Atış serbest tradutor Espanhol
278 parallel translation
Kendini emniyete al ve "atış serbest".
Quiero que te levantes y pelees. Guárdate la espalda y fuego a dirección.
- "Atış serbest" yanlış.
- No es "Fuego a dirección".
- Atış serbest.
- Todos acaban criticándole.
Atış serbest.
Fuego a discreción.
Hiç önemli yok, atış serbest!
No importa. ¡ Fuego a discreción!
Atış serbest! Şimdi de süngü tak!
Y ahora, bayoneta calada.
- Atış serbest Bay Thomas.
- Hágamela, Sr. Thomas.
Alan, atış serbest.
Alan, fuego a discreción.
Atış serbest.
Empieza con los disparos.
Benim yetkimle... atış serbest.
Bajo mi autoridad prepárense para disparar.
Atış serbest.
Preparen sus armas.
Bay Worf, tüm silahlar atış serbest.
Fuego a discreción.
Avcı uçakları, tam güç. Atış serbest.
Cazas de ataque, maximo impulso.
Atış serbest! Çavuş, atış serbest!
¡ Fuego a discreción!
- Eko 1'den Eko 4'e, atış serbest.
- Eco 1 a 4, fuego a discreción.
Tek atış serbest artış çizgisinden atılır.
Un sencillo se tira desde la línea de tiros libres.
- Serbest atış!
- ¡ Tiro libre!
Serbest atış.
Es tiro libre.
Buradan serbest atış.
Tiro libre aquí.
Şu aşağılık Tatar'ı sırtına bağlayıp atı serbest bırakın.
Atad al vil tártaro a su lomo y soltadle.
Elsa'nın kendisini beslemesindeki yetersizliğinin anlamı, George'un araziyi her gün bırakması ve atış oyunun serbest olduğu bölgeye uzun bir yolculuk yapması demekti.
Por la incapacidad de Elsa para alimentarse George debía salir de la reserva a diario,.. ... y recorrer en auto un largo camino hasta una zona donde se podía cazar animales salvajes.
Ateş emri ver. Atış serbest.
Abran fuego.
Ateş başlasın. Atış serbest.
Abran fuego.
Atış serbest.
Abran fuego.
Topu serbest atış bölgesine gönderdi.
Pasa la pelota hacia el área.
Atış serbest!
Fuego!
Son iki buçuk dakikada olanlardan sonra Lamar'ın bu serbest atışı kaçırması imkansız.
Después de estos dos minutos no hay forma de que Lamar falle.
Ortega, skordan sonra gereksiz engelleme. Starbuck, serbest atış. Hakem bu defa yakaladı.
Llámelas como quiera, depredador y presa, inteligente e ignorante, conquistador y conquistado... sea como fuere que las llamare, están los fuertes y los débiles.
Starbuck, serbest atış.
Pues el árbitro lo vio.
Serbest atış.
Tiro libre.
Atıs serbest!
Disparen.
S.E.C. Bay Tucker'a iftira atılan açıklamayı... serbest bırakabiliyorsa...
Si la S.E.C.. puede dar a conocer la información por el propósito de difamar el nombre del Sr. Tucker, entonces miente sobre él, como lo hizo el Sr. Blue....
Çete kontrolündeki bölgelere isim verildi serbest atış bölgesi.
Las areas controladas por pandillas... se conocen como... zonas de fuego cruzado.
Kennedy Lisesi bir serbest atış bölgesinin ortasında kalıyor.
La secundaria Kennedy se ubica en el medio de... una zona de fuego cruzado.
Burası serbest atış bölgesi.
Esta es una zona libre.
Serbest atış bölgesinin, basket şampiyonu.
¡ Angel! El campeon de la zona.
Şanslı bir taraftar, 10 bin Dolar için, serbest atış bölgesinden atış yapacak.
Algunos fans afortunados tendrán la oportunidad de disparar desde la línea de tiros libres Por $ 10.000.
Serbest atış bölgesinden bir atış yapacaksınız.
Usted recibe un disparo desde la línea de tiros libres.
- Evet, sadece bir tane. Serbest atış bölgesi nedir?
Sí, sólo una. ¿ Qué es una línea de tiro libre?
Yüksek isabetli şutlar için kısa bir takım tercih edebilir. Belki de serbest atış kazanmak için topları içeri gönderebilir. Ama unutmayalım Kyle Watson ikinci yarıda çok formda.
puede conseguir ir a la línea de tiros libres y forzar la prórroga pero no hay que olvidar que Kyle Watson ha estado en racha durante la 2º parte
Tamam, çocuk serbest atış yaparken, babasını çeken bir kamera istiyorum..
Quiero una camara con el padre del niño.
Chargers 6 sayıyla öndeyken William serbest atış çizgisine gitti.
William va a la línea de tiros libres con los Chargers adelante por seis puntos.
Her zaman kritik dakikalarda iyi bir serbest atışçısıydı... ve arka arkaya 4 serbest atışı sokarak galibiyet perçinledi.
Siempre un buen tirador de tiros libres... Mete cuatro en fila para ayudar a sellar la victoria.
William 2 serbest atış ve maçı kazanma... şansı için çizgiye geldi.
William se acerca a la línea con dos tiros libres... y la oportunidad de ganar.
NBA'de bir sezonda en yüksek serbest atış yüzdesi kime aittir?
¿ Quien tuvo el porcentaje mas alto de tiros libres en la NBA en una temporada? Kelly.
Emrimle atış serbest.
Esto es importante para ti, pero tenemos una misión...
Silah istasyonları, atış serbest.
Fuego a discreción.
Cary, serbest atış bölgesinde topu yakalayacaksın sonrasında pivota aktaracaksın.
Cary, vas a coger el balón en la línea de tiros libres y luego pivote.
Atış serbest!
¡ Disparen a discreción!
Turnikeyi, serbest atışı, ve 23 sayılığı öğrendim.
Aprendí lanzamiento con una mano, libre y de 23 puntos.
Atış serbest!
¡ Disparen a voluntad!