English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yanıma

Yanıma tradutor Inglês

7,397 parallel translation
Ben sadece yanıma seni hatırlayacak bir şeyler almak istedim.
And I just... I wanted to have something to remember you.
O gece yatarken yanıma babamın gitarını aldım.
And I took Daddy's guitar into my bedroom that night.
Torunum gelip, yanıma oturdu ve bana... "Büyükbaba, ne zaman gideceğiz?" diye sordu.
My granddaughter came and sat down next to me. She looked up at me. She said, "Grandpa, when we leaving?"
Jody ne olduğu hakkında çok açıktı. Ertesi günü yanıma geldi.
Jody was very clear about what happened.
- Söyle annene yanıma gelsin.
Send your mother to me. Quickly.
Yanıma otur. Bunu beraber atlatalım.
Stay by my side and we'll get through this together.
Lacey'nin yanıma kendimi ve evimizin bahçesinde oynayan çoçuklarımızı çizecektim.
I was gonna draw me standing next to Lacey in front of our house with our kid playing in the yard.
Barda oturuyordum, ve o tatlı yavru yanıma geldi, ve benimle konuşmaya başladı.
Well, I was sitting at the bar and this cute little filly walks up and starts chatting me up.
Bardan çıkıyordum, adamın teki yanıma geldi craigslist'ten olduğunu söyleyip yüzüme yumruk attı.
( Sighs ) I was leaving the club and some guy came up to me and told me he was from craigslist and he punched me in the face.
Büyük bir risk alarak yanıma geldi.
He came to me at great risk.
Yanıma gelir misin?
Well, come here, c-come here, okay?
Evden hiçbir şeyi yanıma alamadım, bunun farkındayım.
I couldn't take anything with me from the house, I realise that.
Yemekte yanıma oturmalısın.
You should sit next to me at dinner.
Nolan'ı yanıma oturttur.
You put Nolan next to me.
Brokeback'i yanıma alıyorum.
I'm taking Brokeback in the car with me.
Güzel bir evin ve havuzun ve güzel bir hayatın olmasından dolayı Roscoe'nun bir daha yanıma gelmeyeceğinden korktum.
I'm just scared that now that you have a beautiful house and a pool and this great new life that Roscoe will never want to come back to my place.
Sakın yanıma yaklaşma. Önceden yaşadığın hayata geri dön.
Don't come around me again, and just go back to the life you have.
Yanıma gel.
Come here.
Yanıma gel de, sen de bir dene.
Come over and try this.
Gideceğim, bu gece onu da yanıma alıp gideceğim.
I'm leaving. I'm leaving tonight and I'm going to take him with me.
Sakın yanıma gelme.
Don't come any closer.
Demek daha o zamandan bilerek yanıma yanaştın ha?
So you approached me on purpose from that time on?
- Yanıma yaklaşma.
Hey, don't come near me.
Sonra emekleyerek yanıma gel ve konuşalım, huh?
Then come crawling back here and talk to me?
Sonra yanıma gelip "Ilık su sever misin amca?" dedi.
He comes to me and goes, "Uncle, you like warm water?"
Sonra yanıma gelip elini omzuma koyarak "Güzeller güzeli karımla önceden tanıştığını biliyorum." dedi.
Then he walked over to me and put his hand on my shoulder and he said : "I know you used to see my wife." And then somewhere in there he said :
Bu saatten sonra yanıma yaklaşma sakın.
From this moment on, don't get near me.
Sadece cesurları yanıma alacağım!
I'm only taking the brave!
Her şey yoluna girdiğinde seni de yanıma alacağım.
Look, when I get set up right, I'mma bring you with me.
Onu yanıma aldırsaydım başına bu iş gelmeyecekti.
This never would've happened if I had him out here, man.
Bütün gün uğraşsanız da Sesiniz erişemez yanıma
You could yell all day but you don't come close
Audrey, gel yanıma.
Audrey, get up here.
Dylan, yanıma otur.
Dylan, you sit next to me.
Dolabımda kendi dalgama bakıyorken yanıma yaklaştı.
Just having some me time at my locker. - He approached me.
Yanıma gel.
Come back.
Bak, bunun yanıma kalmayacağını biliyordum.
Look, I knew I wasn't gonna get away with it.
Hadi, gel yanıma.
- Come on. Come with me.
Dişimi sıkıp çalışıyorum ki çocuklarımı yanıma alabileyim diye.
I work my butt to save my kids so they can come live with me.
Sharma, Payal az önce yanıma geldi..
Mr. Sharma, Payal came to see me..
Benim yanıma taşındı ama yine de benim yemeklerimi yemiyor.
He moved in with me but he won't eat my cooking.
Benim yanıma gelebilmenin tek yolu intihar etmendi. Böylece birlikte olabilirdik sonsuza dek!
Suicide was the only way you could join me so we could be together... for all eternity!
Sen, tek gözlü! Yanıma oturacaksın.
You, one eye, You're sitting next to me.
Yanıma gel...
Just come over...
Sakın yanıma geleyim deme.
Don't you dare come near me.
Sen kızı benim yanıma oturt.
Just... just sit her next to me.
Bu gizemli yolculuk için yanıma ne almam gerektiğini söyle.
Tell me what I need to pack for this little mystery tour.
Benim tarafımdan reklamıma ilgi çekici bir yanıt aldım.
Well, we had what I considered to be a promising response to my ad.
Evim yanıyordu, neredeyse altıma işiyordum. Ben de zavallı eşimi ölüme terk ederken bir itfaiyecinin de az kalsın ölümüne sebep oluyordum.
Well, um, my house was on fire, and I nearly wet myself, so I barreled out of a window, nearly killing a fireman, while leaving my poor wife to die.
- Televizyonun yanına izleme koltuğu koyun.
- Put in a recliner next to the TV. - Yes, Ma'am.
Neden yanıma gelmiyorsun?
What kind of DJ puts his own feeling on a radio show.
İşler yolunda gitmezse de Queens'e annemin yanına dönebiliriz değil mi?
Hey, and If it doesn't work out, we can always move back to queens with ma, right?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]