Politikacılar tradutor Inglês
1,337 parallel translation
Vatandaşlar ve seçmenler olarak, politikacılarımıza... gerçek yönetim uzmanları olduğumuzu gösterme... zamanımız geldi mi, sormak vaktidir
It's time for us to ask, as citizens and voters, if it's time to show our politicians that we're the true administration experts.
Herşeyi kibarlıkla halledeceğim, politikacılar gibi.
I'll get on politely, like a politician.
Ülkenin en ilginç politikacılarını tam da tuvaleti kullanacakları sırada görüyorum.
Damn. I always seem to catch the most interesting politicians right when they have to use the bathroom.
Yöneticiler, politikacılar ve Ruhani Liderler...
CEOs, POLITICAL AND SPIRITUAL LEADERS.
Biz de politikacılarımız neden müthiş liderler değil deriz.
And we wonder why our politicians aren't great leaders.
Barksdale ya da onun görünmez adamları politikacıları iyi yağladılar..... ve bütün sözler kalkınma noktasının neresi olacağına geldi.
Barksdale, or his fronts, grease enough city politicians... and word comes back years in advance where the development zone's going to be.
Yani siz Barksdale ve Bell'i iş birlikçi olarak kullanıp politikacıları ana hedef haline mi getireceksiniz?
You're talking about turning Barksdale and Bell into cooperators... and making the politicians the primary target?
Hayır, hayır, mesele politikacılar değil.
No, fuck the politicians.
Batı Baltimore ölüyor, ve siz boş takım elbiseliler etrafta koşuşturup, bazı politikacıların isimlerini afişe etmeye çalışıyorsunuz.
West Baltimore is dying, and you empty suits... are running around trying to pin some politician's pelt to the wall.
Politikacılar bu kararı verdiler, ve bir savaş sona erdi.
Politics ruled that decision, and it averted a war.
Politikacılar.
Politics.
Ama kriz, an itibariyle, kralların ve politikacıların kontrolünden çıkmıştı.
But by now, the crisis was beyond the control of monarchs or politicians.
Alman askerler politikacılarını askeri felaketler zincirine karşı gizlemişlerdi.
Germany's soldiers had kept her politicians in the dark about the string of military disasters.
Politikacılar tartışırken, savaş alevleniyordu.
While the politicians argued, the fighting raged on.
Politikacılar ve emlakçılar şu sıralar Clinton diyorlar.
The politicians and the real-estate developers call it Clinton now.
Evet. Politikacılar, ünlüler, iş adamları.
Yeah, politics, showbiz, industry.
Aslında bunu daha çok politikacıların yapması gerektiğine inanıyorum.
I'd like to see some politicians doing that on their campaign.
- Hedef sadece yargıçlar.. .. politikacılar ya da polisler değil.
- Not only judges are targets, or politicians and policemen.
Politikacıların işine burnunu sokma bırak erkekler uğraşsın dedim.
Don't you meddle with politics, I'd say - let men sort it out.
- Politikacıları unutmayın.
Not to mention politicians.
Bay Asquith Tori'lerin karşısında. Dedikodu yapabilirler. Politikacılar sadece birbirleriyle konuşmayı severler.
And look, Mr Asquith's sitting opposite the Tories so they can gossip together because politicians only like talking to each other.
Ne ailem, ne generaller ne de politikacılar, hiç biri.
Not my parents, none of them!
Politikacılar Jedi işlerine karışamazlar.
Politicians have no voice in Jedi matters.
Başkan ve o çivisi çıkmış ahlak yoksunu politikacıların hepsi satılmış birer piç kurusu!
The President and all those bastard politicians are a bunch... of sold out assholes.
Eğer oy vermeden politikacıların vazgeçeceğini düşünüyorsan, yanılıyorsun.
If you think not being registered keeps the politicians up at night, forget it.
Andreotti'nin bu cümlesi... Moro'nun yazdığı politikacıların tepkisini güzel özetliyor.
Summarizes the political reaction the reaction to the work of Aldo Mok
Kapitalizm bugün yüksek tepelere hükmediyor ve yeni yüksek rahipler ve sistemimizin egemen güçlüleri olarak politika ve politikacıların yerini aldı.
Capitalism today commands the towering heights and has displaced politics and politicians as the new high priests, and reigning oligarchs of our system.
Bu hükümetin önemini inkar etmek değil ve politikacıların ancak yeni yüksek rahipler bunlar.
This is not to deny the significance of government and politicians but these are the new high priests.
Politikacılar politika yapar, askerler kendi işlerini. İki taraf da sorumluluklarını hakkıyla yerine getirirse ulusumuz daima başarıya ulaşacaktır, öyle değil mi?
