Yapamiyorum tradutor Inglês
50 parallel translation
YAPAMIYORUM!
I CAN'T!
YAPAMIYORUM!
I can't!
YAPAMIYORUM!
I can't.
- Yapamiyorum.
- I can't free him!
Yapamiyorum, sen yapar misin?
I can't. Do you mind?
Ama yapamiyorum.
I just can't.
Ryan... yapamiyorum.
Ryan... I can't do it.
Mike, yapamiyorum.
I can't get this all done.
Hiçbirsey yapamiyorum.
I can't do anything.
- Yapamiyorum.
- I tried. - I can't.
Ereksiyon olamiyorum o gunden sonra, onu her gordugumde... yapamiyorum... yapilabilecek bir sey yok.
I can't get hard anymore. Since then, evey time I see her... I can't...
Sadece yapamiyorum
I just can't.
Yapamiyorum...
I can't...
Ben neden bunu yapamiyorum?
Why can't I do that?
- Yapamiyorum.
- I can't.
- Anne, yapamiyorum!
- Mom, I can't!
Yapamiyorum.
I can't!
Ve ben yapamiyorum.
And I can't.
herhangi bir sekilde yapamiyorum.
I don't get it to work.
Çünkü ben artik bunu yapamiyorum.
Because I... I just can't do it anymore.
Üzgünüm Yapamiyorum.
I'm sorry, You can do it.
Aralarinda secim yapamiyorum.
I can't choose between them.
Oh, Ash, olmaz, artik yapamiyorum.
Oh, Ash, no, I've lost it.
su an fazla sey yapamiyorum, ama bu degisecek.
Although I'm doing * * * * pieces right now, but that will change.
Evet, onu yapamiyorum hiç.
Yeah, I never learned that trick.
Of, cheesecake, en az bir kadin kadar iyisin, gene de seninle seks yapamiyorum.
Oh, cheesecake, you're just as good as a woman, even though I can't have sex with you.
Hiç bi'sey yapamiyorum ve üsümeye basladim. " demek zorunda kalacagim.
I can't think of nothing and it's starting to get cold. "
Onun gibi yapamiyorum.
I can't do it justice.
- YAPAMIYORUM.
- I can not.
Eger seni birisi görürse, basim belaya girer. Seni görmeden yapamiyorum, Janani.
If someone sees you it'll turn into a big problem I couldn't be without seeing you, Janani
Renk körü olan bir Amerikan vatandasiyim ve yapboz yapamiyorum.
I'm a color-blind American citizen, and I can't do puzzles.
Yapamiyorum.
I can't.
Yapamiyorum.
I can't do it.
Bunu yapamiyorum.
I can't do this.
O sey sokaklardayken mal sevkiyati yapamiyorum.
I can't move any product with this thing on the streets.
Artik bunu yapamiyorum.
I don't do that anymore
- Yapamiyorum.
- I can't do it.
Yapamiyorum...
I can't do it...
Daha fazla yapamiyorum...
I can't do it anymore...
Sadece yapamiyorum.
I just can't.
- Istiyorum ama yapamiyorum.
- I never asked you to do that. - I really, I want to.
- Yapamiyorum.
It's fine. - I can't.
Yapamïyorum.
I can't do a thing.
Ben yapamiyorum.
I can't.
Yapamiyorum.
[Grunts] I can't.
yapamıyorum 389
yapamam 3103
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48
yapamam 3103
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48