English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çekic

Çekic tradutor Inglês

1,438 parallel translation
Stella, çekiç onunsa, DNA'sının, çekicin üzerinde olması çok doğal.
Stella, if the hammer was his, his DNA could have already been on it.
Alissa Danville'in öldürülmesinde bu çekiç mi kullanıldı?
Could this hammer have been used to murder Alissa Danville?
Ama ya çekiç benimkiyse?
But what if the hammer was mine?
Sonra çekiç devreye girdi.
Then there's the hammer.
Ee, çekiç tutma nasıl gidiyor?
So how's your hammer hanging?
Bradley, o bir çekiç.
Bradley, that's a hammer.
- Evet, çekiç veya testere sesi,..
Yep!
Her sabah altıda çekiç sesiyle uyanıyordun.
You were woken up at 6 : 00 a.m.
Mistik Çekiç.
The Mystic Hammer.
Tom, Mistik Çekiç diye bir şey yok.
There is no such thing as a Mystic Hammer.
Düzgün ne anlamadım! Çekiç!
I can't see what straight is!
Çekiç parmaklar kendi kendine iyileşmez. - Merhaba Arthur.
This hammer toe won't correct itself.
Çekiç gibi bir şeyle veya baltayla.
Or the axe.
Çekiç.
Mallet.
Sanırım çekiç demek istedi, ama... ama, evet.
Amazing. I think she means hammer, but - But yeah.
Çekiç.
Hammer.
Çünkü... çekiç.
Because... hammers.
Son defa söylüyorum, sana "Çekiç" demeyeceğim.
For the last time, I'm not gonna call you "The Hammer."
Şu domuzdan tekrar bahsederse, iki çekiç kullanın.
If he mentions that pig again, use two hammers.
Çekiç veya kürek gibi, ama daha karmaşık.
Like a hammer, a shovel, just a lot more complicated.
Cımbız, kibritler, ip, çekiç.
Tweezers, matches, twine, geological hammer.
Gerçekten mi? Ali, çekiç.
Really? ( Insect buzzing ) Ali, hammer.
Çekiç mi acaba?
A hammer?
Hatta toplu olarak gezen, deniz kabuğu desenli çekiç başlı köpekbalıkları bile.
Even ocean travelers like scalloped hammerheads gather in huge numbers
Steril bir çekiç darbesi diş çekme aleti ya da...
Choose. Hit by the hammer, or some booze and bite your teeth.
Çekiç ne için, Barris?
What's the hammer for, Barris?
- Hadi bakalım, çekiç kafa.
- Come on, hammerhead. - Shut up.
Bana sadece bir çekiç ve bir sopa lazım.
Oh, I'll handle it. Uh, all I need is a hammer and a mop.
Midyeleri ezip açmak için kıskaçlarını Bir çekiç gibi kullanıyor.
He's using his claw like a hammer to smash open the mussel.
Yani çekiç kullanmadan ev yapamazsınız!
I mean you can't build a house without a hammer!
- Açıktı, bana da çekiç lazımdı.
The door was open, I went in for a hammer.
Çekiç vurulmadığı sürece satıcının hakkıdır efendim.
It's the seller's right if the hammer hasn't come down.
Ve ellerindeki çekiç ve keskiye bakıp, kendime söyle dedim,
And I looked at the hammer and the chisel in my hands, and I asked myself,
Kıçımda bir çekiç ve anahtar takımı var.
I've got a hammer and a socket wrench stuffed up my ass.
Yanında çekiç ve çivi taşımıyor herhalde.
He's not gonna have hammer and nails in there.
ve çekiç de burada.
and this is the hammer.
Şahin ve Çekiç.
The Hawk and the Hammer.
Çekiç'ten mi?
The Hammer?
Çekiç burada ve sanırım yanındaki adam Lido'dan.
The Hammer's here anyway and I figured that guy with her is from the Lido.
Kostya buraya geldiğinde benim peder,... ayağına 5 kiloluk çekiç düşünce bile ağlamayan adam çocuğa sarılıp hüngür hüngür ağlamıştı.
When, uh, kostya came here, my father... a man who wouldn't cry... he dropped 10-pound sledgehammer on his foot. Hugged kid, though, and cried like baby.
Levye, çekiç.
crowbar, hammer...
Şurada çekiç ve kıskaç var.
There's a hammer.
Öyle, General, neyse ki çekiç kullanmadı.
It was, General, but not by any hammer.
Çekiç gibi bir şey lazım bana.
I need something to use as a mallet.
Bana bir çekiç ve 12 numaralı anahtarı ver.
Give me a sledge and a number 1 2 spanner.
Çekiç falan da degil ki.
It's not a hammer or anything.
Çekiç.
A hammer.
Orada uzanıp, Hemşire Roberts'in, 10 kilo meyveyi çekiç atar gibi, bana doğru fırlatmasını izlerken, bir şeyden teselli buluyordum... Bebeğimiz olacak! Carla ve Turk hamile olduklarını söylemeye geleceklerdi ve Carla'nın gerçekten şaşırdığıma inanması gerekiyordu.
As I lay there, watching Nurse Roberts hammerthrow 23 pounds of highend fruit my way, I could take solace in one thing... We're having a baby! Carla and Turk were coming to tell me they were pregnant
Neydi, çekiç mi?
I WANT TO SAY HAMMER.
Alejandro Marquez, Jorge Rubi ve "Çekiç" Hector Menendez.
Alejandro Marquez, Jorge Rubio, and Hector "The Hammer" Menendez.
Alnına vuruldugunda birkaç şey bulundu, FBI bodruma girdiginde 40 kadar çekiç topladı.. ve hiçbiri uyuşmadı.
Some mook is found with his forehead bashed in, the FBI goes in the basement, collects about 40 hammers... and nothing matches.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]