English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yazdır

Yazdır tradutor Inglês

1,722 parallel translation
Merhaba, ben de ayrılık parçalarından oluşan slow parçaları cd'e yazdırıyordum.
Just putting the finishing touches on my ultimate breakup CD.
Eğer onları durdurmazsak, çocuklarımıza erkek dergileri için kitap özetleri yazdırıyor olacaklar.
If we don't stop them now, they're gonna be having our kids writing book reports on... Esquire magazine.
Onu yazdır.
Print that out.
Özel okuldan alınıp zorla devlet okuluna yazdırılmam.
I'd be taken out of private education and forced to go to a normal school.
Yazdırılıyor.
Printing.
Shane buralarda bu ilaçtan yazdırmaya çalışmış mı bir araştır bakalım.
See if Shane tried to get this prescription refilled anywhere around here.
Yaptığın her şeyi uçakla havaya yazdır.
You did everything but hire a skywriter.
Bizim için yaklaşık... 3 yazdır çalışıyordu.
She worked for us for... Three summers in a row.
Bu sözü tahta bir kaşığın üzerine yazdırıp 8 Mart'ta karıma hediye edeceğim.
I'll have it inscribed on a wooden spoon and give it to my wife for the 8th of March.
İnanılmaz, Vince, finale, oyunun en genciyle, en yaşlısı adını yazdırıyor ve ikisi 8 milyon için yarışacak.
And incredibly, Vince, the youngster and the elder statesman are gonna play heads-up for this title and the eight million bucks.
Thurzo'nun asılsız suçlamaları yüzünden Kontes Erzsebet Bathory Guinnes Rekorlar Kitabı'na tarihin en acımasız katili olarak adını yazdırmıştır.
BECAUSE OF THURZO'S UNSUBSTANTIATED ACCUSATIONS, COUNTESS ERZSEBET BATHORY IS LISTEN IN THE GUINNESS BOOK OF WORLD RECORDS AS THE GREATEST MURDERESS OF ALL TIME.
Özel okula ya da başka bir yere yazdıracağım sanırım, bilmiyorum.
I'm getting him to a private school Or something, I don't know.
Hayır, annem için ilaç yazdıracağım. Onu bekliyor.
No, I got to pick up a prescription for my mama she's waiting on it.
Bay Dowd'a yazdırırım.
- Shrewd. I'll have Mr. Dowd draft it up.
Bahse girerim, senin adını bir dolaba yazdırmıştır bile.
I bet he's already got your name on a locker.
Arabana "Amerikan olmaktan mutluyum" diye yazdır.
Put that on your car. "Happy to be an American."
Ev yapımı bir ceset yakma fırını yapmak konusunda detaylı yazılar yazdığını biliyoruz.
We know that he wrote extensively about creating a homemade incinerator.
Tribun kapanmadan hemen önce skor tabelasında "havalıların havası alınır" yazdı.
And right before the bleachers closed, the scoreboard said "slammers be slammed."
"Havalıların havası alınır." lafını kim yazdıysa görünüşe göre onları suçluyor.
Whoever wrote "slammers be slammed" obviously blames them for something.
O çocuğa yazdığı bazı şeyler aşırıya kaçmıştı.
Some of the stuff she was telling this guy was so intense.
Ve sanırım beni sömestr boyunca uzaklara atan şey, ekonomi sınıfı için yazdığın sayfaydı.
And I think what's blown me away most this semester though is that paper that you wrote for your economics class.
Hayır, senin tam olarak yazdığın :
No, actually, what you wrote was :
Sanırım, ilk yazdığımız şarkının adı...
I think the first song we ever wrote
Hayır.. ne oldu ki.. yazdığınız..
No.. why.. what problem would I have..
Ve eğer Taylor'ın IFBC için yazdığı öneriyle politikanın son halini karşılaştırırsanız,.. ... çok çok benzer olduklarını görebilirsiniz.
And if you look at the proposal that was written for IFBC that was Michael Taylor's, with the final one that was published, it looks very, very similar.
Biliyorsun, Lois, eminim ki sen zaten anlamışsındır, ama... yazdığım şu makale - senin için yazdım.
You know, Lois, I'm sure you've already figured this out, but... that essay I wrote - I wrote it about you.
Yani, Bir çok ortak noktamız var, ve yıllardır çok şeyi paylaştık ve... tabii ki yazdığın şu makale, bam telime dokundu.
I mean, you and I have a lot in common, and we've spent so much time together over the years, and... of course, that essay you wrote, oh, it really touched my heart.
