Sen de biliyorsun tradutor Inglês
4,759 parallel translation
Sen de biliyorsun, kesinlikle haklısın.
You know what, you're absolutely right.
Sen de biliyorsun.
You know that.
Bu işte garanti diye bir şeyin olmadığını sen de biliyorsun.
You know in this business, there's no guarantees.
Çünkü o oyunları oynamaman gerektiğini sen de biliyorsun.
'Cause you know you're not supposed to be playing those games anyway.
- Bunu sen de biliyorsun.
- You know that as well as I do.
Ama grup, gözetiminin bir şartı, sen de biliyorsun.
But group is a condition of your probation, you know.
Diğer Crawford'lara benzemediğini sen de biliyorsun?
- HE'S NOTHING LIKE THE REST OF THE CRAWFORDS, AND YOU KNOW IT.
Octavia, öyle demek istemediğimi sen de biliyorsun.
Octavia, you know I didn't mean that.
Yanlış yaptığını sen de biliyorsun.
You know you're wrong.
Ama sen de biliyorsun, her ne kadar sürekli "sadece arkadaşız" desek de ikimizin de inkar edemeyeceği bir şey var aramızda ve bu düşüncede olan bir tek ben değilim.
But you can't deny the fact that no matter how many times we say "we're just friends," there's something else between us, and I'm not the only one who thinks that.
Havalı olmadığımı biliyorum. Havalı olmadığımı sen de biliyorsun.
I know I'm not cool, and you know I'm not cool.
Kendinden nefret etmenin sonsuza kadar sürmeyeceğini sen de biliyorsun, geçecek.
It won't last for ever you know - this self-loathing, it will pass.
Asla sana sahip olmayacağını sen de biliyorsun.
He'll never have you, you know.
Lou amcayı kimin öldürdüğünü biliyorum ve bence sen de biliyorsun baba.
I know who killed Uncle Lou, and I think you do, too, dad.
Sen de biliyorsun ticaret her zaman durgundur.
Oh, if you're to be believed, trade's always flat.
Sen de biliyorsun.
And you know it.
Salak bir iş değil onun için, bunu sen de biliyorsun.
It's just not some dumb job. You know that.
- Sen de biliyorsun.
- You know that.
Sen de biliyorsun, ben de.
- Ha! - You know it, me knew
Peter desteğini ve olabilecek diğer sermayesini çekecek ki sen de biliyorsun dünyadaki en ateş alan risk işaretidir.
Peter will pull all of his support and pass on any further funding, which, as you know, is the most flaming signaling risk on Earth.
- Bunun doğru olmadığını sen de biliyorsun?
You know that's not the truth.
Sen de biliyorsun, Patty.
You know that, Patty.
Sen de biliyorsun.
You know it does.
Catherine, bunu sen de biliyorsun. Gizli görev operasyonunu yürütmek için haftalar harcamak lâzım, saatler değil. O zaman bile bir risk söz konusu.
Catherine, you know as well as anybody it takes weeks to safely put together an undercover operation, not hours, and even then it is a risk.
Ama Tim bu olayda masum ve bence bunu sen de biliyorsun.
But Tim's an innocent in all this, and I think you know that too.
Sen de biliyorsun ki babanla ben aptal değiliz.
You know, your father and I aren't morons.
Alice sen de ne istediğini biliyorsun, değil mi?
Alice you know what you want, right?
Sen de gayet iyi biliyorsun ki birilerine saygı göstermezsek barış sadece yazıda kalır.
You know as well as I that your people would never accept a truce unless we showed them some respect.
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki bununla yaşayamayacaktır.
Well, you know as well as I do, love, he'll never go through with it.
Sen de nasıl yapılacağını biliyorsun, değil mi Rick?
Well, you know how to make it, too, right, Rick?
Floransa'nın düşmanlarıyla baş etmeyi de bir tek sen biliyorsun.
You alone know how to deal with Florence's enemies.
Sen benim adımı biliyorsun, ben de seninkini ama bu ikisinin kim olduğunuzu tahmin mi edeceğim?
Well, see, now you know my name and I know yours, but these two guys, what, am I just gonna have to guess?
Yani o hâlde biliyorsun ki sen de bir...
So then do you know that you're...
Bunu sen de gayet iyi biliyorsun.
You'd better know how.
Burada olmayı tercih ederdi, sen de bunu biliyorsun.
She'd rather be here, and you know it.
Yasadaki boşluğu sen de benim kadar iyi biliyorsun.
You know the legal loophole as well as I do.
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, bunu yapmanın tek yolu başında olduğun terminal. Bu yüzden içeriden birisine ihtiyacım var. Sana.
You know as well as I do that the terminal you're sitting at is the only way to access them, which means I need someone on the inside, you.
Konu bu değil ve sen de bunu biliyorsun, Robbie.
Well, that's not the point, Robbie.
Mercia benim olduğu gibi senin de komşun bu sebeple krallığın ne halde olduğunu sen de çok iyi biliyorsun.
Mercia is a neighbor of mine, as it is of yours, so you know very well what is happening there.
Biliyorsun ki, Brian sen de iş bulabilirsin.
You know, Brian, you could get a job.
Sen de biliyorsun.
You already know.
Hepsi zırva, Lucien, ve sen de bunu biliyorsun.
That's rubbish, Lucien, and you know it.
Bence sen de bunu biliyorsun.
I think you know that.
Ve bence sen de söylediklerinden fazlasını biliyorsun.
And I think you know more about that than you're letting on.
İçinde bir yerde, sen de bu bağa yakın olduğunu biliyorsun.
Somewhere inside, close to the bone. You know it, too.
Ve sen de bunu biliyorsun.
And you know it.
Orada en az 15 tane silahlı orospu çocuğu var ve sen de bunu biliyorsun.
He got 15 motherfuckers in there with guns and you know it.
Ufak farklılıklar olduğunu sen de biliyorsun.
Oh, come on, you know there's always slight differences.
Ama sen de benim bununla bir ilgim olmadığını biliyorsun.
But you know I had nothing to do with that.
Sen de benim gibi iyi biliyorsun ki bu gibi davalarda polis ilk önce erkek arkadaşından veya kocasından şüphelenir.
You know as well as I do that the first person the police look at in a case like this is the boyfriend or the husband.
Oradaki ben olsam, sen de aynı şeyi yapardın. Bunun doğru olduğunu biliyorsun.
If it were me in there, you would have done the same thing.
sen de biliyorsun ki 20
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de gördün 34
sen değil misin 41
sen de geliyorsun 24
sen de gelmek ister misin 32
sen de gelir misin 26
sen dedin 24
sen de dene 22
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de gördün 34
sen değil misin 41
sen de geliyorsun 24
sen de gelmek ister misin 32
sen de gelir misin 26
sen dedin 24
sen de dene 22
sen de geliyor musun 21
sen değil 376
sen de git 22
sen de öyle 332
sen delirdin mi 164
sen değiştin 25
sen dene 44
sen de kimsin be 47
sen de duydun mu 38
sen de gelsene 19
sen değil 376
sen de git 22
sen de öyle 332
sen delirdin mi 164
sen değiştin 25
sen dene 44
sen de kimsin be 47
sen de duydun mu 38
sen de gelsene 19