Öldünüz tradutor Inglês
357 parallel translation
- Öldünüz diye duymuştuk Bay Vance.
- We all heard you was dead, Mr. Vance.
Öldünüz sandım.
- I thought you were dead!
Dediğim gibi, siz dün gece öldünüz.
Well, like I say, you died last night.
Hepiniz öldünüz mü?
You are all dead?
Nereye saklandınız, açlıktan öldünüz mü?
Where you hide yourselves, died of hunger?
Hepiniz öldünüz.
You're all dead.
Bay Aldridge, soruyu mu düşünüyorsunuz yoksa öldünüz mü?
Mr. Aldridge, are you considering the question or are you just dead?
Sözde Kardinal, iddia ediyorum ki siz Aralık 1642'de öldünüz.
So-called Cardinal, I put it to you that you died in December 1642.
Çokça sevdiğimiz zat, dindarca öldünüz.
Thou hast died piously, adored by us.
Ama Senyor Link, siz öldünüz.
But Senior Link, you are killed.
Siz öldünüz.
You're dead.
Öldünüz mü, efendim?
Monsieur, are you killed?
Siz de öldünüz!
- Easy. You're dead, too!
Öldünüz, ama haberiniz yok.
You're dead and you don't know it.
Sizler öldünüz!
I'll kill you
Öldünüz siz!
Your time has come
Eğer otelime gelirseniz öldünüz!
Heaven help you if you land in my hotel!
İkiniz de öldünüz.
Then you're both dead.
Siz de öldünüz sandık.
We thought you were dead too.
- İkinizde öldünüz lan.
- You're both dead men.
Öldünüz oğlum siz, adi orospu çocukları.
You're dead, you sons of bitches.
Sizi epeydir görmüyoruz, öldünüz zannettik.
We haven't seen you for a while. We thought you'd died.
Öldünüz siz!
Dead is what you are!
Böyle apar topar içeri dalıp, bardakları kırıp... havadan sudan konuşur gibi hepiniz öldünüz diyorsun.
You barge in here quite uninvited, break glasses then announce quite casually that we're all dead.
- Siz artık öldünüz.
- You two are dead men.
Sen ve arkadaşların öldünüz!
You and your friends are dead! MacGyver!
Eğer tanırsam hepiniz öldünüz.
If I remember that voice, you guys are dead.
Öldünüz!
Dead!
Öldünüz! Kimse var mı?
is somebody here?
İkinizde öldünüz!
You're dead meat!
- Sence ne demek olabilir? Öldünüz işte.
- What do you think I mean?
İkiniz de öldünüz.
You're both dead.
Ama yapamadan öldünüz.
but died before you could.
Siz öldünüz mankafalar.
You're dead, chump.
Artık öldünüz, sizi küçük piçler.
You're dead meat, you little bastards.
Cumartesi akşamı saat 5'te öldünüz.
You died Saturday at 5 : 00 p.m.
Hepiniz çarpışmalarda öldünüz!
You were all killed in action.
Siz, burada, Tsurumai-suburi Dağlarında öldünüz.
You died here in the Tsurumai-tsuburi Mountains!
Yorgunluktan öldünüz ama değdi.
But you boys are whacked out, you know that?
İkiniz de öldünüz!
You're dead, the two of you!
Siz öldünüz!
You're dead!
Rusya adına ölenler sizler baba toprağı için öldünüz.
Fallen for Russia, You died for the Fatherland.
Siz öldünüz mü?
Are you dead, mister?
Öldünüz.
Dead.
Pekala Bundy'ler. Şimdi öldünüz.
All right, Bundys, you're dead.
İkiniz de öldünüz siz!
You two are dead!
- Siz sersemler öldünüz.
Uhh! - You fools are dead.
Bam, Bam, Öldünüz.
What is this?
Gerçek değilsiniz. Öldünüz.
You ain't real.
işte bu yüzden öldünüz.
This is why you died.
Öldünüz!
Fuckin'dead!