Bets tradutor Espanhol
68 parallel translation
Ace bets.
El as gana.
He's making bets left and right.
Está haciendo apuestas a diestra y siniestra.
All I know... is Doss and Morty Price made some bets... and the girl took some of their tally sheets.
Todo lo que sé... es que Doss y Morty Price hicieron unas apuestas... y que la chica cogió las hojas de registro.
- Dinle onu Bets.
- Escúchale, Bets.
En İyi Elbise yarışmasına kalmak istedi ama ben hayır dedim.
Quería quedarse para "El mejor vestido", pero le dije : " No, Bets.
Bir saniyeliğine düşündüm ki oğlum was gonna make a Iiving winning bar bets.
Por un segundo creí que mi hijo iba a vivir ganando apuestas en los bares.
Hadi bahsini koy ortaya
Place bets on truth
People are starting to place bets. İnsanlar bahse girmeye başladı.
La gente está empezando a hacer apuestas.
- Yut, Bets. Dün gece benimle söyleşen ortaya çıkabilir mi acaba?
¿ Puede darse a conocer la persona que habló conmigo anoche?
İyiyim, Bets.
Estoy bien, Bernarda.
Üniversitede bir sürü genç var.
Bets, hay muchos chicos con quienes salir en la universidad.
Doğru yaptın Bets.
Está bien, Bets.
Seceneklerin var Bets.
Tienes opciones, Bets.
Sana söz Betts, gözlerinde ilk kırışıklıkları görünce, seni yüzen bir buz adasına bırakırım.
Te prometo, Bets que a la primera señal de arrugas, te pondré en hielo.
Aman Bets. Bu mesele politika, din veya seks gibidir.
Dios, apuesta, es como la política, la religión, o el sexo...
Bilemiyorum Bets. Bence Cape May gayet iyi.
No lo sé, Bets, creo que Cape May es perfecto.
Bets, daha kapıdan yeni girdim.
Bets, ¿ justo cuando acabo de llegar?
- O senin şanslı tılsımın mı yoksa?
Bets, ¿ qué es tu amuleto de la suerte?
Uyuyan güzelimiz sonunda uyanmış.
¡ Oye, Bets! ¡ Oye, Betsie!
- Evli misin Beths?
- ¿ Estás casada, Bets? - Sí.
Bets, sen nasıl istersen öyle yap.
Bets, haz lo que quieras.
Bets, bu tartışılacak bir konu değil!
Bets, no es un tema de discusion.
Bets, sen sarhoşsun.
Bet ´ s, estas borracha.
Bets.
Bets.
- Bak Betts, kavga etmeyecegim.
Mira, Bets yo no voy a pelear.
Betts, sen iyi misin?
Bets, ¿ estás bien?
Betts, tuz yok mu?
Bets, ¿ no hay sal?
Lafı açılmışken, Don, Betts'le Willow Oaks'a gelecek misiniz?
Hablando de eso, Don, ¿ se unirán tú y Bets a Willow Oaks o no?
Betts, işimde hayatımızı hep kullanıyorum.
Bets, uso nuestra vida en mi trabajo todo el tiempo.
Peki Betts.
De acuerdo, Bets.
Ne yapıyorsun sen Betts?
¿ Qué haces, Bets?
Seni seviyorum Betts. Seviyorum.
Te amo, Bets.
Betts, istediğin nedir?
Bets, ¿ qué quieres?
Bets, kahve orada.
Bets, ahí está el café.
E, ne dersin, Bets?
¿ Qué dices, Bets? ¿ Vamos al prom?
Merhaba Betsy!
¡ Hola, Bets!
Pardon, Bets L.A.'dan sürekli e-mail gönderiyor.
Lo siento, Bets continúa enviándome e-mails desde L.A.
Zoe, az önce Bets'le telefonda konuştum.
¿ Zoe? Acabo de dejar a Bets en el teléfono.
- Az önce Bets'le konuştum.
Bueno, acabo de hablar por teléfono con Bets.
- Brick Amca, beni bilirsiniz çok sakarımdır.
Oh, ¿ qué pasó, Bets? Oh, tú me conoces, tío Brick. Soy demasiado patosa.
Ve tüm bakkal masrafınızı biz ödeyeceğiz.
y pagaremos sus compras, Bets.
Biliyor musunuz, Dale ve Bats'in ayrıldıklarına inanamıyorum.
Dios, no me puedo creer que Dale y Bets se hayan separado.
Ne sürpriz ama.
Bets.
DALLAS Sezon 1 Bölüm 2 Paranı Garantiye Almak
Dallas 1x02 Hedging Your Bets
Teşekkürler Bets.
Gracias, Bets.
Biliyorsun Betsy. Sen, ben ve Shauna. Biz ofisin kızlar takımıyız.
Bets, tú, yo y Shauna, somos el equipo de chicas en la oficina.
Sakin ol Bets.
- Tranquila, Bets.
Sağ ol Bets.
Gracias, Bets.
Selam Bets, senin bir numaran kim. The Sex Pistols mu yoksa The Clash mi?
Oye, Bets, ¿ quién es tu número uno, The Sex Pistols o The Clash?
Benim Bets.
Soy yo, Bets.
Betts, buraya gel.
Bets, ven aquí.