Parc tradutor Inglês
37 parallel translation
Parc de Prince stadyumunda. Rally başlamadan.
At Parc de Prince stadium at the start of the rally.
Evim 17 numara, Park Sokağı.
We live at 17, rue du Parc.
Her gece Parc de Princes'in köşesinde küçük bir bistroda yemek yiyorum.
I dine every evening near the soccer stadium.
Park Verdun oyun bahçesindeki bir bebek bakıcısı.
Baby-sitter in Parc Verdun playground.
Sarışın biri... 34, Folie-Mericourt. Berco diye biri yok mu? Şurası, sokağın hemen karşısındaki ev.
Executions took place in the chic Parc Monceau, the Tuileries terrace, in the Lobau barracks, and other killing fields in Paris.
Biri, Palais-Royal'de diğeri ise, bugünün Parc Monceau'su olan mevkideydi. Miromesnil Sokağı'ndan da pek uzak değildi.
One at Palais-Royal, the other on the site of today's Parc Monceau, not far from Rue Miromesnil.
Picasso müzesini geziyorum... Sagrada Familia "da takılıyorum... Pierre" le Parc Guell " e gidiyorum.
I've been going to the Picasso museum... hanging out at Sagrada Familia... going with Pierre to the Parc Guell.
"Chanson Triste" yi biliyor musun?
Do you know "Chanson Triste" by Du Parc?
1 1 : 30'da Monceau Parkı'nda buluşalım.
Let's meet in the Parc Monceau at half past 11.
Monceau Parkı karşıda.
Parc Monceau over there.
Parc Monceau, yarın 17.00'de.
Parc Monceau, tomorrow, 5pm.
- # Nasılsın # - # İşte parktaki diyalog #
- # Ça va # - # Voilà la conversation dans le parc #
Claudio'un eczanesi Parc Monceau'un yakınlarında.
Claudio works every day at the pharmacy close to the Parc Monceau.
Pompadour tarafından oluşturulan, Parc aux Cerfs denilen harem gibi bir yerden yeni çıkmış.
Right out of the Parc aux Cerfs, a sort of harem kept for the King by the Pompadour.
Ancak Glen deki üzümlerin yandığını duyduk yalnızca sürücüler ve görevliler park alanında kalacaktır diğer herkes dışarı lütfen.
But then we heard the hedge was on fire at Glen Vine... Only riders and officials are allowed in the parc fermé area. Everybody else out, please.
Grant, Deer Park ve Monroe.
Grunt, the Parc and Munro.
" Parc-Ex'in üstünden uçakla geçerken,
" People who find this spot romantic,
"45 yaşındaki insanlar!"
"crashing down on Parc-Ex!"
Ya yapan PARC'sa?
What if it was FARC?
Nathan Rijckx 10 Kasım, 1917, Parc de l'Abbaye
Nathan Rijckx November 10th, 1917, Parc de l'Abbaye
Thomas Belcourt, 30 Kasım, 1918 Parc de l'Abbaye
Thomas Belcourt, November 30th, 1918 Parc de l'Abbaye
Parc de l'Abbaye...
Parc de l'Abbaye...
Burası Paris'teki Parc de Saint-Cloud mu?
This is the Parc de Saint-Cloud in Paris?
Ve, dünden önceki gün Paris'te, Parc de Saint-Cloud'da.
And, night before last, Parc de Saint-Cloud in Paris.
Anne-Marie, Hickman'ı da yanına al ve Parc Saint-Cloud'a, yani suç mahalline git.
Anne-Marie, take Hickman to the Parc de Saint-Cloud crime scene.
Parc Monceau'ya çok yakın.
Parc Monceau is nearby.
PARC farklı, Ethernet'i yaratan elemanlar öyle değil.
Not at PARC, not to the guys who created Ethernet.
Parkta satmıştım. Villeneuve'e yakın.
On Parc, not far from Villeneuve.
Onlar olmasaydı, hâlâ Parc du Centenaire'de yolda kalmış olurduk.
Well, if it weren't for them, we'd still be stranded in Parc du Centenaire.
Grafik arayüzü Xerox PARC'dan çalıntı.
The graphical interface was stolen from Xerox PARC.
Parc Trembley'in yakınında. Diğeriyse, sınırın hemen ötesinde, Le pugin...
Near PARC Trembley, next one was just over the border in, um, Les...
Sana göstereceğim Parkta Nicky oynamayı seviyor.
Je vous montrerai le parc ou Nicky aime jouer.
Oraya bir parç.a dans koyabilirim.
I could put a little bit of dancing in there.
Hey, parçala, parç...
Hey, batter, bah.
Çoğu Parc de la Villette'te takılır.
Most of them hang out at Parc de la Villette.
Mütevazı bir bez parçı, ama ideolojiyi belirginleştiriyor.
A humble piece of fabric, yet one that crystallizes an ideology.