Altıncı tradutor Espanhol
3,223 parallel translation
Yakında ailelerimiz altıncı araziye sahip olacak.
Si sigue así, querido suegro tendremos una sexta parte del departamento.
Altıncı oldum.
No. Salí sexto.
Dördünce veya beşinci noktaya, altıncıya göre.
En la cuarta o quinta entrada. En la mitad del partido.
- Depoda. Altıncı sıra. ikinci yığın. Alttan dördüncü.
En el almacén, sexta fila, segundo estante el cuarto de abajo.
Altıncı sıra, ikinci yığın.
Sexta fila, segundo estante.
Luchs benim altıncı hissimdi.
Luchs era mi sexto sentido.
Tebrikler Yüzbaşı. Altıncı seviyeyi tamamladınız.
Felicidades Alférez, ha completado el nivel 6.
Altıncı hissim kuvvetlidir John.
Tengo un instinto, John.
Benim gibi altıncı hissine kulak ver.
Ves cómo tienes el instinto, como yo.
Altıncısını öldürmekten de çekinmem.
No voy a dudar en matar a seis.
Yani diyorsun ki... altıncı seansla bitecek mi?
¿ Estás diciendo que después de la sexta sesión, se acabó?
Seçim görevlisi, eğer at olsaydım altıncı yenilgiden sonra beni vuracaklarını söylemişti
El Escrutador solía decir si yo fuera un caballo, haria que me dispararan después de la sexta.
Herkes, Adolfo'mun altıncı sınıfta Constance St. Jude'un "Sweeney Todd" unu çaldığını söyler.
Todo el mundo dijo que mi papel como Adolfo fue lo mejor en la obra de "Sweeney Tood" en sexto curso.
Beşinci sayfa, altıncı sütun, ilk cümle.
Página cinco, columna seis, primera oración.
- Altıncı sınıf seviyesinde olabilir.
Quizás en sexto curso.
Etrafınıza bakın. Onun sahip olduğu halka açık bir duruşmada yargılanma hakkını ve İlk, Beşinci ve Altıncı Değişiklik hakkını yok mu sayıyorsunuz?
Le ha denegado su derecho de la primera enmienda a una audiencia pública, sus derechos de la quinta y sexta enmienda a un debido proceso.
Yani bana yarın yüzümün "Altıncı Sayfa" da olacağını mı söylüyorsun?
Me estás diciendo que cuando mi cara salga mañana en "Page Six",
Altıncı kez.
6 veces.
Evliliğimizin altıncı ayından beri benden boşanmak istediğini biliyorum.
A los seis meses de casados supe que querías divorciarte.
Sırada altıncısı var.
Este será el número seis.
Altıncı his diyelim ona.
Llámalo una corazonada.
- Brian, bu artık altıncı buluşmamız.
Brian, esta debe de ser nuestra sexta cita.
O altıncı sınıfta Cindy Wilson'dan beri buraya taşınan en seksi kız.
Es la chica más bella desde que Cindy Wilson se mudó aquí en el sexto grado.
Burası sadece altıncı kat.
Este solo es el sexto piso.
- Altıncı bölgedeyim.
Estoy en sexto lugar.
Royal Festival Hall'ün de altıncıya yer yok.
No hay lugar para seis en el Royal Festival Hall.
Kalp gözü, altıncı his.
Segunda vista, sexto sentido.
Altıncı hissim kuvvetlidir.
Tengo un sexto sentido.
Belirlediğiniz sınırları ihlâl ettiği için Claire'e altıncı kez itiraz etmek zorunda kalıyorum.
Es la sexta vez que objetó la forma... en que Claire viola el límite que usted impuso.
Altıncı ve son olarak bir kızı yalandan suçladılar.
Sexto y último, han difamado a una dama.
- Ben de Sean'ın annesiyim, sen değilsin. Şu anda altıncı derste olman gerekmiyor mu senin?
Y yo soy la madre de Sean, no tú. ¿ No deberías estar en la sexta hora?
Altıncı sınıftayken iki sınıf arkadaşım raşitizm hastası olmuştu.
En sexto curso, dos chicas de mi clase tenían raquitismo.
Altıncı his diyelim.
Digamos que era un presentimiento.
Merak ettim de altıncı bir anahtar var mı?
Me preguntaba... ¿ hay una sexta llave?
Herhâlde altıncı anahtar olup olmadığını merak ediyorsunuz.
Probablemente se está preguntando... si hay una sexta llave.
Biz gizemli altıncı anahtar hakkındaki ilk sorunuza dönelim.
Pero volviendo a su primera pregunta... sobre esa misteriosa sexta llave.
- Altıncı anahtar bugün burada öğrenmiş olduğunuz basit prensipleri kullanarak edineceğiniz piyasa değerinin altındaki yeni evinizin anahtarı oluyor. Ama o kadar da basit değil. Yine de Woosnum Keneally Dunphy'nin profesyonel hizmetlerinden yararlanmanız gerekiyor!
- La sexta llave es la llave... de la nueva casa que han comprado por debajo del precio de mercado... usando los simples principios que han aprendido aquí hoy, pero no tan simples como para que no necesiten aún... los servicios profesionales de Woosnum, Keneally... y Dunphy!
Aslında altıncı ama kim sayıyor ki?
Bueno, seis en realidad, ¿ pero a quién le importa?
Ayva tüyleri gebeliğin altıncı ayında dökülür.
El lanugo se pierde en el sexto mes de gestación.
Eğer sıralasaydım dördüncü, yedinci, ikinci, beşinci, birinci, üçüncü, altıncı olurdu. - Hayır, dur.
De mejor a peor serían la cuarta, séptima, segunda, quinta, primera, tercera, sexta.
Git altıncı seçeneğine sor.
Pídeselo a tu sexta opción.
Altıncı sınıftaki kariyer danışmanım haklıydı.
Aquel tutor del bachillerato tenía razón :
İkinci, dördüncü, altıncı ve yedinci kanallarda anneme
Ha llamado a mamá "un oponente digno"
NBA'da All-Star değildin ama 2011'de Altıncı Adam Ödülü'nü kazanınca kendini kanıtladın.
Ahora, no eres un All-Star de la NBA, pero triunfaste cuando ganaste el premio de la NBA de sexto hombre del año en 2011.
Elizabeth Taylor'un altıncı adamı Richard Burton'dı.
Bueno, sé que el sexto hombre de Elizabeth Taylor era Richard Burton.
Lamar'ın Altıncı Adam'ı kazanması "Chloe ve Lamar" da büyük bir olay olmuştu.
Cuando Lamar ganó el premio del sexto hombre fue un gran argumento de "Khloe And Lamar".
Palyaço hikâyesini altıncı anlatışı bu.
Es una historia de payasos y la ha contado seis veces.
Bu durumda altıncı hissim devreye girdi. Evet.
Tengo un sexto sentido para ello, ¿ saben?
Scott Myers ve Dan Hutchins öyle söyledi. Ayrıca, sanırım anı kitabıyla ilgili birini buldum,... Altın Ok adında bir yayıncı kuruluş.
Además, creo que he encontrado a alguien gestionando sus memorias... una editorial llamada Golden Arrow.
Altıncı his gibi.
Es como un sexto sentido.
- Altıncı kata da gelmişiz.
Por primera...