Onu öldürecek tradutor Inglês
1,222 parallel translation
Baban onu öldürecek.
Your dad is gonna kill him!
- Yani onu öldürecek misin?
- So, you're just gonna kill it?
Onu öldürecek!
He's gonna kill her!
- Onu öldürecek kadar iyi mi?
- Is she good enough to kill him?
- O inekler topluluğu onu öldürecek.
- [Gasps] That swarm of nerds is gonna kill him.
— Ahbap, o boğa onu öldürecek.
- Dude, that bull's gonna kill him.
- Onu öldürecek misin?
- You gonna kill him?
Onu öldürecek kişi benim.
I'm the one who gets to kill her.
Eğer güçleri olgunlaşmadıysa zehir onu öldürecek.
Poison'll kill her if her powers aren't mature.
Onu öldürecek misiniz?
You're going to kill him?
Tanrım, onu öldürecek.
Jesus, he's killing him.
Mermi birgün onu öldürecek, ama ölene kadar geçen her gün o daha da güçlenecek.
The bullet will kill him, but he'll grow stronger every day until the day he dies.
Eğer onu sevdiysen, onu öldürecek kadar çok mu sevdin?
If you did, did you love her enough to murder her?
Ne yapacaksın? Onu öldürecek misin?
What are you gonna do jump him in the can?
Kapat şunu. Yoksa bu şey onu öldürecek.
That thing's gonna kill him.
Tanrım, bu benim için çok önemli ama yaparsam, bu onu öldürecek.
God, this is so important to me, but if I do it, it's gonna kill him.
Zhaan'le yeniden bir birlikteliği deneyecek ve büyük olasılıkla işlem sırasında onu öldürecek!
She will forge another unity with Zhaan, and most likely kill her in the process!
Bu onu öldürecek.
This'll kill him.
Babamı bulamazsak bu çılgın fransız onu öldürecek.
If we don't find Dad, this crazy French guy is gonna kill him!
Yani her ne hastalığı varsa, bu onu öldürecek mi?
So whatever he's got is going to kill him?
- Onu öldürecek.
- lt's gonna kill her.
Onu öldürecek antivirüs ise Bellerophon.
And the anti-virus to kill it in Bellerophon.
Yani onu öldürecek misin?
So you're going to kill him?
Onu öldürecek miyiz?
We're gonna whack her?
Eğer durmazsa, bu onu öldürecek.
If he doesn't, it will kill him.
Onu öldürecek misin?
You're going to kill him?
Ve biliyorumki bu onu öldürecek.
I know that would kill her.
Onu öldürecek kadar zehirli değildi.
It didn't have the chemical toxicity to kill him.
Ama Zhaan kendisini bir nakliye modülünde emniyete almadıkça, basınç azalması onu öldürecek.
But unless Zhaan's secured herself inside a transport pod, decompression will kill her.
Bu vahşet senin çıkarına olduğu için daha mı kabul edilebilir durumda? Hayır, çünkü Scorpius Crichton'u yakaladı ve eğer aşağı inip çaresine bakmazsak onu öldürecek. Hayır, çünkü Scorpius Crichton'u yakaladı ve eğer aşağı inip çaresine bakmazsak onu öldürecek.
No, it's because Scorpius has captured Crichton, and he's going to kill him if we don't get down there.
Benimle... Beni koruyor. ama Scorpius kurt delikleri hakkında bir şey bilmediğini öğrenir öğrenmez... onu öldürecek.
Me... he's protecting me... but as soon as Scorpius finds out that he knows nothing about wormholes... he'll kill him.
- Bir düşünsene. Vordred onu öldürecek.
Think about it Vordred is going to kill him.
Onu öldürecek olan ben değilim.
I'm not going to kill her.
Ağrılar ve ameliyat sırasında kaybedeceği efor... onu öldürecek.
The necessary pain and effort by the operation even... will kill.
Babam onu öldürecek mi öldürmeyecek mi diye görmek için baktım.
We cornered the animal.
- Onu tamir mi edeceksin yoksa öldürecek misin? - O nedir?
You going to fix it or you're going to kill it?
- Onu 16.00'da mı öldürecek?
- And he's gonna kill her at 4?
Ama onu kim öldürecek?
But who will kill him?
Birisi onu öldürecek dozda Portekiz enjtekte etmiş.
Someone pumped her with enough to kill a dozen..... Portuguese.
Eğer onu değiştiremezse, öldürecek.
If he can't turn her, he'll kill her.
Onu öldürecek.
He'll kill him.
Singh Khalsa Restordır, eğer ben onu durduramazsam, bu gemideki herkesi öldürecek.
Singh Khalsa is a Restor, and if I don't stop him, he's gonna kill everybody on this ship.
Onu, diğerleri gibi öldürecek. Başarısız olması için bu bölümün tüm kaynaklarını kullanmalısın.
He'll kill him unless you use every resource to make sure he's not successful.
Onu yazılarınla sıkıntıdan öldürecek misin yani?
You'll bore him to death with free prose?
Eğer bunu öğrenirse, onu korumadığın için seni öldürecek olması.
And when he finds out, he's going to kill you for not protecting him.
Ve bu onu öldürecek.
This is gonna kill him.
Onu çok küçük düşürecek bir öykü anlattım bildiğinizi öğrenince beni öldürecek.
And now I've told you a story that would so mortify her... she'll kill me when she finds out you know.
Akciğerlerindeki şeyler onu kesinlikle öldürecek...
That'll definitely kill him... sooner or later.
Onu kaçırdığımız için bizi öldürecek.
-... have her, he is trying to kill us. - This is Randall's fault.
Sana yemin ederim, şayet onu öldürmezsen o seni öldürecek
You need to kill it, or I promise you, it will kill you.
Bırakın onu, beni öldürecek.
Let him go or he'll kill me!
onu öldürecek misin 26
onu öldürecekler 58
onu öldüreceksin 47
öldürecek 16
öldürecekler 16
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürürüm 54
onu öldürecekler 58
onu öldüreceksin 47
öldürecek 16
öldürecekler 16
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürme 43
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürme 43
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18