Yaklaşmayın tradutor Inglês
868 parallel translation
Geri çekilin. Beyler, durun, durun... ona yaklaşmayın
Guys, don't, don't- - don't go to her.
Yaklaşmayın ona!
- Get away from her!
- Yaklaşmayın ona!
- Get away from her!
Lütfen daha fazla yaklaşmayın.
Please don't come any closer.
Yaklaşmayın, yoksa onu haklarım!
Get away, or I'll let him have it! Get away!
- Kapıya yaklaşmayın.
- Keep away from that door.
- Yaklaşmayın!
- Don't come any closer!
- Fazla yaklaşmayın lütfen doktor.
- No nearer. Please, Doctor.
Yaklaşmayın ona hanımefendi!
Let no one come in. Don't go near him, mistress.
- Yaklaşmayın, yaklaşmayın.
- Keep away. Keep away.
- Lütfen daha fazla yaklaşmayın.
- Please, don't drive any closer.
Yaklaşmayın!
Stay back!
Yaklaşmayın, peder.
You must not come closer, Father.
- Sakın yaklaşmayın, yoksa...
- If you dare to come near me again...
Yaklaşmayın.
Stay back.
Onlara yaklaşmayın.
Don't go near them.
Adamlara yaklaşmayın.
Don't go near those men.
- Sakın yaklaşmayın!
- Don't come any nearer!
Yaklaşmayın, sizi aptallar!
Stand back, you fools!
Çok da yaklaşmayın, birbirinizin üstüne çıkmayın.
THAT'S IT, NOT TOO CLOSE. LET'S NOT TRAMPLE EACH OTHER.
Hiç yaklaşmayın.
Oh, I wouldn't bother her now.
Pencereye fazla yaklaşmayın.
Don't get too close to the glass.
Yaklaşmayın! "
Keep off.
Olmaz... Bana yaklaşmayın öyle.
Don't... don't rush me.
- Fazla yaklaşmayın, bayan.
Don't drip on my suit.
Çavuş, Kont'a çok fazla yaklaşmayın.
This is fantastic!
Türkler Mellaha'da, yaklaşmayın.
Avoid Mellaha, the Turks are there.
Evlerine yaklaşmayın, onları artık taciz etmeyin.
I want you to stay away from their house and stop tormenting'them.
O köpeğe yaklaşmayın.
Don't go near that dog.
Çok yaklaşmayın... ama gözlerinizi de onun üzerinden ayırmayın.
Don't get too close... but don't take your eyes off him.
Oy kutusuna fazla yaklaşmayın.
No soliciting within 100 feet of the polls.
- Daha fazla yaklaşmayın
- Don't come any closer.
Bana fazla yaklaşmayın.
Don't get too close to me.
Daha fazla yaklaşmayın!
Don't come any closer
Fazla yanına yaklaşmayın.
Careful, don't get near it.
Buraya yaklaşmayın!
Don't come near here!
Dışarı çıkmayın pencereye yaklaşmayın, anlaşıldı mı?
Don't go outside, or nearthe windows, understand?
- Madam yaklaşmayın!
Madame, come no closer!
Geride kalın, pencereye yaklaşmayın.
Stand back, away from the window.
Yaklaşmayın!
KEEP AWAY!
Uzak durun. Fazla yaklaşmayın.
Keep away, Come hold this kid.
Lütfen, gemimize daha fazla yaklaşmayın.
Please, do not come any closer to our ship.
Sakın yaklaşmayın.
Don't try to get any closer.
Bayım lütfen kıyıya fazla yaklaşmayın.
Please keep away from the shore!
- Yaklaşmayın!
- Don't come no closer!
Yaklaşmayın!
Surrender!
Sakın yaklaşmayın
Don't you goddamn come near us
- Yaklaşmayın dedim!
I said stay down!
Sakın bir daha bu şekilde kör noktamdan yaklaşmayın.
Don't ever come up on my blind side like that.
Uzak durun. Yaklaşmayın.
Nobody move!
Bunu savcı da biliyorsa Gorman'ın çevresine o kadar çok adam yerleştirmiştir ki yanına asla yaklaşmayız.
If the DA knew, he'd put so many men around Gorman we'd never get near him.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşık olarak 54
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşık olarak 54