English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Atın silahları

Atın silahları tradutor Espanhol

634 parallel translation
- Atın silahlarınızı.
- Bajad las armas. - ¿ Quién lo ordena?
- Atın silahlarınızı.
Tiren sus pistolas al suelo.
Atın silahlarınızı.
Arrójenlas.
Atın silahları!
¡ Tiradlos!
Atın silahları.
Tira el arma.
Atın silahları!
¡ Tiren las armas!
Atın silahları.
Tírenlas.
VPD! Silahlarınızı atın ve yüzüstü yere yatın!
¡ Bajen las armas y acuéstense boca abajo... con sus manos en el suelo!
Burada silahlarınızı bırakın, ve bu yönde at binin.
Arrojad las armas aquí y cabalgad en esa dirección.
Silahlarınızı atın!
¡ Tira el revólver!
Silahlarınızı denize atın ve oradan çıkın.
Tiren sus armas y bajen.
Silahlarınızı atın ve ellerinizi kaldırın.
Tiren las armas y no habrá heridos.
Silahlarınızı atın.
Tira el arma.
Ateş etmeyi kesin! Silahlarınızı atın!
¡ Tirad las armas!
- Silahlarınızı buraya atın.
- Tiren sus armas aquí
Silahlarını at.
Deje caer sus armas.
Silahı olanınız varsa, silahlarınızı yere atın!
¿ Tienen armas? ¡ Tírenlas a tierra!
Allison, sen ve adamın o ahırda ölmek istemiyorsanız silahlarınızı atın ve dışarıya çıkın.
Allison, a menos que usted y su socio quieran morir en ese establo, arrojen las armas y salgan.
Hepiniz silahlarınızı atın ve aşağıya inin.
Tiren las armas y bajen de ahí.
Bu silahları atın gitsin, hiç bir işe yaramazlar.
Tiren estas armas, no les servirán de nada.
- Silahlarınızı atıp hemen dışarı çıkın.
- Deponed las armas y salid.
Silahlarınızı atın.
Tirad las armas.
Silahlarınızı suya atın!
¡ Lancen al agua las pistolas!
Silahlarınızı atın! Tutuklusunuz!
¡ Rendíos!
Silahları atışa hazırlayın!
¡ Preparen los cañones!
Silahlarınızı atın.
Tirad las pistolas.
- Silahlarınızı yere atın.
- Tirad las armas al suelo.
Birer megatonluk silahlar kullanarak yapılacak böyle bir saldırıya... ufak çaplı denebilir. Çünkü bunlardan 5 ile 10 kat daha güçlü... savaş başlıkları ile... uçaktan atılan bombanın kullanılma olasılığı oldukça yüksektir.
Un ataque tal, usando armas de 1 megatón, podría describirse como mínimo porque ahora es más que posible que cabezas nucleares o bombas de caída libre de entre 5 y 10 veces esa potencia se usarían en su lugar.
Silahlarınızı atın ve dışarı çıkın yoksa ateş açacağız.
Tiren las armas y salgan ya o abriremos fuego.
Silahlarınızı atın ve dışarı çıkın.
Suelten las armas y salgan.
Silahlarınızı atın ve ellerinizi indirmeyin. Teşekkürler, Komiser!
- ¡ Gracias, Comisario!
Şefim Vercingetorige'in silahlarını Sezar'ın ayaklarına attığı gibi bende silahımı... senin ayaklarına atıyorum.
Arrojo mi arma a tus pies, centurión. Como hizo Vercingétorix con César... ¡ Vamos!
Silahlarınızı atın.
Tiren las armas.
Silahlarınızı atın! Yoksa hepinizi gebertiriz!
¡ Tirad las armas, u os mataremos a todos!
İsyancılar. barış düşmanları! Atın ellerinizden hışımla sallanan silahları.
Rebeldes súbditos, enemigos de la paz, echad vuestras furiosas armas al suelo
Silahlarınızı atıp ellerinizi kaldırın.
Suelten las armas y levanten las manos.
Silahlarınızı atın ve ayağa kalkın.
Bajen sus armas y pónganse de pie.
Silahlarınızı atın!
¡ Tira el arma!
Önce silahlarınızı dışarı atın, sonra elleriniz yukarıda dışarı çıkın!
¡ Tirad las armas y salid con las manos en alto!
Hemen silahları getir ve koşumları katırdan çıkarıp Big Blue'ya tak. Billee'nin doru atını da istiyorum.
Coge las armas y los arreos de la mula y pónselos a Big Blue, y también quiero el alazán de Billee.
- Atın silahlarınızı.
- Los revólveres.
Silahları yola atın!
Tiren las armas.
Silahlarınızı atın | ve ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın.
Tiren sus armas afuera y salgan con las manos en la cabeza.
Diğer bölük komutanları silahlarını atıp ağlayarak kaçarken yani en azından bir tanesi öyle yaptı, bu adam meselenin özüne iniyor.
Lo tuvieron hasta el punto de que los comandantes de la compañía... arrojaban sus armas y lloraban... o al menos uno de ellos lo hizo.
Silahları atın, karaya çıkın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun!
¡ Tirad las armas al agua, venid a tierra, las manos arriba!
Avrupalıların silahları rasgele ateş atıyor ve toprağı yaralıyor.
Las armas de los europeos disparan muchas veces seguidas.
Şimdi, silahlarınızı atın!
¡ Suelten las armas!
Silahlarını ve üniformalarını tanınmamak için çıkarıp atıyorlar.
¡ Están arrojando sus uniformes y sus fusiles! ¡ Para que no los puedan reconocer!
Beş dakikanız var, silahlarınızı atıp rehineleri teslim edin.
Les doy cinco minutos para deponer las armas y liberar a los rehenes.
Silahlarınızı atıp sessizce dışarı çıkın.
Tirad las armas y salid pacíficamente.
Silahlarınızı atın.
Tiren sus armas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]