Ve bazen tradutor Inglês
6,111 parallel translation
Ve bazen yalnız kalıyorum.
And I do get lonely sometimes.
- Ve bazen külotlarını unuttuğunu...
- And that sometimes she forgets her underpants.
İyi bir dost. Ve bazen, küçük dostların büyük dostların akıllarına ihtiyacı vardır.
He's a good dude, and sometimes little dudes need big dudes'wisdom.
Bazen. Ve bazen de seni baban sanıyor.
And sometimes she thinks you're your dad.
Ve bazen o an gözüme doğru görünen ama geçmişe dönüp baktığımda oldukça zalimce görünen seçimler yapıyorum.
And sometimes I make choices that seem like the right thing at the time, but then, looking back, they're actually kind of mean.
İki kardeşim Carl ve Liam, kız kardeşim Debbie ve bazen erkek kardeşim Lip.
My two brothers, Carl and Liam. My sister, Debbie, and sometimes my brother Lip.
Ve bazen birisiyle uzun bir geçmişiniz varsa daha çok söze ihtiyacınız kalmaz.
And sometimes if you have a long history with someone, you don't need many words at all.
Siz bankayı soyarken, aptallığınızı gösterin. Birbirinizle çalışamazsınız. Şüpheyle dolusunuz ve bazen ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.
When you rob the bank, show your stupidity you can't work with each other, you're full of doubts and sometimes you don't know what you're doing.
Ve bazen kendisi söylüyor makine olmadığını biliyorum.
He does that sometimes, and I know it's not the machine.
Ve bazen en güçlümüz bile yardıma ihtiyaç duyabilir.
And that sometimes... Even the mightiest of us need help.
Ve bazen onlar küçük pofuduk köpeklermiş gibi yapıyorum.
And sometimes I like to pretend they're little fluffy dogs.
Ve bazen elimizden bir şey gelmiyor.
And sometimes we can't help it.
Ve bazen sadece bir şeye sahip olduğun için savaşırsın.
And sometimes you fight like hell just to have one.
Onunla mesajlaşıyorum ve bazen mesajlaştıktan sonra aramak hoşuna gidiyor.
I'm texting him right now, and sometimes he likes to call when we're texting.
Doğru değil mi? Değişirler ve bazen de zehirli olurlar.
They shift and on occasion... become toxic.
Korumalarındaki altındaki genç bir çocuğun peşinden gitmek ve suçları sadistçe, vahşice, bazen de tuhaf olabilir.
The go after young children in their care, and their offenses can be sadistic, brutal, sometimes bizarre.
Bazen delililiği tutar ve bu durum onu harekete geçirmeye uygun.
She's got a crazy streak, and this is bound to set her off.
Senin anlamanı istediğim, bazen bezelyelerden birinin kısa süreliğine kabuktan çıkmayı göze alıp üçüncü şahıs bir bezelyeyle yemeğe çıkmasının önemli olduğu.
What I've come to realize is that sometimes it's important for one of the peas to venture briefly out of the pod to have dinner with a third-party pea.
- Bazen, birine bir yetenek verildiğinde Ve bunu kaybettiğini düşündüğünde O'nu tekrar kaynağına vermelidirler. Yaratanına.
- Sometimes, when one is given a gift and worries they've lost it, they must return to its source... the giver itself.
Bazen şansının seni bulmasına yetecek kadar bir yerde kalmalısın.
Sometimes you've got to stick around long enough for your luck to find you.
Ama bazen de botanik bahçede koşarım ve güneye doğru giderim.
But sometimes I run through the botanic gardens and I head south.
Bazen bana çok sert ve vahşice davranıyor bazen de aniden hassaslaşıyor ve utangaç oluyor.
Sometimes he took me really rough, wild... And sometimes... he was suddenly really tender, almost shy.
Tanrım, bazen senin, annenin ve babanın buralarda hiç yakını olmaması hakkında düşünürken çok hüzünleniyorum..
Gosh, sometimes I get so sad thinking about you and your mom and dad... all the way out there with no family around.
Eger yanlarinda toplari yoksa Erkeklerle konusmak bazen zordur.
Talking's hard sometimes for boys unless they've got a ball with'em.
Bazen sadece düşünüyorlar ama bunu duyduğumda onları esaslıca bi sarsmak istiyorum çünkü etrafımızda her gün gerçekleşirken nasıl olur da mucizelere ve sihre inanmazlar?
Sometimes they're just thinking it but when I hear that I just wanna shake them because how can you not believe in miracles and magic when they're happening all around us every single day?
Bazen tek eşlilik aşırı romantik sarışın kızlar için ve vampir sevgilileri için bambaşka anlamlara gelebilir.
Sometimes monogamy means one thing to hopelessly romantic blond girls and something altogether different to their vampire lovers.
Graeme ve ben bazen çarşamba geceleri Sammy's restoranına gideriz. Yiyebildiğiniz kadar büfesi var.
Graeme and I sometimes go to Sammy's on a Wednesday night for the all-you-can-eat buffet.
Tamam, bazen birbirimize tahammül edemiyoruz ve kardeşim okuluma gelecek olursa ismimi değiştirip bir Meksikalıdan yüz nakli yaptıracağım ama biz birbirimize bağlıyız.
