Tehlikedesiniz tradutor Inglês
173 parallel translation
Uzun süredir burada yaşıyorsunuz, tehlikedesiniz.
That's indelible. As long as you continue to live in this place, you're in danger.
Tehlikedesiniz!
You're in danger!
Tehlikedesiniz.
You're in danger.
Öyleyse tehlikedesiniz?
So you're in danger?
Tehlikedesiniz.
You are endangered.
Hepiniz tehlikedesiniz.
You're all in danger.
Beni tanrı gönderdi ve sizler büyük tehlikedesiniz.
God sends me and you're in great danger.
Tehlikedesiniz.
You are in danger.
Burada tehlikedesiniz.
You're in danger here.
Şimdi siz de tehlikedesiniz.
Now you're in danger, too.
Tehlikedesiniz, hemen kaçın.
You're in danger. Leave now
Siz de bizim kadar tehlikedesiniz.
You are in as much danger as we are.
Burada olduğunuz sürece siz de bizim kadar tehlikedesiniz.
You are in as much danger as we are as long as you're here.
Çok büyük bir tehlikedesiniz.
You're in great danger.
- Tehlikedesiniz.
- You're in danger.
Sizi uyarmam gerekiyor, büyük tehlikedesiniz.
I must warn you, you are in great danger.
- Olaya bağlanırsanız, tehlikedesiniz.
- Lf they tie you in, you're in danger.
Çocuklar, tehlikedesiniz!
Everyone, you're in danger!
- Şu anda büyük tehlikedesiniz.
You're in a lot of danger.
Dışarıda tehlikedesiniz.
It's not safe for you out there.
Burada tehlikedesiniz.
You are in danger here.
Burada tehlikedesiniz.
You are in danger.
Büyük tehlikedesiniz.
You're in great danger.
Çünkü siz tehlikedesiniz.
Because you are in distress.
Dikkat edin tehlikedesiniz!
Take care, you are in danger!
Sizi uyarmak istiyorum. Tehlikedesiniz.
I want to warn you, you're in danger.
Gerçekten tehlikedesiniz.
Oh, you're in for a great treat.
- Sen ve oğlun tehlikedesiniz.
- You and your son are in danger. - Where's my son?
Hepiniz büyük tehlikedesiniz!
You're all in great danger!
Büyük bir tehlikedesiniz.
You are in the greatest danger.
Ona sahip olduğunuz, onu kullandığınız sürece, tehlikedesiniz.
As long as you have it, as long as you use it, you're in danger.
Bir makine soğukluğunda değilseniz... tehlikedesiniz demektir.
When you're a well-oiled machine, you exude danger.
Siz daha büyük tehlikedesiniz çünkü çiftliğiniz var.
You're in more danger because you've got a farm.
- Tehlikedesiniz.
Tell me where she is. Please.
- Burada kaldıkça siz de tehlikedesiniz.
- No. And as long as you stay here, you're in danger, too.
Büyük tehlikedesiniz.
You are in great danger.
Mileydi, hala tehlikedesiniz.
Milady, you're still in danger here.
Kesin olan şey Senatör..... çok büyük tehlikedesiniz.
But for certain, Senator... in grave danger you are.
Ne kadar güzel olurlarsa o kadar tehlikedesiniz demektir.
Just like women : The more beautiful, the more dangerous.
Burada tehlikedesiniz!
You're in great danger here!
Tehlikedesiniz, lrene
You're in danger, Irene.
Sen, halkın, Axis... benim yüzümden tehlikedesiniz.
You, your people, Axis... you are in danger because of me.
Hepiniz tehlikedesiniz.
He was cursed. You are all in danger.
İkiniz de tehlikedesiniz.
You're both in danger.
Kayboldunuz, korkutunuz, tehlikedesiniz.
You're lost, you're scared, and you're in danger.
Sadece kocanız değil. Sizde Tehlikedesiniz..
Not only your husband is mixed up in here, but you yourself.
Tehlikedesiniz.
He ist... in danger.
Tehlikedesiniz.
You can't stay on the street.
Öyleyse tehlikedesiniz! "
Then you are in danger!
Büyük tehlikedesiniz. Kimseye güvenmeyin.
Trust no one.
Hepiniz tehlikedesiniz!
You're all in danger!
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40