English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bankada

Bankada tradutor Espanhol

1,582 parallel translation
Bir bankada mı çalışıyorsun?
¿ Tú trabajando en un banco?
Girmek için bankada olmanız ve Dean'in protokol sorularının cevaplarını bilmeniz lazım.
Tienes que estar en el banco para acceder a ella y necesitas las respuestas al protocolo de preguntas de Dean.
Bankada en genç sitem analisti olmuştu ve bizde onu kutladık.
La más joven del banco en Sistemas Analíticos. ... y lo estábamos celebrando.
Boya paketlerinin bankada arıza yapması mümkün mü?
¿ Hay alguna forma de que el tinte no funcionase al salir del banco?
Tıpkı bu sabah bankada olanlar gibi.
Es justo como lo de esta mañana, en el banco....
Bankada kullanılan silah tipi.
El mismo tipo de metralleta utilizada en el banco.
- Adam bankada hesap açamamış.
El tipo no podía tener una cuenta bancaria
Bankada sadece 2,237 dolarım var. Bir de emeklilik hesabım var.
Tengo 2,237 doláres en el banco.
Satın aldığım kasa da yapacağımız bankada mı duracak?
¿ Y la caja fuerte que compramos para poner en el banco que construiremos?
Bankada sadece 58 $'la senatörlük için seçimlere gireceğimi öğrendiklerinde. yine aynı şeyi söylediler. Yanıldılar.
Eso me dijeron cuando me presenté como senador con sólo 58 dólares en mi cuenta de ahorros, y se equivocaron.
Sosyal adalet için karargahın şimdi bankada parası var! Wow! Nereyi imzalıyorum?
Ahora los cuarteles de justicia social tienen dinero en el banco
Hesabım doğruysa, bankada en az 83 bin dolar var.
Oh, Dios mio! Si mi matématica es correcta, el tiene al menos 83.000 dólares!
Gerçek zenginliğin kalbinde olduğunu öğrenmeli, bankada değil.
– Ella debe aprender que la verdadera riqueza está en el corazón, no en el banco.
- Bankada değil.
– No... no está en el banco.
Gece yarısı karanlık ve tehlikeli görünen adam uyandığında geçici dövmeli ve bankada çalışan biri çıkıyor.
A medianoche, un tipo parece oscuro y raro luego despiertas, y sus tatuajes son falsos y trabaja en un banco.
- Ben de bankada çalışıyordum.
Yo trabajaba en un banco.
Bankada 3,000 $ lık birikimimiz var sadece.
Tenemos quizás US $ 3.000 en ahorros.
Bankada paradan daha değerli ne var? Bilgi?
¿ Que hay dentro de un banco con más valor que dinero?
Böylece bir bankada ki bilgiye eriştiklerinde, bu onları bir diğerine götürüyor.
Cuando acceden a información en un banco los dirige a información de otro banco.
Bankada.
En el banco.
Tavandaki para, bankada adıma olan hesap.
El dinero en el techo, la cuenta a mi nombre.
Neden daha güvenli bir yer olan bankada değil?
¿ Por qué no tenerlo en un banco donde está seguro?
- Parasını bankada bekletmemiş ki. Anlaşılan tüm hepsini nakit paraya çevirmiş bile.
Parece que está usando los cajeros para sacar el efectivo.
Tanrı bilir bankada 300 bini vardır.
Seguro que es un banquero forrado
Kendime bankada 10 milyon dolarım var mı diye sorabilirim.
Podría preguntarme : "¿ Tengo 10 millones de dólares en el banco?".
Bu sabah Adams Morgan'daki bir bankada, kurşun geçirmez bir camı yumruğuyla delerek, veznedara saldırmış.
Esta mañana,... dio un puñetazo y traspasó el cristal a prueba de balas en un banco de Adams Morgan.
Yanisi babamın bir arkadaşı sizin kartlarını kullandığınız bankada çalışıyor. Bu kartlardan herhangi birisi kullanıldığında bana mesaj atacak.
Quiere decir que un amigo de mi padre que trabaja en el banco de tu familia me mandará un sms si alguien usa alguna de las tarjetas
Savaştan önce bir bankada çalıştığından... Auschwitz'te, gelen mahkumlardan çalınan paraları yönetmekle görevlendirilmişti.
Había sido bancario antes de la guerra y fue puesto a trabajar en Auschwitz manejando el dinero extranjero robado a los ingresantes.
Şu anda bankada 128.216 dolarım var.
Tengo como 128,216 dólares en el banco.
Bankada kaç param olduğunu sor ya da...
Pregúntame cuánto dinero tengo en el banco o algo por el estilo.
İnsan kaynaklarını arar, sana bankada başka bir iş bulurum.
Mañana llamaré a Recursos Humanos. Te conseguiré otro trabajo.
Bankada.
En un banco.
Cox'la sabah bankada buluşacağım.
Voy a ver a Cox en el banco, por la mañana.
Bu iki cadı onu ele geçirmeden önce o, bankada teftişin tam ortasındaymış. Kaba kuvvet kullanmışlar.
Estaba en el banco, investigando cuando esas dos monstruos se lo llevaron a la fuerza.
Bankada gizlice öpüşmenizi görmediğimi mi sanıyorsun?
¿ Crees que no te vi besándolo?
Hangi bankada çalışıyorsunuz?
¿ En qué banco trabaja?
Bankada değil.
No es un banco.
Ben lanet bir bankada çalışıyordum.
¡ Solía trabajar para un maldito banco!
- Ben bankada çalışıyorum!
- ¡ Trabajo en el banco!
Bankada güvenlik kamerası var.
En el banco hay un sistema de vigilancia.
Bankada hareketlenme var.
Atentos. Hay mucho movimiento en el banco.
Bankada olup bitenleri anlatmaya başla.
Tiene que contarnos qué está pasando dentro del banco.
Bir bankada kim bilir kaç saat kapalı kaldım.
Estuve en un banco, encerrado quién sabe cuánto tiempo.
Bir Amerikalı 2. Dünya Savaşı sırasında İsviçre'de bir bankada çalışıyordu.
Un estadounidense trabajó en un banco suizo durante la Segunda Guerra Mundial.
Ben bankada çalışıyorum!
¡ Trabajo en el banco!
Muhtemelen amcanın bir bankada çalışmadığını anlamışsındır.
Piensas que tu tío realmente no trabajaba en un banco.
Bankada, paraya dokunmadan insanları öldürecek mi demeye çalışıyorsun?
¿ Dices que mataría en ese banco... sin llevarse el dinero?
Polisi harekete geçirecek kadar bankada kalacağız.
Estaremos en eI banco Io necesario... para alarmar a Ia policía...
- Bankada çalışıyorum.
Trabajo en un banco.
Frank bankada bulunanın seri numarasının Tampa'dan çalınan bir partiye ait olduğunu ortaya çıkardı. Kesinlikle.
Seguro que lo es.
Bu ilginç işte. Bankada buluşuyoruz o zaman.
Eso es increíble.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]