Evet, kuyrukluyıldızla ilgili bir kitap yazdı ama kurgusal olmayan hayatında, gerçekten sana sırılsıklam aşık gibi görünüyor.
Yes, he wrote about a comet, but in his non-fiction life, he seems very much in love with you.
- Hayır ama o yazdı.
- No, but she wrote.
John Cornwell, yakınlarda sana karşı yeni bir eleştiri yazdı, Richard. ... benim eski bir arkadaşımdır ; çok zeki bir adam.
John Cornwell, whoís just written another attack on yourself, Richard, and who is an old friend of mine, a very brilliant guy, wrote one of the best studies of the Catholic Church and fascism that thereís
Hatta, kapağına tanıtım yazısı da yazdım. Sanırım en zayıf halka, kutsal metinlerdeki temel iddia. Fikir şu ;
I was a big fan of his book and actually blurbed it but I think the weakest link is this foundational claim on the texts.
10 yıldır yazdığım düşünülürse pek bir şey olduğu söylenemez.
Not much. considering I've been writing it for ten years.
Kankam Ken bir başyapıt yazdı ve bana güvenin, o kelimeyi çok kullanırım.
My boy Ken has written a masterpiece. And trust me, I use that word a lot.
Evde tek başımaydım,... yazdığı son satırı gördüm.
I was home alone, Saw her latest entry.
ama... Hope Udai'nin ( umarım ölürsün ) yazdığı... Karaciğer Yetmezliğinden Ölene Dek Bekle ile karşılaştırılamaz bile.
But... but it does not compare to Wait Till Your Liver Fails by Hope Udai.
Benimle ilgili bir kitap mı yazdın? Hayır, seninle ilgili değil.
You're telling me you wrote a book about me... no, I didn't write a book about you.
Tezimde de yazdığım gibi porno dünyası içinde üç tip insan vardır.
There are 3 subtypes of people... I put this in my thesis, that are drawn to pornography :
Hayır, detektif, karıma yazdığım aşk mektuplarının bir kopyasını saklamam. İhtiyacım olacağını düşünmemiştim.
No, Detective, I don't keep copies of love letters to my wife I didn't know I needed to.
Hayır, yazdım.
No, I wrote it down,
Jane Austen bunu yazdığını bilseydi çok şaşırırdı!
Jane Austen would be fairly surprised to find she'd written that.
O dönem, yatakhanede sabahlara kadar yazdığı not defterinde İstanbul dışarı çağırırken, parasızlıktan yatılı okulda sıkışıp kalan bir gencin melankolik ruh hâli gizliydi.
He spent many nights writing in his diary. The entries in his diary reflected the melancholic state of mind of a young man trapped in a boarding school, not being able to... heed the call of the streets because of financial problems :
- Belki de yazdıklarını okumamışsınızdır.
- Perhaps you have not read his pages.
Jung-nam daha önce yazdığın gibi belki baban sinirli bir anında bir hata yapmıştır.
Jung-nam... Just like you wrote before... Maybe your father made a mistake in an angry moment.
Thornton Wilder yazdı, " Bir canlılar ülkesi vardır, ve bir ölüler ülkesi.
Thornton Wilder wrote, "There's a land of the living," "and a land of the dead and the bridge is love,"
Thornton Wilder yazdı, " Bir canlılar ülkesi vardır, ve bir ölüler ülkesi.
PRIEST : Thornton Wilder wrote, "There's a land of the living",
Hayır, babam Londra'ya gitmiş olamaz. Peki neden bana eve döneceğini yazdı... Buraya gelemedi ve...
... No, Papa can't have been in London why, he wrote to me and said that he was coming home, he wouldn't arrive and not Aah, well...
Sanırım burada yazdığınız fikirlere inanıyorsunuz.
Well, I take it the views expressed here are ones that you yourself hold?
4 aydır ücretli olarak çalışıyorum, daha sadece 175 kelime yazdım.
I've been on salary for four months now, and I've written probably 175 words.
Bayan Horsefall. Böyle makaleler yazdıktan sonra mektup alır mısınız?
Mademoiselle Horsfall... after writing an article such as this...
Oteldeki eski kutuları karıştırıyordum, birden bunu buldum İçinde bana hamile olduğu dönemi de yazdığı günlüğü.
Well, I was ransacking some old trunks and I found this. It's the diary she kept the year she was pregnant with me.
- Biliyormusun, demen gereken şey... bir kişinin yazdığı kitap yüzünden ölüm tehdidine... maruz kalması yanlıştır.
- and all that stuff. - You know, all you gotta say is it's wrong for someone to have to suffer a death threat - for writing a book.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]