Yasaktır tradutor Inglês
1,075 parallel translation
"Girmek Yasaktır".
"No entry".
SSCB'de yasaktır. Onlar "Musevi" kelimesini kullanıyor.
In the USSR the word "Jew" is banned.
Ne olursa olsun yolcuların rayların üzerinde yürümeleri yasaktır.
Passengers is forbidden to cross the line on any pretence.
- Yasaklamak yasaktır.
Forbidding should be forbidden.
Böyle sorulara cevap vermemiz yasaktır, efendim.
Against the house rules to answer that kind of question, sir.
- Buraya hanımların girmesi yasaktır.
- There ain't no ladies allowed in here.
İzinsiz girmek yasaktır!
No trespassing allowed!
Askeri bölgeye girmek yasaktır!
There's no trespassing on the military site!
toplantı ve gösteri yapmak yasaktır!
Public gatherings are not allowed
Bu konuda konuşmamız yasaktır.
We're not allowed to talk about it.
Davetsiz yasaktır. Davetiyen var mı?
No one's allowed in without an invitation.
İçki içmek yasaktır.
There'll be no drinking.
Acil panelinin yakın gelmek yasaktır.
It is forbidden to come near the emergency panel.
- ABD'ye göre, tupamarolar... - bu kelime ülkemizde yasaktır
According to the press release, it seems the Tupamaros - it is illegal to use that word.
- Tören sırasında yasaktır.
- That is prohibited during the ceremony.
"Sokağa park etmek yasaktır."
"No parking in the street."
Burda olanları dışarıya sızdırması kesinlikle yasaktır
No one is allowed to let it out nor talk about it
Şehirde ateş etmek yasaktır.
It's not allowed to shoot guns in a city.
Yüzmek Yasaktır.
No Swimming.
Bir kez daha kayaların çok tehlikeli olduğunu hatırlatayım... ve her türlü aptallık ve Erkek Fatmalık... en alçak kayalarda bile keşif yasaktır.
Once again let me remind you that the rock is extremely dangerous, and you are therefore forbidden any tomboy foolishness in the matter of exploration, even on the lower slopes.
Ortaçağ Dünyası konuklarımıza nezaketle hatırlatmak isteriz ki bu alanda fotoğraf makinesi kullanımı yasaktır.
Medieval World guests are reminded that no cameras may be taken beyond this area.
Aile meselesi dediğin ya düğün, ya cenaze ya da bir sünnet işi olur. Başka bir şehirin polislerinin burda araştırma yapmaları yasaktır.
That is not permission to become a vice cop in another jurisdiction.
Burada film çekmek yasaktır.
Filming isn't allowed in here.
Konağın kurallarına saygı göstermelisiniz Ulu mahkemeden önce tahrik yasaktır
We must follow the rules of the mansion before the Grand Hearing there's to be no provocation
Yüz çizmek bizim için yasaktır.
Faces are forbidden for us.
Dini nesneler ve putlar artık yasaktır ve onlara tapınmak suçtur.
Religious charms and idols are no longer allowed... and their worship, condemned.
Hey, düşük rütbeli subayı kucaklamak yasaktır.
Hey, it's against regulations to hug a junior officer.
Çalışma salonu dışında, diğer yerlere... giriş kesinlikle yasaktır
Except for the study room, the backyard... and beyond are off limits
Sahne arkasına geçmek kesinlikle yasaktır!
Backstage access is strictly forbidden!
Bu intihar yasaktır dinimizde.
This suicide is forbidden in our religion.
Konukların uçağa girmesi yasaktır.
No visitors will be permitted on board.
- Sigara içmek yasaktır işareti.
- No smoking signs on.
"Bu gibi bölgelerde izinsiz çekim yapılması yasaktır."
"Unauthorised photography is a felony."
Vagonda seyahat etmek yasaktır.
No one's allowed to ride in the van.
Merkez üyelerinin petrol ürünleri satması yasaktır.
There is to be no dealing in petroleum by members of the Main Force.
Kırmızı bölgede durmak yasaktır.
There is no stopping in the red zone.
Beyaz bölgede durmak yasaktır.
There's no stopping in the white zone.
Kırmızı bölgede durmak yasaktır.
There's no stopping in the red zone.
Beyaz bölgede durmak yasaktır.
There's just no stopping in a white zone.
Bushwood'da bahis yasaktır ve ben asla çalılara atmam!
Gambling is illegal at Bushwood, sir, and I never slice!
Doktor Katzone, siz de çok iyi biliyorsunuz ki, sizinkiler gibi köpekleri özel bir izin olmadan evde tutmak yasaktır.
Dr. Zuberkock, you know very well you can't keep dogs like that without special permission
- Hayır, kölelere yasaktır.
- No, it's forbidden for us slaves.
Odalarınıza bayan almanız yasaktır.
It isn't allowed to bring ladies in to the rooms.
"Yakuzaların girmesi yasaktır!"
BAN ON THE YAKUZAS
- Yasak yasaktır.
A ban's a ban.
"Avlanmak yasaktır."
No hunting.
Uzay mekiğinde köpek yasaktır.
No dogs are allowed on the shuttle.
Yaşlı Şahin'nin Köşküne girmek yasaktır.
Old Hawk's residence is off limits.
Hükümetin izni olmadan yapmak ve satmak yasaktır.
It's illegal to make it or sell it without a government license.
Fabrikalarda çekim yapmak yasaktır.
It's forbidden to shoot in factories.
Trenden inmek yasaktır.
No one allowed off the train.