English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yeğenlerim

Yeğenlerim tradutor Inglês

128 parallel translation
Cha Hee Joo ve Han Na Brown benim ikiz yeğenlerim.
Cha Hee Joo and Han Na Brown... are my twin nieces.
Ayrıca o ikizler benim yeğenlerim.
And those twin girls... are my nieces.
Evet, yeğenlerim genelde burada oluyorlar.
- Shall I answer it?
Yeğenlerim birer melek! Önünde diz çöktük. Meryem Ana gülümsüyordu.
We got on our knees, The Madonna looked at us and smiled,
Yeğenlerim Meryem Ana'mızın görüntüsü ile ile gelecek yılın 15 Mart'ında karşılaştılar.
My niece and nephew first saw the holy image of the Madonna on March 15 of the next year.
Aynı yeğenlerim gibi.
Just like my nieces.
Yeğenlerim de hediyelerini bekliyor.
And my nephews are waiting for their presents.
Deli gibi bunu, yeğenlerim için, arkadaşlarım için yaptığımı söyledim hep kendime.
I tell myself that I did it for my nephews, for my friends, a crazy idea.
Onlar benim yeğenlerim.
They're my nieces.
Sizler kuzenlerimsiniz... Ve yeğenlerim.
You are my nieces... and my nephews.
Amcam, kuzenlerim, yeğenlerim ve öğretmenim Drona, hepsi orada.
Uncle, cousins, nephews and Drona my teacher, they are all there.
Yeğenlerim Köln'e gidiyorlar.
My nephews are going to Cologne.
Düşünün, yeğenlerim daha önce böylesini hiç görmedi. Kanlı canlı.
My nephews have never seen one before... in the flesh.
Buraya çok yakın bir yerde olan... dairemde... içinden çıkmak bilmeyen annem, babam, yeğenlerim ve halalarım ile birlikte.
In my apartment. I live close by. With my parents, nephews and aunts, who never go out.
Yeğenlerim!
My nephews!
Sevgili çocuksuz yeğenlerim Patty ve Selma`ya büyükbabamın saatini ve şu sözleri bırakıyorum...
To my dear childless nieces, Patty and Selma... I leave my grandfather clock and these words :
Bunlar benim yeğenlerim.
These are my nieces and nephews.
Ufaklıklar nasıl? Yeğenlerim? İyiler mi?
So my little mans, my nephews, how they doin'?
Kardeşlerim oğullarım torunlarım kuzenlerim ve yeğenlerim gece çok uzundu.
My brothers and sons and grandsons and cousins and nephews the night has been long.
Yeğenlerim bana gaydayla eşlik bile edeceklerdi.
The nephews were gonna pipe me in and everything.
Başarılı bir savaştan çıktınız yeğenlerim. Namınız sonsuzluğa yürüsün.
And welcome, nephews, from successful wars... you that survive and those that sleep in fame.
Yeğenlerim var. Ama bu...
I have nieces and nephews, I've held the infants of friends.
Yeğenlerim... iki tane yeğenim var, kız kardeşimin oğulları.
My nephews... I've got two nephews, the boys of my sister.
Barın orda kız yeğenlerim var.
I got a couple of my nieces over at the bar.
Yeğenlerim var. Onlara yavru köpek vermek istedim.
My sisters each have kids, and I wanted to give each one of them a puppy.
Şu andan itibaren, yeğenlerim koruman altında değil.
From now on, my niece and nephew are no longer under your care.
Yeğenlerim de bu işi görebilir.
Some nephew will manage it.
Bir ton iş çıkaran yeğenlerim var. Bütün işleri berbat ediyorlar.
I got motherfucking nephews and in-laws fucking all my shit up all the time.
Annem, kardeşim, yeğenlerim.
My mother, my sister, her children.
Yeğenlerim kesin bana bir şeyler yapmışlardır.
My nieces must have made these things for me.
Yeğenlerim burada mı?
My nieces are here?
Yeğenlerim beni bu kıyafetle dışarıda görmemeliydi.
That's why my nephews shouldn't see me like this on the streets.
İşim, evim, beni seven yeğenlerim var.
I have a job, a condo, nieces that love me.
- Yeğenlerim nasıllar bakalım?
How are my niece and my nephew anyway?
Bu benim erkek kardeşim Tommy, kız kardeşim Tara, yeğenlerim Jodie ve Kate.
This is my brother Tommy, my sister Tara, and my nieces Jodi and Kate.
Yeğenlerim biraz utangaçtır da. Kızlar, Rita'ya teşekkür edin bakalım.
My nieces are shy sometimes.Girls, say thank you to rita.
Kız kardeşim, yeğenlerim... Justin şimdiden...
My sister, my nieces, and nephews, already Justin has
Yeğenlerim Jeff Baba'ya tapıyorlar.
Those kids love their Papa Jeff..
Pekala, bunlar yeğenlerim.
So these are my nephews.
Yeğenlerim.
Nieces.
- Kız kardeşim ve yeğenlerim Mormon.
- My sister and nephews are.
Fakat onlar benim yeğenlerim... Ne olmuş yani?
But they're my nephews...
İlerideki garip yeğenlerim.
My strange nephews from beyond
Şarap için bravo, Yeğenlerim onu sevecekler.
Bravo for the wine, my nephews will love it.
Sakın nutuk çekme. Benim de yeğenlerim var.
Look, I don't need a lecture, Natalia, okay?
Yeğenlerim bir imza almak isterlerdi.
My nephews would love an autograph.
Yeğenlerim.
They're my nieces.
Yeğenlerim bana gelince bahçede, çıplak halde fıskiyele oynarlar. Küçük kırmızı pipililer. Minik pipileri beni rahatsız eder.
I have nephews and they play in the sprinkler naked with their little red dicks and I just don't like their little penises, it bothers me.
Yeğenlerim.
- My nieces.
- Benim bu kadar kardeşim öldü. Oğlum öldü. Yeğenlerim öldü.
My brothers died, my son died my nieces died and god knows how many of us will die...
Bunlar benim yeğenlerim.
[Man, In Italian] These are my nephews. They burned them in Birkenau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]