Pişman mısın tradutor Inglês
519 parallel translation
Pişman mısın?
Are you sorry?
Yaptığına pişman mısın?
You're sorry for what you did?
Pişman mısın?
Any regrets?
"Sevgilim," demiş adam şefkatli bir sesle, " Söyle. Pişman mısın seçimine?
"Darling," he said in a tender voice " Tell me, do you regret your choice?
Bak, Bonnie, herhangi bir şeyden... pişman mısın?
Look, Bonnie, are you sorry about... anything?
- Pişman mısın?
- Are you?
Pişman mısın?
Have you any regrets?
- Sen pişman mısın peki?
- Are you sorry?
Pişman mısın?
Do you regret it?
Pişman mısın?
Regrets?
Onunla evlenmediğin için pişman mısın?
- Do you regret not having married him?
Geldiğin için pişman mısın?
Will you regret this afternoon?
Pişman mısın?
Having regrets?
Gittiğin için pişman mısın?
Are you sorry you went? No.
- Pişman mısın?
- Any regrets?
Pişman mısın?
Will "regret" do?
- Pişman mısın?
- Do you regret it?
Yapmadığına pişman mısın?
Are you sorry you didn't?
"Yaşadığın hayata pişman mısın?"
Do you regret your life?
- Pişman mısın?
- No regret?
- Pişman mısın?
Do you regret?
Yoksa Jeffrey'i öldürdüğün için çıkamayacak kadar pişman mısın?
Or would you rather not come out and rot for killing Jeffrey?
Şu an pişman mısın?
Do you regret it now?
Peki, bu yaptıklarından tamamen pişman mısın?
Do you regret the crime you committed?
- Geldiğine pişman mısın?
- Are you sorry you came?
- Pişman mısın?
- Are you sorry for that?
Buna pişman mısın?
You regret it?
Virgil, şu an yakalandın ve uzun bir mahkumiyetle yüz yüzesin suç dolu bir hayatı seçtiğine pişman mısın?
Virgil, now that you are caught and you are facing a very long prison, sentence, do you have any regrets choosing a life of crime?
Sirki bıraktığınız için pişman mısınız?
Do you regret leaving the circus?
Pişman mısın buna?
You regret that?
- Pişman mısınız?
- Are you sorry?
Pişman mısın?
No regrets?
Pişman mısın?
It is repented of some thing?
- Arkadaşın olduğu için pişman mısın?
Regrets that her boyfriend is in Turin?
Yaşamın boyunca... yaşamın boyunca Tanrıya karşı işlediğin günahlardan dolayı pişman mısın?
Are you sorry are you sorry for having offended God and for all the sins of your past life?
Pişman mısınız?
No regrets?
Onu bana verdiğine pişman mısın?
You're sorry you gave it to me?
- Askeriye'den ayrıldığına pişman mısın?
Do you regret leaving the military? No.
Onu dinlemediğine pişman mısın?
So? Do you regret not listening to her?
Chu Liu-hsiang, başkalarını işlerine burnunu soktuğuna pişman mısın? .
Chu Liu-hsiang, you'd regretnow you shouldn'tmind others business.
Bu sefer beni aldığın için pişman mısın?
Are you regret for taking me away this time?
Daha önce hissettiklerinizden pişman olacak mısınız?
Your feeling, once granted will you ever withdraw it?
Bundan pişmanım ama gerekli olduğunu anlamalısın
I regret this, but you must see the necessity for it.
ikiniz de bana bakın, Hepimiz alt üst olduk ve hepsi bu... ama lütfen daha sonra pişman olacağımız sözler söylemeyelim.
Look, both of you, I know we're all upset and all that... but don't let's say anything we'll be sorry for later.
Yaparsam sen pişman olmaz mısın?
So you have regrets, then?
Kadının, daha sonra pişman olarak kendi canına da kıyan nişanlısı Bruno Heitz tarafından öldürüldüğünü açığa çıkardım.
I find that the dead woman was murdered by her fiancé, Bruno Heitz who then, in a fit of remorse took his own life.
Sorun çıkarmayalım,.. ... pişman olacağım hiçbir şey yapmayalım özellikle yarın, televizyon tiyatrosunda, çünkü- -
Let's not cause any trouble, pull any strokes... or do anything I'm gonna be sorry for... especially tomorrow in that television theater, because...
Bilmek isteyen herkesin emrindeyiz. Fakat sonradan pişman olacağınız bir işe kalkışmayasınız?
I'm here to help my fellow man when he's in need of information, but are you sure you won't regret it?
- Ayrıldığına pişman olmadın mı?
That's what Barbara Jo and I used to say.
Söylediklerine pişman olacağından eminim bakalım kılıçların'da yalanların kadar keskinmiymiş'Hei Ying Fung'?
Let's witness the power of your twin swords... that has made you so reckless
Japonya'nın en iyi polisi, Ustura Hanzo'yu öldürürsem, pişman olmayacağım.
If I kill Japan's best officer, Razor Hanzo, I'll have no regrets.