I mean, yeah, some of the time, we can't stand each other, and if my sister goes to my college, I will be forced to change my name and get a cheap Mexican face transplant, but we are tight.
"Bazen içimdeki katil goril içgüdüsünü kontrol edebilirim gibi geliyor ama sonra muzları görüyorum ve onları yiyip insanları öldürmek istiyorum."
"Sometimes I feel like I can control " the killer gorilla instinct inside of me, "but then I see these bananas and I... just want to eat them and then kill people."
Onu bastırıp hayatımdaki iyi şeylere odaklanmaya çalıştım. Ama yine de bazen kontrolü ele geçiriyordu ve ben kendimde değildim.
I try to push it down and focus on everything good in my life, but there are moments, too many, where it takes over, and I'm not myself.
Bazen ama burada adam çok ciddi ve bence adamın ne söyleyeceğini duymalıyız.
Sometimes, but in this case, this guy is serious, and I think we need to hear what he has to say.
Sanırım bazen... Bilmiyorum... Çocuklar senin Asperger'ini anlamıyor ve bu yüzden bunu tuhaf olduğuna yorumluyorlar.
I think sometimes- - I don't know- - kids don't understand your asperger's, and they misinterpret it as being weird or whatever.
Bazen dünyadaki Alvin ve Snotloudlar'la yüzleşmen gerekebilir.
Sometimes you have to deal With the alvins and snotlouts of the world.
Bazen Dedektif Kearns ve ben birbirimize hediyeler bırakırız.
Sometimes detective kearns and I leave presents For each other.
Söyledikleri bazen kaba ve sinir bozucu.
Sometimes he says things to me, and sometimes they sound a little rude or hurtful.
Ve sonra odama gidip biraz şekerleme yaparım. Bazen uyuyakalırım. Bir buçuk saat sonra Frankie odaya gelir.
And then I go in the room, and I take a nap, and sometimes I oversleep, and so, an hour and a half later, Frankie comes over to the room.
Bilirsin, Bazen annen ve ben okul bahçesindeki kötü çocuklar gibi davranıyoruz
You know, sometimes your mother and I, we act like mean children on a schoolyard.
Bazen hiç mantıklı olmayan bir şey görürsünüz,... bazı şeyler hatalıdır ve siz buna katılamazsınız.
Sometimes you see something that doesn't make sense, something wrong, and you can't participate.
Küçük parçalar ; el, ayak, el ve baş parmağı bazen kulak.
Small bits - hands, feet, fingers, toes, ears sometimes.
Ama hayatta bazen fedakarlıklar yapmalısın.
Sometimes in life you've gotta make sacrifices.
- Bazen tahıl olarak görülür ve- -
Sometimes considered a grain, but technically...
Onca gücüm ve yapacaklarıma bağlı onca insan var fakat bazen ne yapamam gerektiğini bilemiyorum.
I have all these power and all these people depending on me, but I don't know what I'm supposed to be doing half the time.
Ceza tebliği ve yargı tazmini genelde ama bazen renkli olabiliyor.
Uh, finding people. Process serving and judgment recovery mostly, but sometimes it get jazzy.
Anksiyete bazen büyük ve kara bir bulut gibi gelip sizi yorabilir.
Anxiety often feels like something that's overwhelming cos it's big and grey, like a dark cloud.
Bak Leslie bazen hayat karşımıza bazı eğimler çıkarır. Evet, belki şu an, yaşadığın en büyük eğimlerden biri olabilir. Ama ailenin büyüyor olması bununla başa çıkamayacağın anlamına gelmez.
You know, Leslie, sometimes life throws us crazy curves, and, yes, this moment may be the biggest curve you've ever had to deal with, but just because your family is getting bigger does not mean that you can't handle it.
Bazen bizi tekmeleyerek ve bağırarak ilerletmeye çalıştın ama günün sonunda, sen haklıydın.
Sometimes you had to drag us forward kicking and screaming, but in the end, you were right.
Evet, biraz şanslıydık. Bazen iyi bazen kötü de olsa.
Aye, well, we've had some luck some good, some bad.
Freaky Friday'i sen de izledin, bazen küçük çocuklar büyüklerin bedenine giriyordu.
You've seen Freaky Friday, sometimes little kids end up in big person bodies.
Bazen hayatta bazı seçimler yaparız. Ve bazen bunlar...
And sometimes, these...
Bazen evli ve üç çocuklu oldukları gerçeğiyle yüzleşmek istemezler.
- Sometimes they just don't want to face the reality that they're married with three kids.
Bazen çok kötü kıstırılırsınız ve düşman fazla yakına gelmiştir ve siper alacak yeriniz yoktur.
Sometimes you get pinned down real bad, and they just come way too close for comfort, and you have no cover. That's when you get a little bit scared.
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen merak ediyorum 19
bazen düşünüyorum da 20
ve babam 19
ve bana 50
ve bak 36
bazen de 24
bazen olur 16
bazen merak ediyorum 19
bazen düşünüyorum da 20
ve babam 19
ve bana 50
ve bak 36