Bak sen şu işe tradutor Espanhol

- Bak sen şu işe.

- Sí, ¿ qué te parece?

- Bak sen şu işe! - Sizi bekliyor.

Le está esperando.

- Bak sen şu işe!

- ¿ Qué le parece?

- Bak sen şu işe.

- ¿ Qué te parece?

- Bak sen şu işe!

- ¿ Qué te parece esto?

Bak sen şu işe!

Oh vaya! Qué cosas me dices.

Bak sen şu işe. Gerçekten birinci sınıf bir alet.

Oh, vaya, es asombroso.

Bak sen şu işe!

¡ Qué sorpresa!

Mezarı üzerine mi? Bak sen şu işe!

¡ Hay que ver cómo tiene la tumba de su mujer!

Bak sen şu işe.

¡ Vaya! ¿ Qué te parece?

Olamaz, bak sen şu işe.

No, ¿ qué le parece?

Bak sen şu işe!

Bueno, vaya, vaya.

Bak sen şu işe, çay da var!

¡ Madre mía, té!

Tabii ya. Bak sen şu işe.

Claro, ¿ qué te parece?

Bak sen şu işe!

¡ Santo cielo!

Bak sen şu işe.

Bien, bien, bien.

- Ailesinden ona yüklü miktarda miras kaldı. - Bak sen şu işe.

Bueno, a ella le dejaron una herencia bastante importante.

- Ne demek "bak sen şu işe"?

Oh... ha, ha. - ¿ Cómo "Oh, ha, ha"?

"Bence bu Alan'dır ve.." sonra indim aşağı ve bak sen şu işe... seninle alakası yokmuş, Bayan Peignoir'mış. Tanışmış mıydınız? Alan ve... bu Bayan Peignoir.

Así que he bajado y no era ustedes sino la señora Peignoir ¿ se conocen?

Bak sen şu işe! Siz de kulübe katılın Uzay İstasyonu Bir.

Bueno, pónganse a la cola, Estación Espacial Uno.

Bak sen şu işe!

¿ Qué te parece?

Bak sen şu işe, korkuyor musun?

Mírate, tan intimidado.

Bak sen şu işe.

Vaya, mira esto.

Bak sen şu işe.

- Bueno, voy a ser condenado.

Bak sen şu işe.

¿ Qué te parece eso?

Bak sen şu işe!

¡ Bien, Toca mi bocina!

Bak sen şu işe.

Cómo caen los poderosos.

Bak sen şu işe.

Bueno, ¿ qué tal?

Bak sen şu işe!

Mira eso.

Bak sen şu işe!

¡ Por las bolas de Cristo...!

Evet. Geldin işte. Bak sen şu işe.

Sí, llegaste. ¿ Qué te parece?

Bak sen şu işe, Newman'ın kaskı.

Vaya. El casco de Newman.

Bak sen şu işe.

Qué sabes?

Bak sen şu işe. Bu ne kadardır devam ediyor?

¿ Desde cuando pasa esto?

Bak sen şu işe. Başınız dertte. Komutan Sisko nerede?

No tengo más que introducir mi código e interrumpir el programa.

Bak sen şu işe?

Bueno, ¿ quién lo iba a decir?

Bak sen şu işe.

¿ Qué piensa acerca de eso?

Bak sen su ise.

Bueno, bueno, bueno.

Sen de bahçede dolaşan çocuksun. - Şu işe bak sen.

Y usted es el muchacho errabundo.

Şu işe bak. Şu işe bak sen. Martha Ivers.

¡ Quién lo iba a decir!

Bak sen şu işe.

Bien, bien...

Şu işe bak sen.

¿ Qué te parece eso?

Bak sen şu işe!

¿ Es cierto eso?

Şu işe bak sen!

¿ Qué te parece?

Bak, sen şu işe.

Haz esto.

Şu işe bak, sen!

No hay duda.

Şu işe bak sen.

¡ Hay que ver!

Şu işe bak sen!

¿ Pero será posible?

Baldi Antonio, şu işe bak sen.

Antonio Baldi. ¡ Qué increíble!

Şu işe bak sen.

- ¿ He de contestar ya?

Bak sen su ise.

El mundo es una caja de sorpresas.