Politicians practice politics, soldiers do military work, and if each side takes full responsibility for their duties, then the nation will surely prosper, won't it?
Bazen bizim de öyle politikacılarımız olsaydı diyorum.
I sometimes wish we had politicians like that here.
Politikacıların Olayların Arkasındaki Tanrıçamız yerine övgüyü almaları o kadar da kötü değil.
A little credit for the Divinity Behind the Scenes policy wouldn't suck.
Şerifler, dini liderler, politikacılar.
Sheriffs, religious leaders, politicians.
Politikacıların gerçek birer dolandırıcı ve yalancı olduğu eski günleri özledim.
You know, i miss the good old days of politics, When we had real crooks and real liars :
Her zaman gerçeğe karşı derin ve daimi bir saygım olmuştur. Özellikle de politikacıların ortaya çıkmasından korktukları gerçeklere...
I'VE ALWAYS HAD A DEEP AND ABIDING REGARD FOR THE TRUTH,
İnsansız bir ülke politikacıların rüyasıdır.
A country with no people is a politician's dream.
Görünüyor ki politikacıların işi hiç bitmiyor.
It seems a politician's work is never done.
Geçmişte, politikacılar daha iyi bir dünya yaratma sözü vermişlerdi.
In the past, politicians promised to create a better world.
Gitgide politikacılar, adeta kamunun yöneticileri gibi görüldü ama artık, otorite ve güçlerini geri getiren yeni bir rol keşfettiler.
Increasingly, politicians are seen simply as managers of public life. But now, they have discovered a new role that restores their power and authority.
Politikacılar, hayalleri gerçekleştirmek yerine, bizi kâbuslardan koruma sözü veriyorlar.
Instead of delivering dreams politicians now promise to protect us from nightmares.
Fakat bu tehdit, politikacılar tarafından çarpıtılmış ve abartılmış bir hayal ürünü.
But much of this threat is a fantasy which has been exaggerated and distorted by politicians.
Yani, politikacıların güç ve otoritelerini yeniden şekillendirdikleri zamanın hayal ürününü.
A fantasy that politicians then found restored their power and authority in a disillusioned age.
Bunlar politikacıların öne sürdüğü herkes tarafından inanılan güçlü ve ilham veren mitlerdi.
It was for politicians to assert powerful and inspiring myths that everyone could believe in.
Onlar, özgür olduklarını ve politikacıların onları, yeni bir dünyaya doğru götürdüklerini sanıyorlardı.
They believed that they were free and that their politicians were taking them forward to a new world.
Geçmişte, politikacılar daha güzel bir dünya sözü verdi.
In the past, politicians promised to create a better world.
Giderek artan bir şekilde, politikacılar sadece sosyal hayat yöneticileri olarak görünüyor ama artık, güçlerini ve nüfuzlarını geri kazanmak için yeni bir rol keşfettiler.
Increasingly, politicians are seen simply as managers of public life. But now, they have discovered a new role that restores their power and authority.
Politikacılar artık yeni hayaller sunmak yerine bizi kâbuslardan koruma sözü veriyorlar.
Instead of delivering dreams, politicians now promise to protect us from nightmares.
Ancak bu tehdidin çoğu politikacılar tarafından abartılmış ve çarpıtılmış bir fanteziden ibaret.
But much of this threat is a fantasy which has been exaggerated and distorted by politicians.
Zevahiri'ye göre demokrasi, politikacıları kendi otoritelerini kurmaları doğrultusunda tüm kaynakları kullanmaya teşvik ediyordu. Bunu yaptıklarında da Kuran'ın yüksek otoritesini reddetmiş oluyorlardı.
Democracy, Zawahiri believed, encouraged politicians to set themselves up as the source of all authority and by doing this, they were rejecting the higher authority of the Koran.
Strauss'a göre iyi politikacılar, toplumu bir arada tutan mutlak ahlaki değerleri ısrarla savunmalıdır ve böylece liberalizmin yarattığı ahlaki rölativizmin üstesinden gelinebilirdi.
Strauss believed that good politicians should reassert the absolute moral values that would unite society and this would overcome the moral relativism that liberalism created.
Politikacılar, hayalleri gerçekleştirmek yerine, bizi kâbuslardan koruma sözü veriyorlar.
Instead of delivering dreams, politicians now promise to protect us from nightmares.
Rock yıldızları, politikacıları, film yıldızları, kendi vajinamı ve benden ilk defa tekrar çekim yapılması isteniyor.
I think these two ponies need to be hosed down Come out in the hallway for a minute while I talk to them, ok? - Yeah, sure