Çay ister misiniz tradutor Inglês
284 parallel translation
Çay ister misiniz?
Would you like some tea?
Yanında da bir fincan çay ister misiniz?
And a nice cup of tea as well, sir, huh?
- Sabah çay ister misiniz Bayan Webster?
- See you in the morning, Miss Webster.
Çay ister misiniz beyler?
Tea, gentlemen?
Bir bardak çay ister misiniz?
Would you care for a cup of tea?
Bir bardak çay ister misiniz?
Would you like a cup of tea?
Çay ister misiniz?
Maybe you'd like some tea?
- Bir fincan çay ister misiniz?
- D'you want a cup of tea?
- Çay ister misiniz?
Want some Red Tea? Brother, do you want some?
Çay ister misiniz?
Would you like some tea or would you like some rum?
Çay ister misiniz, anne?
Would you like a cup of tea, mother-in-law?
sizi bekliyordum! Çay ister misiniz?
I boiled some water, waiting for you
Çay ister misiniz baş çavuşum?
Some tea, head chief?
- Çay ister misiniz?
- Some tea?
Bir bardak çay ister misiniz?
Well, would you care for a cup of tea?
- Bir fincan çay ister misiniz?
A little windy. A cup of tea, perhaps?
Biraz çay ister misiniz?
Do you want some tea?
- Bir fincan çay ister misiniz, efendim?
- Would you like a cup of tea Sir?
Çay ister misiniz?
Brought you a little cup of tea.
Kahve ya da çay ister misiniz?
Can I get you coffee, tea?
Çay ister misiniz?
Like a cup of tea?
Çay ister misiniz?
- Have some tea?
Çay ister misiniz?
Like some tea?
Çay ister misiniz?
Would you like a cup of tea?
Çay ister misiniz?
Do you want some tea?
Bir fincan çay ister misiniz?
You guys wanna have some tea?
Matmazel Penn, yiyecek bir şey veya bir bardak çay ister misiniz?
Mlle. Penn, may I offer you something to eat or a cup of tea?
Kahve veya çay ister misiniz?
Can I get you coffee or tea?
Biraz daha çay ister misiniz?
Would you like some tea?
Çay ister misiniz, bayan Whittler?
More tea, Mrs. Whittier?
Bir fincan çay daha ister misiniz hanımefendi?
Another cup of tea, my lady?
- Buzlu çay yapmıştım.Bardak ister misiniz?
I was just fixing some iced tea. Would you like a glass?
Biraz çay alırsınız, değil mi? Süt ve şeker ister misiniz?
You'd like some tea, wouldn't you?
Bu arada, annenizle siz çay içmek ister misiniz acaba yani bir müfettişle?
By the way, I don't suppose you and your mother are interested in tea with a detective, that is.
Çay yaptım, terlik ister misiniz?
Fix tea, slippers. No, thanks.
Çayınızda şeker ister misiniz?
Take sugar in your tea?
- Çay ister misiniz? - Hayır.
I need to talk to you.
- Çay içmek ister misiniz?
- Care for some tea?
Biraz çay ve sandviç ister misiniz?
Perhaps you'd like some tea and a sandwich.
Benimle bir çay içmek ister misiniz?
Would you have some tea with me?
Kahve, çay ya da başka bir şey içmek ister misiniz?
Like a coffee or tea... or something?
Çay yapmamı ister misiniz?
Yes, of course, my tea.
- Çayınızı şimdi ister misiniz efendim?
- Would you like your tea now, sir?
Çay ister misiniz?
- Tea?
Çay içmek ister misiniz?
I was going to ask if he'd like some tea.
Çay getirmemi ister misiniz?
Would you like me to bring the tea?
Çay ister misiniz?
Get us a cup of tea!
Çay ister misiniz?
- I've just had my tea. Do you want some?
Çok özür dilerim, çay içmek ister misiniz?
I'm terribly sorry. Would you like a cup of tea?
Bitki çayı ister misiniz?
What would you say to some herb tea?
Çay, kahve ya da yiyecek bir şey ister misiniz, şeyden...
Would you like some coffee or tea or something to eat before you -?