Bell tradutor Espanhol
3,089 parallel translation
Ama bu silah Dr. Bell'in bir icadı.
Ahora, esta pistola es un invento del Dr. Bell.
Jessica, bize William Bell'in yerini söylemen gerek.
Jessica, necesitamos que nos digas dónde está William Bell.
William Bell.
William Bell,
William Bell bir teknede mi?
¿ Está William Bell en un barco?
Bell... İki evreni de yok etmek için beni kullanmaya çalışacak.
Bell va a intentar usarme para destruir los dos universos.
Ama onu Walter ve William Bell'i bulmak için kullanabiliriz.
Pero podemos usarla para encontrar a Walter y William Bell.
Bell'in yıkımdan sağ kurtulmak isteyeceğini düşünürsek, orada olacaktır.
Ahora, asumiendo que Bell quiera sobrevivir a la destrucción, es ahí donde estará.
Bell'i bulacağız.
Encontraremos a Bell.
- Bell'i bulabildiniz mi?
- ¿ Habéis encontrado a Bell?
Ben hâlâ o küçük kızım ve William Bell hâlâ üzerimde deneyler yapıyor.
Sigo siendo aquella niña, y William Bell sigue haciendo experimentos conmigo.
Yapılan uluslararası işbirliğine rağmen William Bell'den hiç iz yok.
A pesar de la completa cooperación internacional, no hay señales de William Bell.
Dr. Bell'in gemisindeki biyolojik materyaller gelecek araştırmalar için dondurularak karantinaya alındı.
Los materiales biológicas del arca del Dr. Bell se ha puesto en cuarentena criogénica para su futuro estudio.
Tinker Bell gibiler.
Como "Campanita".
O neslin çoğu ölmüş. Ama eski ortaklarından birini bulduk. Ray Bell.
La mayoría de esa generación está eliminada, pero hemos encontrado a uno de sus antiguos compañeros, Ray Bell.
- Ray Bell, konuşabilir miyiz?
Ray Bell. ¿ Podemos hablar un segundo?
Farklı bir Ray Bell'dim.
Otro Ray Bell.
- Peki Bay Ray Bell.
Bien, señor Ray Bell.
Snippy, berber.
Mira, "R.B.". Ray Bell. Snippy.
Aynı insansa, Ray Bell, Phantom'ın aleyhinde muhbirlik yaptıysa sırada o var demektir.
El barbero. Si son la misma persona, entonces Ray Bell también delató a Phantom, lo que significa que Phantom ahora va a ir a por Ray Bell.
Taco Bell *.
- Taco Bell.
Elbette, Saved By The Bell dizisinin büyük bir hayranıydım.
Sí, por supuesto. Era muy fanático de "Salvados por la campana".
Onu taco yemeğe ya da bowling oynamaya götüremezdim ya. Haklısın.
No puedo simplemente llevarla a Taco Bell o a jugar bolos.
Seni taco yiyip bowling oynayacağımız bir yere götürecek değilim ya.
Que pesabas que iba a hacer, llevarte a Taco Bell y a los bolos?
Claire Bell gelecek vaadeden bir aktristti.
Claire Bell, una joven aspirante a actriz.
- Ajan Bell, dinleyin.
- ¡ Agente Bell, escuche! - No, no me toques.
- Bayan Bell, beni duyuyor musunuz?
- Señora Bell, ¿ puede oírme?
Beni duyuyor musunuz Bayan Bell?
- ¿ Puede oírme señora...? Señora Bell, está usted en el hospital.
Burası, aslında, Amerika, Bayan Bell.
Es, de hecho, Norteamérica, Sra. Bell.
Vadiye dair ne düşünüyorsunuz Bayan Bell?
¿ Cuál es su opinión sobre ese barranco, Sra. Bell?
Thomas, o bir katildi. Neye dayanarak bu yola başvurdunuz Bayan Bell?
¿ Con qué autoridad decidió ese acto, Sra. Bell?
Önceki akşam barda Bayan Bell ile ne konuşuyordunuz?
¿ No estaban tú y la Sra. Bell hablando en la taberna la otra noche?
İhtiyatı elden bırakırsanız Bayan Bell bir erkek gibi konuşmaya başlamanız yakındır.
Si no tiene cuidado, señora Bell, va a empezar a sonar como un hombre.
Ninem, babam uyurken favorilerini kesmem için bana 200 dolar teklif etmişti. Çünkü bell ki onun yetiştirilişine bir hakaretmiş. Hala kulağına yakın bir yara izi var.
Mi niñera me ofreció 200 dólares por afeitar las patillas de mi padre dormido porque aparentemente iban en contra de su educación. Y todavía tiene una cicatriz muy cerca de su oreja.
Bültenimize şimdi de Manhattan, Kansas'tan bir müteahhit olan Mike Lyndall ve diplomalı hemşire Sheryl Bell katılıyor.
Nos acompañan desde Manhattan, Kansas, Mike Lyndall un contratista de la construcción y Sheryl Bell, una enfermera.
Bay Lyndall ve Bayan Bell Riley County Çay Partisi Ekspres'in kurucuları ve eş başkanları. Hoş geldiniz.
El señor Lyndall y la señorita Bell son los fundadores del Partido del Té Express del condado Riley.
- Joseph Bayle. Burada çalışıyordu.
- Joseph Bell... trabajó aquí.
- Ajan Bell olacak.
Agente Bell.
Pekâlâ Ajan Bell, soruşturmaya dair tüm dijital dosyaları indirebilir misiniz?
De acuerdo, Agente Bell, ¿ puedes descargar todos los archivos digitales de la investigación?
- Ajan Bell, indirme işini hallettiniz mi?
Agente Bell, ¿ consiguió esas descargas para mí?
Ben Gary Bell.
Yo soy Gary Bell.
Saved by the Bell'i bilmiyorlar ve hiç acı çekmemişler.
Ellas no saben qué es Salvados por la Campana y nunca han sentido dolor.
Holmes, Bayan Watson, Dedektif Bell ile tanışın. - En iyi adamlarımdan birisidir.
Watson, él es el Detective Bell, uno de mis mejores hombres.
Dedektif Bell!
¡ Detective Bell!
Eğer, adamın olan Dedektif Bell'in dediği gibi fail kurbanın beklenmedik dönüşünden korkmuş olsa niye o koltukta oturuyor olsun ki?
Si, según la teoría del Detective Bell, el asaltante se sobresaltó por el regreso inesperado de la víctima, ¿ qué hacía sentado?
- Alo, ben Bell.
Sí, soy Bell.
Yani Dedektif Bell haklıymış.
Entonces el detective Bell tenía razón.
Dedektif Bell'in bulduğu yüz doğruydu ama bulduğu kız yanlıştı.
El Detective Bell encontró la cara correcta, pero la chica equivocada.
William Bell harika bir adamdır.
William Bell es un gran hombre.
Size bir şey diyeceğim.
Le diré qué, señor Bell.
Ray Bell.
Ray Bell.
- Bayan Bell.
Señora Bell.
belle 156
bella 78
bellevue 19
belli 115
bellows 20
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli olmuyor 17
belli ki 161
bella 78
bellevue 19
belli 115
bellows 20
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli olmuyor 17
belli ki 161