Bacak tradutor Espanhol
2,395 parallel translation
NasıI bacak istediğini söle Oraya götürürüm seni. $ 10.
Te llevaré allí. $ 10.
Bacak için bana garanti ver. Bu bir anlaşmadır.
Me garantizan una pierna, y se cierra!
Ama benim sorunum bacak mesafesi değil zaten.
" Pero mi problema no es la falta de espacio,
Dört bacak ve çift ses!
Cuatro patas y dos voces.
Bacak arası!
¡ Clavado!
Üç bacak mağarası köyünden.
Tres Piernas Cueva.
Bu üç bacak mağarası.
¿ Sabes qué, esto es tres patas Cueva.
Sağ bacak, sol bacak. Kafa.
Para el cuerpo, un brazo, a otro la pierna derecha, pierna izquierda, la cabeza.
Bacak arasına değil, koltukaltına.
Pero tiene bastantes No en el coño, en las axilas.
Bacak arası kılını çizmeyi nasıl öğrendiğimi sanıyorsun?
Cómo creen que aprendí a dibujar esos pelos?
Bir zamanlar tahta bir bacak kendine bir sahip arıyordu.
- Érase una vez una pata de palo que buscaba un dueño
Sağ bacak kemiğim tembel.
La derecha es perezosa. TÍO IMRAN : BODA URGENTE
- Herhangi sizin böyle bir Hog Bacak var mı?
- ¿ Alguno de ustedes tiene algo como este?
Biliyorsun, aradığınız oldukça dinç a... kimse ile çarptım-up bacak.
Sabes, pareces estar más bien en buena forma para alguien con una lesión en la pierna.
- Bacak ütüler al.
Busca los grilletes.
Bacak şişmeye devam edecek.
Se Ie va a inflamar esa pierna.
Bacak kadarken onlardan yerdim.
Las comía de niño.
Fort Smith'te yaşadığım zamandan biliyorum o bacak Dick'in şapkası kadar şişecek.
Para la hora que lleguemos a Port Smith esa pierna estará a reventar como la cinta del sombrero de Dick.
Hayır, o bir bacak kırdı.
No, se ha roto una pata.
Taşaklarımı bacak arama saklarım.
No sé que.
Ayrıca bacak implantımı da.
Y... Los implantes de mis pantorrillas.
Bacak, bacağını göster. Hadi, gözlere bakayım.
Piernas, más piernas, Vamos, muestra los ojos,
Ya bu, bu sadece bir bacak.
Y esto... Es solo una pierna
Yoksa bana "tahta bacak" diyor olurdun. Janet'ın dosyasına göre, tam olarak bize anlattığı kişiymiş.
De otro modo, me estarías llamando "pata de palo".
baldır bacak koleksiyonu.
"La colección de traseros".
Çünkü, sanki, jetski'si vardı ama üzerinde hâlâ bir parça bacak bulunuyordu.
Pero.... todavia habia un par de piernas entre los restos.
- Dalga mı geçiyorsun götten bacak?
- ¿ Me estás vacilando, cabrón?
Kabul et yoksa git götten bacak!
Lo tomas o lo dejas, cabrón.
Aletim uzun bir bacak olsaydı, bu lanet şeyi yapıyor olurdum, pislik.?
Estaría acá, si lo tuviera de 30 centímetros...
Dodd Sahilinde kıyıya bir bacak vurmuş.
Una pierna arrojada en la palya Dodd
Sadece kırık bir bacak olacaktı.
Era un traslado como cualquiera. - Un tipo con una pata quebrada.
Bacak büyüdükçe, kordon dolaşımı engelleyecektir. Ama kordonlar kan dolaşımını engelleyecek.
y al seguir creciendo las piernas las cintas cortarán la circulación
Tek bacak!
Una pierna. No, no.
Tahta bacak.
Pata de palo.
Kıpır kıpır oldu Cyril! - Hem de bacak arası!
Se removía, Cyril, en las entrañas.
- Bacak arası kıpır kıpır mı oldu?
Tu.. crees que sus entrañas se conmovían.
Seni Lana'nın bacak arasını eşit derecede köpürtecek biri hâline getirmemiz lazım.
Debemos hacer que tu seas alguien por quien las entrañas de Lana, echen espuma de la misma forma.
Sen ve o geri zekâlı annenin köpüren bacak arası yüzünden oldu bütün bunlar!
Tu y tu estúpida madre y sus estúpidas entrañas de espuma!
Ama bir kez daha bana annemin bacak arasından ya da köpürüyor olmasından bahsedecek olursan ne yapacağımı tam bilmiyorum ama kötü bir şey yapacağım kesin.
Pero si vuelves a mencionarme las entrañas de mi madre o su espuma, otra vez, no se que es lo haré, pero será muy malo.
Esnek kol bacak ; sevgililer daha kıvrak.
Miembros sueltos hacen amantes flexibles.
Vurulduktan sonra, bacak ameliyatı olması gerekiyordu. Ama onu umursamadılar.
Necesitó cirugía en la pierna tras los disparos... pero no se preocuparon.
45 cm. bacak açıklığı istiyoruz.
Queremos una abertura de pierna de 45 cm.
Bacak kesimi daha dar olsa, daha çok severdim.
- Quisiera las piernas más delgadas.
Onun teorisi, insanların dört kol, dört bacak ve iki yüzlü yaratıldıkları.
Su teoría era que los seres humanos originalmente eran de cuatro brazos, cuatro piernas y dos caras.
Garip, çünkü bugün baldır ve üst bacak günüydü.
Porque hoy sólo hice pantorrillas y cuádriceps.
Lanet olsun baldırlara da üst bacak kaslarına da.
Malditos seáis, pantorrilas y cuádriceps.
Sadece buna bağlı kalmayacağım. Ama gerçek bu, bastıbacak.
No solo voy a agarrarme a eso pero es una verdad como un templo.
Kimseyi uyuşturmadım bastıbacak.
No drogué a nadie, lo juro.
Yaygın bir karın ağrısı, sol alt bacak ekleminde travma.
Dolor abdominal difuso, traumatismo en la extremidad inferior izquierda.
Neredeyse, annen olacak yaşta ve bacak kadar boyu var.
Ella es lo suficientemente vieja como para ser tu mamá, en primer lugar y es...
- Bacak.
- La de tu pierna.