English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çıldırmış olmalı

Çıldırmış olmalı tradutor Inglês

361 parallel translation
Çıldırmış olmalısın.
You must be mad.
Çıldırmış olmalısın.
You are mad.
Amcan parayı ona bırakmak için çıldırmış olmalı.
Your uncle was mad leaving all that money to him.
- Çıldırmış olmalısınız.
- Your husband is under arrest in the Cherche-Midi prison. - Why, you must be mad.
Sen çıldırmış olmalısın.
You must have been mad.
- Mike, çıldırmış olmalıyız.
- We're out of our minds. - And into our hearts.
Çıldırmış olmalısın!
You must be mad!
Çıldırmış olmalı, oraya hayatta gitmez.
He'd never go there.
Sana yardım edeceğimi düşünmen için çıldırmış olmalısın.
You must be insane to suppose i'd lift a finger to help you.
Böyle bir şey denediğin için çıldırmış olmalısın!
You're crazy to try a thing like this!
Çıldırmış olmalı.
The champ must be crazy.
Polisler çıldırmış olmalı.
The cops must have all gone crazy.
- bence çıldırmış olmalı, Quist.
- I'm afraid he's delirious, Quist.
Sana gerçeği söylediğimi düşünerek çıldırmış olmalısın
You must have been insane To think I'd tell you the truth
Çıldırmış olmalıyım.
I must be crazy.
Eğer ona yataklık ettiğimi düşünüyorsanız çıldırmış olmalısınız.
Well, if you think I'd cover up for him, you're crazy.
Bu eve gelmek için çıldırmış olmalısın.
You're crazy to come to this house.
Çıldırmış olmalısın.
You must be crazy.
Çıldırmış olmalı!
He's gotta be crazy!
- Bu adam çıldırmış olmalı.
- I think this man's crazy.
Bir erkek karısını eve hapsedecek kadar kıskanç ise, komşusu ile konuşmasına bile izin vermiyorsa, çıldırmış olmalı.
When a man is so jealous that he keeps his wife a virtual prisoner in her own home, won't even let her out to talk to a neighbor, then he has to be insane.
- Çıldırmış olmalılar!
- They are crazy!
Ya çıldırmış olmalıyım ya da şok olmuştum.
I must have been crazy, or too conventional.
Çıldırmış olmalılar.
They must be crazy.
Tamamen çıldırmış olmalı.
He must be completely insane.
- Çıldırmış olmalısın.
- You must be round the bend,
- Bu çocuk, çıldırmış olmalı.
- You're mad, boy.
Kocan, Alain'e içki verdiğine göre, çıldırmış olmalı.
You're husband's crazy. He gave Alain a drink.
Seninle yürüyüşe gideceğimi düşünüyorsan çıldırmış olmalısın.
You must be mad to think I'd go out walking with you.
çıldırmış olmalısın.
You must be mad.
Bu şekilde bozduğuna göre, çıldırmış olmalısın.
You're crazy, mussin'it up that way.
Sen çıldırmış olmalısın!
You must be out of your head.
- Dostum, sen gerçekten çıldırmış olmalısın.
Really my old friend, you must be mad.
- Sizi burada bıraktığına göre çıldırmış olmalı.
STEFANO : He must be mad to leave you.
Çıldırmış olmalısın.
You want to stay in Membres. You must be crazy.
Amerikan milyonerlerinin tamamı çıldırmış olmalı.
American millionaires must be all quite mad.
Siz çıldırmış olmalısınız. Ben İngiliz bölümünden sorumluyum ve sen de o bölümün bir parçasısın. Saçmalama.
Are you out of your mind?
Çıldırmış olmalı.
It can't be.
Çıldırmış olmalıyım.
Must be nuts.
Buraya kadar gelmek için çıldırmış olmalı.
He's crazy for coming here.
- Şu an ayık olduğuna göre sen de çıldırmış olmalısın.
- You're not drunk, so you must be crazy.
- Konuşmasına bakın, çıldırmış olmalı.
- He's gone mad to speak to you like that.
Siz çıldırmış olmalısınız.
- You must be crazy.
Seni kaybetme tehlikesine girdiğim için çıldırmış olmalıyım.
Somehow I always knew that you'd find out about it. I must have been mad to risk losing you for...
Çıldırmış olmalı.
He's crazy. What's his name?
Çıldırmış olmalısınız.
You must be mad, raving mad.
Çıldırmış olmalı.
He must be crazy.
Çıldırmış olmalı!
He must be mad!
- Çıldırmış olmalı.
He must have gone mad.
Çıldırmış olmalısın çünkü bütün dünyanın ara sokaklardan oluştuğunu ve herkesin birbirini gammazlamak için var olduğunu düşünüyorsun.
You're nutty. You gotta be a little nutty. Because you figure that the whole world...
Çıldırmış falan olmalı.
I think he's crazy!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]