen, and take her. Do it!
Affedersin, "öldür ya da ölürsün" kısmının neresini anlatamadım?
I'm sorry, what part of "kill or be killed" have I not made clear?
Katili öldür!
Kill the killer!
Joe Carroll'ı öldür!
Down with Joe Carroll!
- Eline fırsat geçtiğinde, onu öldür. - Mike haklı.
You get the chance, you put him down.
Öldürebilirsen öldür onu.
Mike's right. Kill him if you can.
Bu önce öldür sonra sor olayı.
This - - this "kill first, question later." What happened to us?
Şunu kastediyorum ; eğer 15 yaşında olsam, birisi bana birini öldür dese, bunu yapamam.
I mean, if I was 15 years old and somebody told me to go kill someone, I couldn't do it.
Öl ya da öldür, bilirsin.
You know, eat or be eaten.
Öldür ve herifi aradan çıkar.
Kill him and cut him out of a score.
Haydi beni de öldür.
Just kill me, too.
Bu ikisini yapmana engel olan biri varsa onları öldür.
If anybody tries to stop you from doing either of those, murder them.
Evet, öldür tabii, lütfen.
Yes, kill him now, please.
- Kahyasını öldür.
Kill his butler.
Öldür şu serseriyi!
Kill that punk.
Beni öldürmen gerekiyorsa öldür, ama annemi bırak o zaman.
Then kill me if you must, but let her go.
Öldür beni.
Do me.
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürdüm 50
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldüreceğim seni 65
öldürme 33
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldüreceğim seni 65
öldürme 33
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
öldürdüler 18
öldürmeyeceğim 18
öldürmek mi 50
öldürme beni 25
öldür onları 68
öldürün beni 29
öldürmek için 25
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onu 203
öldürmeyeceğim 18
öldürmek mi 50
öldürme beni 25
öldür onları 68
öldürün beni 29
öldürmek için 25
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onu 203