Bir rahip tradutor Espanhol
1,758 parallel translation
Bu tanrıların her birinin bir rahip sınıfı vardır. Bu kişiler belirli bir ölçüde aracılık yaparak o tanrıya nasıl tapılacağını size öğretir.
Y cada uno de estos dioses tenía una casta de sacerdotes que hasta cierto punto actuarían como intermediarios que te instruirán en la adoración a ese dios.
Hıristiyanlık geldiğinde, tektanrıcılık geldiğinde birden bire, bir rahip sınıfının tapınan kişi ile tapınç nesnesinin arasına girdiğini görürsünüz.
Cuando llega el cristianismo, cuando llega el monoteísmo, de repente tienes una casta sacerdotal moviéndose entre el adorador y el objeto de adoración.
Seyircilerin arasında bir rahip gördüm.
- Vi a un cura entre el público. - Para.
Bir rahip olarak sessizliğe alışkınım...
Como sacerdote, estoy acostumbrado.
Bir rahip olarak daha başarılı olabilirdim... ama erkek kardeşim o pozisyonu kaptı.
Yo deberia haber sido mejor forjado como una personalidad..... pero mi hermano ya tenia aquella posicion.
Sana birşey söylemek zorundayım. Tapınaktan bir rahip için üzgünüm.
Eres un debilucho patético para ser un monje de ese templo.
Bir rahip konferans verirse onlardan hiçbiri ne dediğini anlamaz.
Aun con tus charlas de monje, no entenderán lo que les estás diciendo.
Ya da bir rahip.
O un sacerdote.
Kardinal Jenkins, bu anlamlı keşfin başında Kiliseden uzaklaştırılmış bir rahip olmasından rahatsız.
Al Cardenal Jenkins le preocupa que una exploración de esa importancia la dirija un sacerdote en retiro sabático.
"Eğer İsa gerçekten yaşadıysa bir rahip bile değildi." ( yeni ahit - İbranilere mektup 8 : 4 )
"Si Jesús hubiera estado en la tierra, él ni siquiera hubiera sido un sacerdote." ( Hebreos 8 : 4 )
Kardeşim, sen bir rahip değilsin biliyorum ama bazı itiraflar yapmak zorundayım.
Se que no eres un padre, pero debo confesarme con alguien.
Ben bir rahip cinayetine yardımcı oldum.
He ayudado en el asesinato de un cura.
Anliyorum. Bir rahip ile doktordan daha kolay zaman geçirecegini düsündün. Pekala.
Ya veo, cree que le será más sencillo con un sacerdote que con un médico auténtico, está bien.
Nazilere karşı çıkan Alman bir rahip olan Martin Nemoer'den bir alıntı yapmama izin verin.
Permítame leer algo de Martin Niemöller un pastor alemán que se opuso a los nazis.
Tamam, bu adamla müzakere yapmaya çalışacağız ama,.. ... bir rahip ister ya da davranışları oyunu bitirip kendisini ve rehineleri öldürecek bir hal alırsa her şey biter ve trene saldırmamız gerekebilir.
Bien, tal vez podamos negociar con ese tipo, si pide un sacerdote o si su comportamiento refleja que va a acabar matándose o matando a los rehenes habrá que disparar y asaltar al tren.
Başka biri, New Orleans'tan bir rahip,.. ... fırtınanın tanrının sevgisinin bir işareti olarak görüyordu. Nehirlerin kenarlarındaki setlerin fırtına bitene kadar dayandığını söylüyordu.
Otro más, sacerdote de Nueva Orleans creía que era una prueba del amor de Dios porque los diques no se habían roto hasta después de la tormenta.
Beni hiç bir rahip ellemedi.
A mí nunca me ha tocado un sacerdote.
Onu başka kadınla beraber düşünme fikrinden hoşlanmıyorum Benle tanışmadan önce bir rahip gibi olduğunu bilsem bile
No me agrada la idea de pensar en él con otra mujer aunque sé que no fue un monje antes de conocerme.
- Size bir rahip gerek.
- Bueno, tienes antecedentes.
Kıskanç bir rahip bizi zehirledi.
Un sacerdote celoso nos mató.
Yada aptalca birşeyler yapmaya çalışabilirsin ve başka haklarını okumak için buraya bir rahip getiririz.
O puede intentar algo estúpido y le traeremos un sacerdote a que le lea otro tipo de derechos.
Her yanına tüpler bağlıydı. Nefes alamıyordu. Başında bir rahip bekliyordu.
Tenía tubos metidos por todos lados y no podía respirar y había un pastor ahí, esperando.
Allison adam Katolik bir rahip.
Allison, el hombre es un sacerdote católico...
Üstelik adam Katolik bir rahip ve bunun benim için hala bir anlamı var.
