Sen değiştin tradutor Inglês
282 parallel translation
Sen değiştin, biliyor musun hayatım.
But you have changed, you know, darling.
Sen değiştin, ben de tabi.
You've changed, so have I - too much.
Kesinlike sen değiştin, ekselansları.
You certainly have changed, Excellency.
Sen değiştin.
You... You've changed.
Sen değiştin.
You've changed.
- Monsewer, sen değiştin.
Monsewer, you've changed.
Sen değiştin.
You're nothing changed.
Evet, sen değiştin.
All right, you've changed.
Sen değiştin, Ludvik.
You've changed, Ludvik.
Sen değiştin, ama değişmedin de.
You have changed, and yet you haven't.
Sen değiştin ama ben aynıyım.
You have changed, but I am the same.
Sen değiştin Louis, ben de öyle.
You've changed Louis, and I've changed also.
Seni tanıdığımı düşünmüştüm, ama sen değiştin.
I thought I knew you, but you've changed.
Sen değiştin.
You have changed.
Çocuklar değil, sen değiştin.
The kids haven't changed, you have.
Burası değişmedi, sen değiştin.
It hasn't changed. You have.
Ben değiştim, sen değiştin.
I've changed, you've changed.
Ama sen değiştin mi?
But did you change?
O da muhtemelen, Sen değiştin mi diye merak ediyor
She's probably thinking, "I wonder if he's changed."
Ordudan geldiğin günden beri, sen değiştin.
Ever since you came back from the Army, you've changed.
- Sen değiştin Donnelly.
You have changed, Mr. Donnelly.
Sen değiştin, neden bende değişmeyeyim.
You changed. Why not me?
- Sen değiştin, Zeyna.
You've changed, Xena.
- Sen değiştin ama.
Well, you've changed. Come on, Des.
Sen değiştin oğlum.
My son, you have changed.
Sen de Başkan Joo gibi çokça değiştin.
You've changed a lot, just like how Master Joo has changed.
" Olaf, sen çok değiştin.
" Olaf, you changed a lot.
Sen de değiştin.
You've changed too.
Döndüğünden beri sen çok değiştin.
Ever since you returned, you have changed.
O adamlar geldi geleli sen büsbütün değiştin.
Since those prisoners came, you seem so far away.
Değiştin sen George.
You've changed, George.
Seni değiştirdi, Samantha, sen gerçekten değiştin.
You've changed, Samantha, you really have.
- Sen çok değiştin.
You've changed.
Sen de değiştin mi?
Have you changed too?
Federica öldürüldüğünden beridir çok değiştin sen.
You've changed ever since Federica was killed.
Sen farklısın, değiştin.
You are different, you changed.
Sen çok değiştin Maria.
You've changed so much, Maria.
Sen daha iyi olmak için değiştin mi?
Have you changed for the better?
Sen artık değiştin.
You don't have it in you, not anymore.
Değiştin sen.
You've changed.
Atlarda çıplak. Sen gerçekten çok değiştin.
You've really changed a lot.
Değiştin sen.
You changed.
- Sen değiştin.
You changed.
Değiştin sen adamım.
You've changed, man.
VENEDİK TACİRİ İnan bana, sen fevkalade değiştin.
"Believe me, you are marvellously changed."
Sen gerçekten çok değiştin.
You certainly have changed, haven't you?
Ne yani, sen degistin mi?
- What, you have?
Benimle de değiştin sen.
You change with me, too.
- Tamamen değiştik... ve sen de değiştin James.
. - We've all changed... - and so haveyou, James.
Annenin yanına gittiğinden beri çok değiştin sen.
Ever since you came back from your mother's, it's been the same thing.
Çok değiştin sen, artık seninle iki çift laf bile edemiyoruz.
You're getting so conceited. It's like don't know who I'm talking to anymore
değiştin 25
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de 982
sen de beni 22
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de 982
sen de beni 22
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de gördün 34
sen de geliyorsun 24
sen de biliyorsun 165
sen dedin 24
sen de geliyor musun 21
sen değil 376
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de gördün 34
sen de geliyorsun 24
sen de biliyorsun 165
sen dedin 24
sen de geliyor musun 21
sen değil 376