Şüpheliyim tradutor Inglês
3,258 parallel translation
Buna gerek olacağından şüpheliyim.
I doubt that will be necessary.
Demek ben davayla ilgili şüpheliyim?
So I'm a person of interest.
Şüpheliyim.
- I doubt it.
Hepsinin de ödeme yapabileceğinden şüpheliyim.
Doubt they could all pay.
Bunun tesadüf olduğundan bayağı şüpheliyim.
Well I highly doubt that this was a coincidence.
Politik kariyeri sona erecek ama hapis yatacağı konusunda şüpheliyim.
Her political career will be over but I doubt she'll see any jail time.
Eğer Victoria istemediyse, başkasının isteyeceğinden şüpheliyim.
Well, if Victoria didn't, I doubt anybody else will.
Bundan şüpheliyim, bu uyarıyı verecek bir şey göremedim.
I doubt I'll see anything to warrant that.
Şüpheliyim.
I doubt it.
Ağzının dikildiğinden şüpheliyim.
Doubt his mouth was sewn.
Birinin onunla kibarlıkla konuşacağından şüpheliyim.
I doubt anyone had ever spoken to him with any kindness.
- Böyle bir şey olacağından şüpheliyim.
But I doubt he'll have any.
Buna şüpheliyim.
I doubt that.
Angela'nın bana ihanet edeceğinden şüpheliyim.
I doubt if Angela would... double-cross me.
O zaman tekrar yapacağından şüpheliyim.
Then I doubt it'll ever happen again.
Ben oy verdiğimden bile şüpheliyim.
I don't think I even voted.
Ama beni devamlı atlatan, bana zamanımın bir gün geleceğini söyleyen Jessica'ya ise işte onda şüpheliyim.
But the Jessica that kept stringing me along, telling me one day, my time would come? Her, I've come to doubt.
Saygısızlık etmek istemem dedektif, bu konuda oldukça şüpheliyim çünkü Richard Mantlo'nun karısını öldürmediğine inanıyorum.
Respectfully detective, I doubt that very much,'cause I've reason to believe that Richard Mantlo didn't kill his wife.
Bunun çok yardımı olduğundan şüpheliyim.
I doubt that helps much.
Nijeryalılarla görüşme üslubunuzun size istediğinizi vereceğinden şüpheliyim.
I'm not seeing how dealing with these Nigerians can get you what you want.
Garcia'ya Kohler'i kontrol ettireceğim ama artık hedefi elinde olduğuna göre eve geri döneceğinden şüpheliyim.
I'll have Garcia check into Kohler, but now that he's tipped his hand, I doubt if he's going back home.
Diğer ortağı, Chris'in yerine ortaya çıkarmasından şüpheliyim.
I doubt if she was forthcoming about this other partner to Chris.
Çünkü geleceğimizi düşündüğünden bile şüpheliyim.
Since you might not even, think about our future.
Bundan şüpheliyim.
I doubt it.
Şüpheliyim. Güzel.
I'm a suspect.
Yapabildi mi şüpheliyim,
I don't doubt that he could do it,
Tabii tekrar böyle bir malzeme bulabileceğimden şüpheliyim.
I'll never get my hands on something like that again.
- Bundan şüpheliyim.
I doubt it.
Çanta hakkında bilgisi olduğundan şüpheliyim.
I DOUBT IF HE KNOWS ANYTHING ABOUT THE BLACK CASE.
Bu arada, bu varsayımı kimseye duyurmamanın ihtiyatlı olacağından şüpheliyim.
Meanwhile, I suspect it would be prudent not to broadcast this putative discovery.
Purgatory'den bir şey anladığına şüpheliyim.
I highly doubt you get anything about Purgatory.
- Bundan şüpheliyim işte.
I doubt that.
- Evet ama fotoğrafı netleştirsen dahi o yüzüğü temiz bir şekilde yakalayabileceğinden şüpheliyim.
Yeah, but even with photo enhancement, you're gonna have a problem getting a clear shot of that ring.
- Ondan şüpheliyim, rahibe.
I doubt that, Sister.
Çok şüpheliyim.
CAROLINE : Heh. I doubt that very much.
Çok şüpheliyim.
[Scoffs] I doubt that very much.
Bu kızın 12 numara bot giydiğinden şüpheliyim. Bu kızın 12 numara bot giydiğinden şüpheliyim. Muşambadaki izler gibi.
I doubt that girl wears a size 12 work boot, like the prints from the tarp.
Onu sağ bıraktığından şüpheliyim.
I doubt he left him alive.
Polisin bunu öğreneceğinden şüpheliyim.
I doubt the police will ever know that.
Sizin kadar iyi bildiğimden şüpheliyim.
Not, I suspect, as well as you do.
Bunu başarabilmenin bir yolu olduğundan şüpheliyim.
Oh, I doubt there's a way to achieve that.
Bundan şüpheliyim.
I doubt that.
Olabilir ama şüpheliyim.
It could. But I doubt it.
Sonunun iyi olacağından şüpheliyim.
I don't think it would be good.
Akşamları boş olacağınızdan şüpheliyim ama...
I doubt that you're free in the evenings, but...
Şüpheliyim, Dr. Thana niye benden hoşlansın?
I doubt that, why would Dr. Thana like me?
Şüpheliyim.
I doubt that.
Bundan gerçekten şüpheliyim.
I really doubt that.
Önce aynanın çıkmış olması daha muhtemel Alice'in değil. Şüpheliyim.
Doubtful.
Bundan şüpheliyim.
I DOUBT IT.
Onsuz yeni bir hayata başlamamı istemesinden. Bundan çok şüpheliyim.
I doubt it very much.