English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Arkada

Arkada tradutor Espanhol

6,080 parallel translation
- Ellerini arkada birleştir!
- ¡ Las manos en la espalda!
Geçen hafta arkada bir kasa tuvalet kâğıdı vardı.
Tenía un paquete de papel higiénico en la parte de atrás.
Arkada deli bir spor hocası var da. Ve bir an önce bu olanları düzeltmezsen bana hesap vermek zorunda kalacaksın.
- Y termina con esto rápido, vas a tener que responderme.
O zamanlar huzurlu olurmuşum gibi gelmişti. Herkesi ve her şeyi arkada bırakmak...
Parecía una vida tranquila en aquellos tiempos... dejarlo a todos y todo atrás.
Kimse arkada bir şey saklamıyor mu?
¿ Nadie escondiéndose atrás o algo así?
Toni, arkada dur.
Toni, no te acerques.
Beş kişi ön tarafta, biri arkada.
Otros cinco en el frente, uno atrás...
- Arkada biraz gümüşüm var.
Tengo algo de plata en la parte de atrás. No.
Sana daha çok yardım edebilecek ve... senden daha ünlü birini ayarlamama izin ver. Ve Santana'da arkada söyleyebilir.
Déjame conseguirte a alguien más famosa que tú que pueda ayudarte de verdad, y Santana puede hacer los coros.
Arkada bir minibüs bulduk.
Encontramos un autobús atrás.
- Arkada boş yerim var.
- Tengo mucho lugar atrás.
Çözmeye çok yaklaştık, arkada yarım kalan iş bırakmamaları gerekti.
Nos acercamos demasiado, y querían acabar con todos los cabos sueltos.
Binlercesi arasında işkence görüp öldürülmek için arkada kalanlara acırım ben.
Los exiliados son afortunados. Compadezco a los que se quedan sólo para ser torturados y asesinados por millares.
Lütfen ayağa kalkın ve ellerinizi arkada birleştirin. Ne maçtı be!
Si hace el favor de incorporarse, ponga las manos a la espalda.
Hatta arkada olduğunu bile bilmiyordum.
Ni siquiera sabía que estabas ahí.
Arkada hiçbir şey yok
No hay nada detrás.
Sesi kısın ki arkada yankı yapmasın.
Y asegúrate de que el volumen está a cero para que no se acople.
Bir avuç hapla bir bardak votka al, arkada Captain Beefheart çalsın, sen de güle güle git.
Coge un puñado de pastillas, un poco de Stoli, haz sonar algo de Captain Beefheart y disfruta del viaje.
Burada şu kızı terk ediyorum sen de arkada acıklı bir şarkıyla ağlamasına sebep oluyorsun.
Estoy dejando a esta chica, y tu música tristona la está haciendo llorar.
Julia, arkada ufak bir yardımın lazım.
Julia, tenemos una pregunta rápida por aquí.
Arkada bırakılacak ne varsa gitti artık.
Lo que quedó detrás se ha ido.
Sen bizimle gel sen de arkada kal.
Bien, ven con nosotros y quédate atrás.
Önde ve arkada polisler olacak.
Policía por todas partes.
Arkada kimsenin kalmadığından emin ol.
Haz otro barrido, asegúrese nadie se quede atrás.
Arkada kalan işaret soldan gidilmesi gerektiğini söylüyordu.
Esa señal decía que estaba a la izquierda.
Arkada daha fazla var mı diye bakabilirim.
Podría mirar en la parte de atrás.
Umarım orada rahatsınızdır, hanımefendi, çünkü ben arkada çok rahatım.
Bueno, espero que esté... cómoda ahí delante, señora, porque... yo estoy muy cómodo aquí atrás.
Arkada gideceksiniz.
Usted monta en la parte posterior.
Kettner, arkada durumlar nasil?
Kettner, ¿ cómo está la parte de atrás llegando a lo largo?
Ve eve gitme basarisi gösteren bizler kardeslerimizi asla arkada birakmayiz.
Y los que lo hacen en casa, realidad nunca dejan nuestros hermanos detrás de
Arkada Sonsuzluk Çayırı'ndan gelmiş birini görebiliyoruz.
Ven al empleado de Eternal Meadows.
İlerde arabayla gelen annemiz belirir. Yanında bale elbiseli kızı ve arkada da futbol kaskı takan oğlu oturur.
Mostramos a nuestra madre, conduciendo, una niña con un tutú a su lado, un niño que lleva puesto un casco de fútbol en el asiento de atrás.
Küçük oğlan ve kız arkada Baba'nın ağzında bir pipo.
El niño y la niña están atrás, Papá tiene una pipa en su boca.
Zor geldiğini biliyorum ama bir şeyleri arkada bırakmayı öğrenmek zorundasın.
Sé que es difícil, pero tienes que aprender a dejar las cosas atrás.
Saçlar arkada epey bir coşmuş.
La fiesta se está alargando mucho en la espalda.
Resimler çerçevenin içinde çok arkada kalıyor.
Es porque los marcos la están causando al estar el vidrio tan atrás.
Arkada iki kutu var, git ve...
Teníamos dos cajas atrás. - Ve y revisa...
Arkada iyi misiniz?
¿ Estáis bien ahí atrás?
Hemen arkada siyah bir Cadillac bekliyor.
Hay un Cadillac negro aparcado detrás de las viviendas sociales.
Kafasını arkada tut Mike.
- Sujeta su cabeza hacia atrás, Mike.
Dizlerinin üstüne çök. Ellerini arkada birleştir.
¡ Pongan sus manos en la cabeza!
Chicago'da onu arkada bıraktın ve biz de onu yakaladık.
La dejaste atrás en Chicago, y nosotros la tiene.
Kontaktörler arkada olur.
El contactor está atrás.
Evet, böyle, diğer elinle de bunu tut,... şu üç parmağınla, öndekiler ve ortadaki,... diğer ikisi arkada,... bırak eklemlerin bıçağa yol göstersin,... ve dilimlemeye devam et.
Sí, así, y con la otra mano, estos tres dedos, el del medio delante, los otros dos detrás, y deja que tu nudillo guíe el cuchillo, y corta hacia delante.
Düşündüğüm tek şey iki kişi araca doğru gidebilir..... diğerleri arkada kalır. Havok'u el ile patlatırız.
Lo único que podemos hacer es enviar a dos de nosotros al remolcador, mientras el otro se queda aquí y detona el Havok a mano.
Arkada.
En la parte de atrás.
Kontaktörler arkada olur.
Los contactos están atrás.
- Arkada çıtırdayan şenlik ateşimizi duyacak.
Escuchará la fogata en el fondo. Ella tiene razón.
Arkada koltuk yok ve önde spor koltuk var.
Le falta el asiento trasero, y tiene asientos deportivos en la delantera.
- Bir blok arkada.
- El bloque.
Tyler arkada uyuyor.
Tyler está dormido atrás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]