Anımsamıyorum tradutor Espanhol
163 parallel translation
Sizi sandığa koyduğumu anımsamıyorum.
No recuerdo haberlos empacado.
- Anımsamıyorum.
- No lo recuerdo.
Sizi partime davet ettiğimi anımsamıyorum.
Pues no recuerdo haberlo invitado al baile.
Anımsamıyorum, oldukça meşguldüm.
No recuerdo, estaba muy ocupado.
Oh, herkesin gösterdiği nezaketi göstermiş olabilir. Anımsamıyorum bile.
Quizá fuese un tanto cortés, pero ni siquiera lo recuerdo.
Senin yüzünü daha önce gördüğümü anımsamıyorum, yabancı.
No recuerdo haber visto su cara antes.
- Anımsamıyorum, Baba.
- No me acuerdo, papá.
Ama niçin aradığımı pek anımsamıyorum.
A un hombre llamado Palmer.
Güzel bir arkadaşlığımız vardı ama seni bundan daha fazlasının olabileceğine dair teşvik ettiğimi anımsamıyorum.
Nuestra amistad ha sido muy hermosa... pero no recuerdo haberte animado a convertirla en algo más profundo.
- Anımsamıyorum.
- No me acuerdo.
Bir şey olduğunu anımsamıyorum.
No recuerdo nada.
Majesteleri pek çok konuda bana iltifat ederdi. Ama kibar kelimesini yakıştırdığını anımsamıyorum.
Su Majestad me hizo muchos cumplidos, pero no recuerdo que mencionara la cortesía.
Slater diye birini anımsamıyorum.
- No recuerdo a ningún Slater.
Korkarım anımsamıyorum.
No me acuerdo.
Ben seninkini anımsamıyorum.
Yo no he visto Ia suya.
Anımsamıyorum, efendim.
No me acuerdo, señor.
Anımsamıyorum, efendim.
- ¿ Es correcto?
Sadece anımsamıyorum, efendim.
- No recuerdo nada.
Anımsamıyorum, efendim.
No me acuerdo.
Öyle yaptım, efendim. Başka bir şey anımsamıyorum.
Eso es todo, no recuerdo nada más.
Fakat ben bir mektup anımsamıyorum.
Pero yo no recuerdo una carta.
Babamın yüzünü bile anımsamıyorum.
Ni siquiera recuerdo la cara de mi padre.
Anımsamıyorum.
No lo recuerdo.
Konuşmadan hayır gördüğüm tek bir durum bile anımsamıyorum.
No recuerdo ni una vez que hablar me haya llevado a alguna parte.
Anımsamıyorum.
No recuerdo eso.
Böyle bir şey yaptığımı anımsamıyorum.
No recuerdo haber hecho eso.
Anımsamıyorum.
- No me acuerdo.
Üzgünüm, anımsamıyorum.
Lo siento, no recuerdo.
Şu anda adını anımsamıyorum. Fakat ofisime uğrarsanız, sizin için bakarım.
No recuerdo su nombre en este momento pero si me acompaña a mi oficina podría averiguarlo para usted.
Dün gece hakkında herhangi bir şey anımsamıyorum.
No recuerdo nada de lo que pasó anoche.
Oh, Komiser, bu sabah için özür dilemek istiyorum, fakat ben... ben size içtenlikle söylemeliyim ki, dün gece hakkında bir şey anımsamıyorum.
Teniente, quisiera disculparme por lo de esta mañana, cuando yo... Sinceramente le digo que no recuerdo nada de lo que hice anoche.
Komiser, size şunu dürüstçe söylemem gerekiyor. Onlardan herhangi birini söylediğimi anımsamıyorum.
Teniente, si he de ser sincero no recuerdo haber dicho nada de eso.
Fakat bütün samimiyetimle dün geceden bir şey anımsamıyorum.
Pero, francamente, no recuerdo nada de lo que ocurrió anoche.
Anımsamıyorum. Hayır.
- No me acuerdo.
Bankanın adını anımsamıyorum.
- ¿ Ah sí? - No recuerdo de qué banco.
Şekerliğe ulaştığımda hareket etmemi başlatmasına rağmen rüyamı anımsamıyorum. Ama neredeyse anımsıyordum.
Aunque cuando estaba a punto de coger el azucarero, tuve como una revelación y casi recordé.
Gariğ, mutfağı pek anımsamıyorum.
Extraño, no tengo recuerdos del piso de la cocina.
Hiç anımsamıyorum.
Yo no las recuerdo.
Bir kaç hafta önce. Anımsamıyorum.
Hace semanas, no lo recuerdo.
Yat kulübünden ayrıldığımı bile anımsamıyorum.
Tampoco recuerdo haberme marchado del club.
O gece bir noktadan sonrasında hiçbir şey anımsamıyorum.
En algún sitio. No recuerdo nada de aquella noche.
Bir şey anımsamıyorum demekle ne demek istiyorsun?
¿ Qué quiere decir?
Şey, tam olarak anımsamıyorum...
- Bueno, no recuerdo exactamente...
Olabilir. Ona sizin yanınızda böyle dediğimi anımsamıyorum.
Quizá, pero no recuerdo habérselo llamado desde que llegamos.
Ama uyandığımda, hepsini anımsamıyorum.
Pero al despertar, no recuerdo casi nada.
Çok tuhaf, efendim. Hiç bunu anımsamıyorum.
Qué extraño, señor no conservo ningún recuerdo de eso.
Tam olarak anımsamıyorum.
Ya no me acuerdo.
Hayır anımsamıyorum.
No ahora no.
Ancak daha önce yaşadığım hayatları anımsamıyorum.
No sólo en esta vida... sino en otras de las que no me acuerdo.
Bir yere girdiğimi anımsamıyorum, efendim.
- No recuerdo haberlo hecho.
Hayır, anımsamıyorum.
- No.