Beş dakika tradutor Espanhol
7,876 parallel translation
Beş dakika yapacak bir şey buluruz.
Seguro que podemos encontrar algo para hacer en cinco minutos.
Beş dakika daha?
¿ Solo 5 minutos más?
Beş dakika sonra kızakta buluşalım.
Nos vemos en la grúa en 5 minutos.
Beş dakika içinde gideceğim.
Me habré ido en 5 minutos.
Gösterim beş dakika içinde başlayacak.
La proyección empezará en cinco minutos.
Beş dakika uzaktasın.
Usted está a cinco minutos.
Beş dakika haşlayacaksın. Çöl zamanı bilmez.
Lo herviste por 5 minutos, pero esto no es solo minutos.
Gideli beş dakika bile olmamıştı ve o burada değil.
y ya no estaba aquí.
On beş dakika önce burada bir beşik vardı!
¡ Quince minutos atrás había una cuna aquí!
- Beş dakika içinde Pantelleria'ya inmiş olacağım.
Estaré aterrizando en Pantelleria en cinco minutos.
- Beş dakika içinde gidip gelirsen- -
Si vuelves en cinco minutos...
- Beş dakika ver bize, anne. - Tabii.
- Danos cinco minutos, mamá.
On beş dakika içinde demir alıyoruz.
Partiremos en quince minutos.
- On beş dakika uygun mudur?
¿ 15 minutos? Por supuesto.
- Onunla beş dakika konuşsan yeter.
- Habla 5 minutos con ella.
Acele etme 007 fakat beş dakika sonra Birleşik Güvenlik Biriminin yöneticisi şu kapıdan içeri girecek ve ona ajanlarımızdan birinin nasıl kendi başına Mexico'ya gitme kararı aldığını ve uluslararası bir olaya neden olduğunu açıklamam gerekecek.
Tómate tu tiempo, pero el jefe del Servicio de Seguridad Conjunto va a entrar y tengo que explicarle por qué un agente ha decidido largarse a México y provocar un incidente internacional.
Bana yalnızca beş dakika kazandırdın.
Solo me ha regalado cinco minutos.
Beş dakika önce veya beş dakika sonra, her şey farklı olabilirdi.
Cinco minutos antes o cinco minutos después, todo podría haber sido diferente.
Hayır, beş dakika veriyorum ona.
No, le doy cinco minutos.
Herhangi biri beş dakika mola..
¿ Quieren tomarse 5 minutos?
Beş dakika dinlenelim, sonra ikinci yarıya başlayalım.
Tomemos un descanso de cinco minutos y empezamos la segunda mitad.
Beş dakika yeter mi?
¿ Cinco minutos?
Beş dakika bile geçmeden başka bir erkek bulup çiftleşirler.
En cinco minutos tiene sexo con otro.
Ama beş dakika sonra bir baktım, zenci şeylerine bakıyordu.
Regresé a los 5 minutos, y estaba viendo pitos negros.
Beş dakika önce inanılmaz mutluydum.
Quiero decir, cinco minutos antes pensé que estaba en la cima del mundo.
Beş dakika sonraysa elimde güç falan kalmamıştı.
Y cinco minutos después, no tenía ningún poder.
Bana sadece beş dakika verin.
Sólo dame cinco minutos.
Tek yapman gereken beş dakika boyunca orada oturup Stanley Kubrick numarası çekmek.
Todo lo que tienes que hacer es sentarse allí durante cinco minutos y pretender ser Stanley Kubrick.
Merkeze beş dakika kesileceğini söyle.
Avisa al cuartel general que estarán desconectados por cinco minutos.
Adamlara beş dakika gerekiyor.
Estos tipos necesitan cinco minutos.
Beş dakika mola ver.
Tómate 5 minutos.
Bay Massey'e sadece beş dakika daha lazım.
Lo siento. Sr. Massey sólo serán cinco minutos más,
- Markie, beş dakika.
¡ Markie, cinco minutos!
On beş dakika.
Quince minutos.
Beş dakika önce çantasında buldum.
Lo encontré en su maleta, hace cinco minutos.
- Sadece beş dakika.
A sólo cinco minutos.
Beş dakika içinde hazırız.
5 minutos y estamos.
Affedersiniz hanımefendi, beş dakika.
Perdone, señora, cinco minutos.
Beş dakika daha kalırsam, beni buradan atarlar.
Me puedo quedar todavía cinco minutos.
Beş dakika içinde kendimden geçeceğim.
Me dormiré en cinco minutos.
Sadece beş dakika molam var dostum. Ben...
Tengo recreos de cinco minutos...
- Beş dakika müsaade edin, oldu mu?
- Muéstrenme. Nos tomará cinco minutos, ¿ de acuerdo?
Ben hâlâ beş dakika öncesindeki aynı kişiyim.
Sigo siendo la misma persona que era hace cinco minutos.
Her görüşme beş dakika sürecek ve daha sonraki görüşme için başka masaya gideceğiz.
Cada cita dura cinco minutos y luego nos movemos de lugar y pasamos a la próxima cita.
Beş dakika şimdi başlıyor.
- Cinco minutos, empezando ahora.
Beş dakika sonra orada buluşuruz.
Te veré ahí en 5 minutos.
On beş dakika öncesine kadar tuvaletten çıkamadım.
No me levanté del váter hasta hace 15 minutos.
Beş dakika daha, Vincent, sonra tamamız.
Cinco minutos más, Vincent, y listo.
Karakterlerimizi son görüşümüzün üzerinden yaklaşık on beş dakika geçti.
Cerca de 15 minutos pasaron, desde la última vez que dejamos nuestros personajes.
Beş dakika sonra ara.
Llame en 5 minutos.
Beş dakika.
Cinco minutos.