Bir planın var mı tradutor Espanhol
1,046 parallel translation
Ne yapıyoruz, Calvin, özel bir planın var mı?
¿ Qué? , Calvin. ¿ Planeas un programa especial?
İkinci bir planın var mı?
¿ Empiezas a tener dudas?
Lucy bir planın var mı, yoksa ben Pazar günü George Emerson'ı tenis oynamaya davet etmek istiyorum.
Para el próximo domingo, quiero preguntarle a George Emerson si quiere venir a jugar tenis.
Bu gece için bir planın var mı?
¿ Algún plan para esta noche?
Tam olarak nasıl yapacağımız konusunda bir planın var mı?
¿ Y cómo vamos a lograrlo exactamente?
Peki buradan kurtulmak için bir planın var mı?
¿ Cómo nos sacará de aquí?
Bir planın var mı?
Alguna idea?
- Bir planın var mı Müdür Bey?
- ¿ Tiene algún plan, Sr. Director?
Bir planın var mı?
¿ Ya tienes algún plan?
Cindy'yi öğle yemeğine davet etmeye gelmiştim... ama o burada olmadığına göre, senin bir planın var mı?
vine a invitar a Cindy a almorzar... pero como ella no esta aqui, tienes planes?
Önümüzdeki birkaç saat için bir planın var mı?
¿ Qué haces durante las próximas horas?
Aşağıya inmek için henüz bir planın var mı?
¿ Planeaste una estrategia?
Bir planın var mı?
- Todavía no. ¿ Tienes un plan?
Bir planın var mı?
Ya hemos hecho algunos planes?
İçeri girdikten sonrası için bir planın var mı?
- Tienes un plan, una vez que estemos dentro?
Bir planın var mı?
¿ Tienes un plan?
Charlie'yi gördüğünde uygulayacak bir planın var mı?
¿ Tienes un plan para cuando veas a Charlie?
Noel için herhangi bir planın var mı
¿ Tiene planes para la Navidad?
Bu akşama bir planın var mı?
Oiga, ¿ tiene planes para esta tarde?
- Bir planın var mı?
- ¿ Tienes un plan?
Bir planın var mı?
¿ Algún plan?
Bugün için bir planın var mı?
¿ Piensas hacer algo hoy?
Ne yapacaksınız, bir planınız var mı?
¿ Qué haréis ahora? ¿ Tenéis un plan?
Bunu ona nasıl söyleyeceğim konusunda bir plânın var mı?
¿ Tienes algún plan sobre cómo entregarlo?
Dinle, bir planım var hem hayatının aşkına kavuşmanı sağlayacak, aynı zamanda da kıçına tekmeyi basan heriften görkemli bir intikam almanı sağlayacak.
Escucha, tengo un plan que te hará recuperar al amor de tu vida y al mismo tiempo vengarte del tipo que te dio una paliza.
Kızımı yanımda getirmemin amacı, bu konuda bir planınız var mı öğrenmek istediğim içindir.
No tengo especial intención de traerla hoy. Primero quiero ver lo que tenéis planeado para esto.
- Bir B plânın mı var? - Şaşırtıcı ama doğru.
Pregúntame por el plan B.
Bu yabancının niye geldiğini öğrenebileceğimiz bir planım var.
Tengo un plan que dejará a este extraño al descubierto
Bir planın mı var?
¿ Tiene algún plan?
Öyle hınzırca bir planım var ki, gerisine bir kuyruk takıp, adını'çakal'koyabilirsiniz.
Tengo un plan tan astuto que podéis ponerle cola y parecerá un zorro.
Bu akşam için bir planınız var mı?
- ¿ Tienen planes para hoy?
Bende IRA'ya para yardımı yapmak isteyen bir kadın var.
Una esposa quiere hacer un plan de jubilación.
Yedek bir planınız var mı?
Pues os llevasteis el premio gordo.
Benim harika bir planım var. Bütün paramı alıp Coney Adası'na gidip sahil barlarında savaş öyküleri anlatacaksın.
yo tengo un plan infalible. - ah si - tomare todo mi dinero y volará una pancarta de Coppertone sobre Coney Island contando historias de la guerra en los bares.
Genel Kurmayımızın harika bir planı var...
Nuestro Estado Mayor tiene un plan brillante :
- Nagel'ın da mı bir planı var?
- ¿ Nagel también tiene un plan?
Şarkının adını bulabilmek için mükemmel bir planım var.
Escuchad, tengo el plan perfecto para averiguar esto.
Siz aptallar havalandırmayı alıp ailemi serinletmek..... için sadece bir planım mı var sandınız?
Tontos. iCreéis que solo tenía un plan para refrescarnos con aire acondicionado?
- Her hangi bir planın var mı?
¿ Tenéis un plan?
Güzel şehrimizin güvenliğini sağlamak gerektiğinde belediye başkanının bir planı var mıydı?
Cuando llegó el momento... de garantizar la seguridad de nuestra noble ciudad, ¿ el alcalde tenía un plan?
Daha iyi bir planınız var mı?
Diganme, tienen ustedes un mejor plan?
Bir planın var mı?
Tienes un plan?
Benim için bir planın mı var?
¿ Eso significa que tienes algo para mí?
Sayın Başkan, bir planımız var.
Sr. Presidente, necesitamos un plan.
Yarın için küçük bir barbekü planımız var.
Tenemos una pequeña barbacoa planeada para mañana.
Hepimiz komik bir kozmik kazanın kurbanları mıyız, yoksa her şeyin arkasında büyük bir plan mı var?
¿ De veras somos víctimas de un accidente cósmico de un cometa o es un gran montaje?
Mükemmel bir plânım var ama yardımın gerek.
Tengo el plan perfecto.
Gözlerinde "Bir planım var" bakışın var.
Se te ve en los ojos que tienes un plan.
Yoksa başka bir planın mı var?
Jesus. ¿ Es que hay algo en el aire? . ¿ Qué te pasa?
Seni reddeden ve beni seven bir yayımcıya bastırmaya kararlı mısın? Öyleyse bir planım var.
Pero si estás decidida a que te edite él,... el editor que te rechazó y que me ama, si así lo quieres... tengo un plan.
Buraya yalnızca belli insanların gelebileceği kadar uzak olduğunu düşünüyorsunuz, ama benim bir planım var.
Es verdad. Ahora, piense que esta vista es tan remota... que algunos pocos pueden disfrutarla, pero tengo un plan.
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
bir problem var 17
bir polis 52
bir problem mi var 54
bir parti 21
bir parça 29
bir planım var 127
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
bir problem var 17
bir polis 52
bir problem mi var 54
bir parti 21
bir parça 29
bir planım var 127