Blöf yapıyor tradutor Espanhol
299 parallel translation
Blöf yapıyor olabilir, bilgi sızdırmayı umut ediyordur.
Podría estar mintiendo para obtener información.
Düşünüyorum da, Yordy sadece blöf yapıyor.
Personalmente creo que Yordy sólo está faroleando.
Ya da yalnızca blöf yapıyor.
Era un puro farol.
Şimdi kim blöf yapıyor?
¿ Quién va de farol ahora?
Blöf yapıyor.
Está fanfarroneando.
- Blöf yapıyor.
¡ Hablaba en serio!
Sana, blöf yapıyor diyorum.
- Te digo que es un farol.
Blöf yapıyor sandım.
Creía que era guasa.
Blöf yapıyor.
¡ Era un farol!
Blöf yapıyor.
Está mintiendo.
Bence Prescott blöf yapıyor.
No, no. Creo que Prescott se está tirando un farol.
- Blöf yapıyor değil mi?
- Está mintiendo, ¿ no?
- Onu dinlemeyin general. Blöf yapıyor!
- No le escuche, general. ¡ Es un farol!
- Blöf yapıyor.
- Va de farol.
Blöf yapıyor.
Es un farol.
Parks sanki blöf yapıyor.
Parks quizá quiere engañarnos.
- Sadece blöf yapıyor.
Sólo está alardeando.
- Blöf yapıyor.
- Está fingiendo. ¿ Sra. Hastings?
- Blöf yapıyor!
- ¡ Es un farol!
Bence hep blöf yapıyor.
Creo que fanfarronea.
Sadece blöf yapıyor.
Sólo está tratando de ser una carnada.
Blöf yapıyor.
Va de farol.
Blöf yapıyor, blöf yapıyor.
- Está alardeando. - Está alardeando.
Sana söylüyorum, blöf yapıyor.
Te digo que está alardeando.
- Blöf yapıyor.
Es un farol.
Blöf yapıyor!
¡ Es un truco!
Blöf yapıyor muydu?
¿ Era un alarde?
Blöf yapıyor.
Sólo ha sido un farol.
Özür dilerim. Blöf yapıyor sanmıştım.
Pensé que estaba mintiendo.
- Yok canım. Blöf yapıyor, değil mi?
- Es puro cuento. ¿ Verdad?
Bunu blöf yapıyor olabileceğini düşündüğün, saldırmaya hazır... bir Romulan'a söyler misin?
¿ Le explicas al romulano a punto de atacar que tú percibes que es un farol?
Komutan Riker blöf yapıyor olabilir Wesley.
Quizá esté echándose un farol.
Müvekkiline rezil olmamak için blöf yapıyor.
Guarda las apariencias ante sus clientes para que crean que tiene algo.
Hayır. Blöf yapıyor.
Sólo es un farol.
yıldız filosu blöf yapıyor.
Seguro que es un farol.
- Blöf yapıyor. Kimseyi bırakmaz.
- No es verdad.
Blöf yapıyor Vince. Dert etme.
Quiere engañarnos, Vince.
Arkadaşların hızlı olabilirler ; ama benim kafanı delmemden daha önce değil. Beni anladın mı? Blöf yapıyor.
Tus amigos quizás me agarren, pero no antes que te levante la tapa de los sesos.
Sana blöf yapıyor Elliot.
Él está presionándolo, Elliot.
- Blöf yapıyor.
Está mintiendo.
- Beni durdurmaya çalışma! Blöf yapıyor. Ona ihtiyacı var.
Muy pronto te encontrarás con él.
Blöf yapıyor.
Lo quiere asustar.
- Blöf yapıyor.
- Lo que dice es un farol.
Blöf yapıyor.
Es una mentira, una trampa.
Blöf yapıyor, Joy Boy!
Bravatas, Alegre.
Blöf yapıyor. Aklını kaçırmışsın, Jenkins.
Lo dice por hablar.
Blöf yapıyor.
- Quiere engañarnos.
Ama öyle iyi rol yapıyor ki, kimse bunun blöf olduğunu düşünmüyor ve herkes onun çok tehlikeli olduğuna inanıyor.
Pero actúa tan bien que nadie la descubre y todos creen que es muy peligrosa.
Sence blöf mü yapıyor?
¿ quieres? ¿ Crees que va de farol?
Blöf mü yapıyor, yoksa kartlara sahip mi?
¿ Es un farol o de verdad tiene buenas cartas?
Hepsi de blöf. Hastalığı gibi bunu da dikkat çekmek için yapıyor.
Todo ello no son más que las mentiras de una chiflada como las enfermedades que simula para atraer un poco de atención.