Ayna tradutor Espanhol
2,019 parallel translation
Ayna ne iş peki?
¿ Y qué hay del espejo?
Matmazel, ayna kullanmak yasaktır.
Señora, el uso de espejos está prohibido.
Benim için ayna gerçek bir insandı. Benim gibi normal bir hayatı olan.
Para mí era una persona real, con la vida normal, como la mía.
Çalkala, tükür ve ayna kontrolü.
Enjuago, escupo, revisión en el espejo.
Çalkala, tükür ve ayna kontrolü.
Enjuago, escupo, reviso en el espejo.
Ayna takılıydı.
Antes había un espejo.
Ayna dışında başka bir ikizi olduğu için mi?
Porque ¿ qué es un gemelo sino otra clase de espejo?
Ayna parçalarını yak ve sonra da arta kalanları göm.
Quema los pedazos del espejo roto. Y entierra lo que quede.
Ufak ayna, ufak ayakkabılar.
¡ el espejo que es chico!
# Annen sana bir ayna alacak. #
Mamá te comprará un espejo
Bu gümüş ayna Hephaestus tarafından dövüldü şimdiye kadar bizi dış dünyadan uzaklarda tuttu.
Este espejo de plata forjado por Efesto nos ha conservado escondidas del mundo exterior por siglos.
Onu bir ayna olarak kullanacağım.
Voy a usarla como un espejo.
- Bu bir ayna.
- Es un espejo.
- Oh, Banyoda dikkatlı ol ayna kırıldı.
- Ah, ten cuidado en el baño. El espejo de rompio.
Hayır, tavanda ayna olma fikrini severim, fakat bu çok kötü.
No, me fascina la idea de un espejo en el techo, pero ese es un horror.
Yeni bir büyülü ayna test sürüşü yapmaya ne dersin?
¿ Qué dices si probamos el espejo mágico una vez más?
Bir ayna tiyatrosunda aynaya bakmak gibi.
Tomando el espejo y... Tengo hambre.
Seni cilalayıp, ayna gibi parlatabilirim.
Lustrarte. Hacer que brilles como un espejo.
- Belki küçük bir ayna.
- Tal vez un pequeño espejo.
- Küçük karanlık bir ayna.
- Un pequeño, oscuro espejo.
Pahalı bir ayna mı?
¿ A ese espejo tan caro?
Ayna kimin umurunda ki?
Es cierto, ¿ a quién le importa el espejo?
Geçmiş çağlarda peri sihriyle biçimlendirilen ayna, sizin için önemli olan üç dileği yerine getirme gücüne sahipti.
Forjado por magia de hadas en el pasado, el espejo podía conceder tres deseos, cualquier cosa que tu corazón deseara.
Ayna neden bu kadar korkutucu bir yerde olmak zorunda?
¿ Por qué no podía estar en un lugar más lindo?
Bu ayna son şansımdı.
Este espejo era mi última oportunidad.
Ne bekliyordun, ayna gibi mi olacaktı?
¿ Qué esperaba? ¿ HBO?
Ama onda ayna var.
Pero él tiene el espejo.
Sıradan bir ayna gibi de kullanılır.
Su cualidad es que puede ser usado como un espejo ordinario.
- Bir ayna parçasıydı!
- ¡ Un espejo!
Unutma, Pamuk Prenses sadece ayna hikayeyi yarım söyler.
Recuerda, Blancanieves que el espejo sólo cuenta la mitad de la historia.
Ayna ayna söyle bana, söyle de daha iyi hissettir beni hepsinden daha güzel kim?
Espejo, espejo en la pared hazme sentir mejor y dime : ¿ Quién es la más hermosa de todas?
sence çatlak bi ayna bunları görebilir mi?
¿ Y tú has visto un espejo quebrado?
v eeğer kraliçe olamazsam, ayn ayna bu salondakilerin hepsinden, en güzel kimse onu öldür!
Y si yo no puedo ser reina entonces, espejito, espejito en el salón ¡ mata a la más hermosa de todas!
Ve bu küçükken baktığı ayna onu düşündürüyordu.
Y le hizo pensar en el espejo en el que se miraba cuando era una chiquilla.
Ayna kırıldı.
El espejo estaba roto.
Ayna şakası gibi bunu da sen ayarladın değil mi?
Preparaste todo esta noche igual que con el espejo.
Zaten bir doktora karşı mahçup oldum bir de şimdi seni tavanında ayna olan büyük boy bir yatakta hayal ediyorum.
Ya me he avergonzado bastante a mí mismo con una médica. A quien en este momento imagino con usted en una cama doble con un espejo en el techo.
Yine o ayna ve bıçağın mı peşinde?
¿ Andaba de nuevo tras el espejo y el cuchillo?
Ayna ve bıçakla birlikte artık harika bir büyücü oldun.
Eres un gran mago ahora ; con el espejo, el cuchillo y todo.
Kasın içinde birkaç parça ayna buldum.
Encontré varios pedazos de cristal del espejo en el hueso.
Bu yan ayna senin aracına ait.
Este espejo es de tu camioneta.
Yerlerdeki döşemeler öylesine parlak ki biraz eğilsen ayna niyetine kullanabilirsin.
* El linóleo brilla que puedes verte reflejado
Sadece... bir ayna. Saçlarını mı düzeltiyorsun?
Se ve todo increíble por aquí, todas las mejoras...
Bütün... gece... Ayna da görünmez Kötü kız Çok çok kötü bir kız...
# Toda la noche Parece # en el espejo Ella es Outta Sight, todos los derechos # Ella es una chica mala
... Ayna da görünmez...
Parece # en el espejo Ella es Outta Sight, todos los derechos #
Nasıl ayna da yüzüme bakarım şimdi?
¿ Cómo voy a mirarme a mí mismo en el espejo de nuevo?
Jen... neden tekrar ayna da kendimizi görmeyelim... değil mi?
Jen. Hay una razón no podemos ver nuestras reflexiones, ¿ de acuerdo?
Bir ayna var mı kendimi görebile -
Quiero ver si hay un espejo que pueda...
Ayna hakkındaki kuralları biliyorsun, değil mi?
- ¿ Conoces las reglas sobre el espejo?
Ayna...
Mira ese espejo.
Bir ayna mı?
No con la ayuda de Ryan, muchas gracias.