Alacaksınız tradutor Espanhol
2,209 parallel translation
Hazır olun. Yazılı emirlerimi alacaksınız,
Dispondré nuevas órdenes en vuestra tarea,
Onu kimden geri alacaksınız?
Traerla de vuelta, ¿ de quién?
Vekâletini alacaksınız.
Tendrán su representación legal.
Bugün teslim ederseniz, tam dokunmazlık alacaksınız.
Devuélvanmela hoy, y tendrán inmunidad absoluta.
Kanıtı, SW5 DC sınır taşına getirin karşılığında, GPS koordinatlarını alacaksınız.
Lleva la evidencia a la piedra limítrofe SW5 del Distrito de Columbia y a cambio recibirás coordenadas GPS.
Kanıtı, SW5 DC sınır taşına getirin karşılığında, GPS koordinatlarını alacaksınız.
Traiga la evidencia a la frontera en el SW5 en el Distrito Columbia A cambio recibirá las coordenadas.
Ortağın ve sen 4 : 59'a kadar ödeme mi alacaksınız?
¿ Van a cobrar el dinero a las 4 : 59?
Avukatımdan haber alacaksınız.
Ya sabrás de mi abogado.
Hiç merak etmeyin. Paranızı alacaksınız.
Tendrás tu dinero, no te preocupes por eso.
Adalet yerini bulmazsa bizden haber alacaksınız.
Si la justicia no sirve. Oirá de nosotros.
Bir Senatörü kaçırmak gibi böylesi aptalca bir eyleme giriştiyseniz sizi temin ederim ki, en uygun karşılığı alacaksınız.
Si usted ha intentado llevar a cabo un acto tan severo como secuestrar a un senador, se lo aseguro, será remediado con la fuerza apropiada.
Hep diğer kişinin iğrenç kokusunu alacaksınız.
Se darán cuenta que siempre apesta a la otra persona.
Şimdi paranızı alacaksınız ama onun sesini duymak istiyorum.
Ahora vas a recibir tu dinero, pero quiero oír su voz.
Bilgisayar elimize geçtiğinde bu görev bitecek ve yeni görevinizi alacaksınız.
Una vez que el Intersect esté en nuestro poder, habrá acabado esta misión y podrás seleccionar tu misión.
Yaşadığına dair kanıtımız olunca FBI bize parayı bırakma izini verecek ve siz de sabah parayı alacaksınız.
Una vez tengamos la prueba de vida, el F.B.I. nos dejará desbloquear su dinero, y ustedes lo podrán recoger aquí por la mañana.
Birine mi alacaksınız?
¿ Quiere comprar algo en particular? No.
Ama bulacağım ve siz de alacaksınız.
Pero la hallaré. La tendrán.
O zaman nasıl sipariş alacaksınız?
Entonces, ¿ cómo obtener un pedido?
Görüşmeler güzel, ama siparişlerini ne zaman alacaksınız?
Las reuniones van bien, ¿ entonces cuando vais a conseguir que os hagan los pedidos?
Hepiniz iyi bir iklim ve iyi mahsuller alacaksınız.
Todos ustedes tendrán excelente clima y buenas cosechas.
Neyi alacaksınız?
- Ellos no van a hablar con usted.
Benden alacaksınız arkadaşlarınıza satacaksınız.
Vosotras me comprais a mi y luego revender todo a vuetros amigos.
Tekrar işe alınırsanız ek ödemeler olmadan önceki maaşlarınızı alacaksınız.
Y si eres recontratado mantendrás tus antiguos salarios pero no lo beneficios.
Er ya da geç yanıt alacaksınız.
Con el tiempo te contestaré.
Zithromax, tylenol ve codeine alacaksınız.
Le recetaré Zithromax y Tylenol con codeína.
Siz ikiniz eş-müdür olarak görev alacaksınız.
Ustedes dos trabajando como co-gerentes.
O zaman siz mi alacaksınız?
¿ Entonces los llevarán ustedes?
- Bunu mu alacaksınız?
- Lo quieres?
Bu fişlerin tanesi, 1 milyon yen'dir. Her biriniz 150 fiş alacaksınız.
Cada ficha representa 1 millón de yenes y asignaremos 150 fichas a cada jugador.
Gemiden çıkıp yerlerinizi alacaksınız Nadia, sen robot kolla flamayı açacaksın sonra da " Şeker mi, şaka mı?
Todo salen de la nave, van a sus posiciones. Nadia, despliegas la banderola. Todos dicen :
Benim dersimden her biriniz, derinizin rengine göre not alacaksınız.
En mi clase, cada uno de ustedes será categorizado por el color de su piel.
Birazdan içimi açıp safra kesemi alacaksınız.
Hola, chicos estáis a punto de abrirme y sacar mi vesícula biliar.
Bir dahakine kağıtlarınızı nereden alacaksınız?
¿ De dónde van a sacar el papel la próxima vez?
Çamaşırlarınızı halledince bunu geri alacaksınız.
Lo tendrán devuelta cuando acaben con su ropa. Amigo.
Bunu yapan kişi, onuruma hakaret etti. Hazırlayana itiraf etmesi için 24 saat tanıyorum. Yoksa Bay Miyagi notlarınızı süpürecek ve hepiniz koca bir sıfır alacaksınız!
Quien haya hecho esto, insultó mi honor y tiene 24 horas para confesarlo, o este Sr. Miyagi revisará las notas de todos y toda la clase tendrá un "0"
Kimin ifadesini alacaksınız?
¿ Quién quieren que declare?
Çocuklarınızı geri alacaksınız.
Recuperaréis a vuestros niños.
Haberlerimi alacaksınız, Bay Scott.
Va a escuchar de mí, Señor Scott.
Sakin olun, ve hepiniz hakkınızı alacaksınız.
Cálmate, y te pagarán.
Oysa pek de iyi iş çıkaramazsanız, korkarım kara bir bulut alacaksınız.
Un solecito sonriente, pero si no trabajan... Se ganarán una nube tormentosa.
Para da alacaksınız.
Les pagarán.
Geri alacaksınız.
La recuperarás.
- Bir tane mi alacaksınız? - Evet.
¿ Uno sólo?
Onunla anlaştığımız gibi sen de anlaşmak istiyorsan, itiraf etsen iyi olur. yoksa emin ol idam cezası alacaksın.
Y si quieres el mismo trato que él consiguió será mejor que también confieses o seguro vas a tener la pena de muerte.
Sorunu anladığımız zaman paranı alacaksın.
Tendrás tu dinero cuando resolvamos el problema.
Şunu dinle. Biz evi alacağız, sen de bebek için alınabilecek en fazla parayı alacaksın.
Conseguimos la casa, y tú consigues un mejor precio por ese niño.
Hey, hepiniz eşyalarınızı geri alacaksınız.
Oye, recobraste todas tus cosas.
Lanet olası üniformalarını alacaksın, ama bu sırada bizim hesabımız ne olacak?
Va a tener uniformes, pero a nuestra cuenta?
Cevabımızı haftaya alacaksınız.
Nosotros daremos la respuesta la semana que viene.
Sen kızları alacaksın, ben parayı ve bunları sarhoş olarak yapacağız!
- Te vas a acostar, me van a pagar, - ¡ y lo haremos ebrios!
Yarattığımız külfetin parasını alacaksın.
- Le pagaremos por las molestias.
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19