Y él es un Sacerdote Católico. Lo lamento, pero eso todavía significa algo para mí.
O bir rahip Allison.
Allison, él es un sacerdote.
Katolik bir rahip.
Es un sacerdote Católico.
Sana bir rahip gibi giyinmeni söyledim, ama hayır, sen bir rahibe gibi giyinmenin daha eğlenceli olacağını söyledin.
Te dije que fueras disfrazado de sacerdote. Pero no, pensaste que sería gracioso vestirte como monja.
Rahip sınıfı, bir tür spiritüel orta kademe yönetim haline gelmekte insanlık ile insanlığın aradığı, bizatihi kutsal olan varlık arasına girmektedir.
Tienes una casta sacerdotal convirtiéndose en una especie de gerencia media entre la humanidad y la divinidad que esta está buscando.
Rahip veya beyaz olman bir şeyi değiştirmeyecek.
No va a haber ninguna diferencia que sea cura u hombre blanco.
Papazımız, Rahip Glenn oğlunun ruhu için bir ayin düzenleyecek.
Nuestro sacerdote, el padre Glenn ofrecerá una misa para el descanso del alma de tu hijo.
Mak'ın annnesi ve babası dua etmek için bir rahip ayarladılar.
Nak.
Biliyorum. Ama rahip çok uğurlu bir gün olduğunu söyledi.
Pero el sacerdote dice que es un día muy auspicioso.
Evet, gazetede hep bir... nin dizine yatmış yargıç ve rahip haberi olur.
Siempre hay alguna historia en el periódico sobre un juez o párroco con una puta.
Bir daha sakın bana böyle dokunma, Rahip.
¡ No vuelva a tocarme con eso, sacerdote!
- Küçük bir Budist rahip ne yapar?
- ¿ Qué hace un pequeño Lama?
Titreyerek düşen beyaz kar... Derin bir sevda tuzağına düşmüş gibi görünüyor. ( Rahip Mansei'nin şiiri.
Como el agitar de la nieve descendiendo profundamente en las redes del amor.
Güzel bir tören oldu rahip.
No fue esa una bonita ceremonia que hizo el padre.
Belgeye göre, adamlarından ikisi ünlü bir uyuşturucu satıcısını kaçırmış ve kelepçeli olarak rahip satıcıların bölgesine bırakmışlar.
- También dice que.. dos de sus oficiales cogieron a un traficante y lo abandonaron esposado en el territorio de un traficante rival en otoño del 2004.
- Rahip Justin'le bir işim vardı.
- Tengo asuntos con el Hermano Justin.
Şimdi iyi bir domuzcuk ol ve ayıl çünkü Rahip J zihninin apaçık olmasını istiyor ki seni usülüne uygun doğrayabilelim.
Ahora sé un buen cerdito y ponte sobrio porque el hermano Jay te quiere con la mente despejada. Así podemos matarte apropiadamente.
"Rahip Justin ile birlikte bir saatlik inanç ve umut programı."
Una hora de fe y esperanza con nuestro Hermano Justin.
Sizinle nihayet tanışmak çok büyük bir onur Rahip.
Debo decir que es un honor finalmente conocerlo, Reverendo.
Rahip'in canına bir defa
Ya hemos tenido un atentado...
Rahip Justin'in dediği gibi, bu cemaat... bir trajediden doğdu.
Como el hermano Justin ha dicho, esta congregación... nació de la tragedia.
Rahip Purdy'nin peşine takılmama bir şey demeyeceğine emin misin?
Hey... somos amigos... ¡ COMPADRES!
Sonuncusunda rahip, haham ve bir Mormon misyonerle üçlü takım kurdular.
- 5 veces me lo hicieron. La última vez se unieron con un cura, un rabino y un misionero mormón.
Bayan Davison'a, bir terapist ya da rahip tutmasını söyle.
Dile a la madre que traiga a un terapeuta o a un sacerdote.
Evet, adam bir rahip.
Y es sacerdote.
Rahip tacizi klasiğini tercih.. ... edebilirdik ama biraz daha karmaşık bir şey olsun dedik.
Claro, está la ruta clásica del cura pedófilo pero quisimos hacer algo diferente.
Buradan yarım kilometre uzaklıkta rahip kılığında bir kaçakçı bulduk cebinden Nijerya parası ve bu çıktı.
Hallamos a uno de los contrabandistas como a medio kilómetro de aquí vestido como cura, con dinero nigeriano en los bolsillos. Y con esto.
- Bir rahip olarak yapabileceğim hiçbir şey yok.
- No hay nada que pueda hacer.
rahip 245
rahipler 22
bir ricam olacak 16
bir resim 22
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bir randevum var 102
rahipler 22
bir ricam olacak 16
bir resim 22
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bir randevum var 102