Britanya tradutor Espanhol
1,597 parallel translation
George Michael, Rita'yı Küçük Britanya'ya götürür.
Ve a buscarlo. Así, George Michael llevó a Rita a la Pequeña Bretaña.
Michael, sevgi üzerine olmadığını anladığı düğünü iptal etmek için Küçük Britanya'ya gider.
Michael fue hasta la Pequeña Bretaña para cancelar la boda ya que se había dado cuenta de que no era por amor.
Küçük Britanya'nın hepsi onun. Cleveland'daki Küçük Britanya da.
Es dueña de la Pequeña Bretaña y de la Pequeña Bretaña de Cleveland.
Tabii, saçma Denizde Britanya fikri hayat bulursa hepsini kaybedeceğiz.
Claro que quizá perdamos todo si sigue adelante con su absurda idea de Mar Bretaña.
Büyük Britanya hükümetinin, uzaylı saldırısına karşı yapacağı eylemlerin ayrıntıları.
Detallando las acciones a tomar por el gobierno de Gran Bretaña... -... en caso de incursión alienígena.
Dünya ulusları, Büyük Britanya'yı izliyor.
Las naciones del mundo observan al Reino Unido.
Britanya'daki Mars görevinden sorumlu bilim adamları Guinevere Bir Uzay Sondası'yla tekrar bağlantı kurdular.
Los científicos a cargo de la misión británica a Marte han restablecido el contacto con la sonda espacial Guinevere.
- Britanya'nın Altın Çağı.
- La Era Dorada de Gran Bretaña.
Kabine toplasında ve tehlike esnasında Büyük Britanya'da dört tane sağlam duvar vardır.
Si el Consejo está en sesión y en peligro estas son las 4 paredes más seguras en Gran Bretaña.
Büyük Britanya, ana geminin tam altında duruyor.
El Reino Unido está localizado bajo el seno de la nave nodriza.
Britanya malı!
¡ Fabricado en Gran Bretaña!
Britanya Altın Çağı'nın mimarı.
La artífice de la Era Dorada de Gran Bretaña.
Büyük Britanya'nın lideri.
líder de Gran Bretaña.
Bu seçimdeki rekabetin üslubu çağdaş Britanya'nın politik manzarası hakkında ciddi sorular sorulmasına sebep oldu.
Se ha cuestionado gravemente el panorama político actual en Gran Bretaña
CDC, mikrop taşıdığından şüphelenen ya da taşıyan biriyle temasa geçmiş olan herkesin... Az önceki haberlere göre Çin, Büyük Britanya ve Rusya'da hava trafiği tamamen yasaklanmış ve limanlar yabancı gemilere kapatılmış. Efendim.
El CCE avisa que todo el que sospeche que puede tener el virus o que pueda haber estado en contacto con alguien que lo tuviera que se ponga en cuarentena y contacte- -
Kendisi Britanya başkonsolusudur.
Consejero General Británico de Egipto.
Kesinlikle Seni geberteceğim! Vatikan`ın dikkatine : Az önce Londra`dan Roma`ya seyahat eden Büyük Britanya gemisi "Tristan" `ı gasp ettim.
¡ Juro que te mataré! ha sido secuestrada. en menos de una hora.
Büyük ihtimal çok iyi işlenmiş, bir çift saç tokasıydı, şu anda öyle görünmeselerde, kenarlarında küçük dairesel desenleri vardı, yaklaşık 4,500 yıl öncesinde yapılmışlardı - büyük ihtimal Britanya adalarının gördüğü en büyük hazineydi bunlar.
Puede que ahora no parezcan mucho, pequeñas, tan sólo con un diseño simple en el borde, pero en la época en que fueron creadas y lucidas, eso es hace cerca de 4500 años atrás, estos probablemente eran los más grandes tesoros que alguien poseyera en las Islas Británicas.
Eski Auschwitz mahkumları hayatlarını yeniden kurmaya çalışırken kampta çalışan bazı Almanlar diğer Alman askerleriyle birlikte Britanya'ya vardı.
Mientras los ex prisioneros de Auschwitz luchaban por reconstruir sus vidas, algunos de los alemanes que habían trabajado en el campo llegaron a Inglaterra, junto con otros miembro de las fuerzas armadas alemanas.
Birleşmiş Milletler Federasyonu'nun ilk maddesi gereğince... Kara Şövalyeler'in, Britanya İmparatorluğu'nun bir sömürgesi olan Bölge 11'de isyan çıkarıp Japonya'yı bağımsızlığına kavuşturma isteği kabul edildi. Kyushu'nun kıyısında, 1.
la Orden de los Caballeros Negros ha desembarcado en la Colonia de Britania conocida como Área 11. liderando el ataque principal.
Bir savuma hattı oluşturun ve Britanya Hükümeti binasını ablukaya alın!
aislaremos la Oficina de Gobierno del Área 11!
Neden Britanya Ordusu'na karşı savaşıyorum?
¿ Por qué...? ¿ Por qué estoy combatiendo contra el ejército de Britania?
Bayrağa bakılırsa gelen düşman gemisi Britanya İmparatoru'na ait.
soy yo! ¡ Al parecer se trata de la Nave Insignia del Emperador de Britania!
Dün için teşekkür ederim, Bay Britanya Vampiri.
Vampiro de Britania.
Demek, Bay Britanya Vampiri bir kahraman olmak istiyor?
¿ el Señor Vampiro de Britania desea convertirse en un Héroe?
Biz İsa karşıtı ucubeleri yok etmek ve Britanya İmparatorluğuna... ve Protestan Kilisesine zarar vermeye çalışanları durdurmak için kurulmuş gizli bir örgütüz.
Somos el servicio secreto creado para destruir a estos fenómenos anticristos... Aquellos que se atreverían a ensuciar al Imperio Británico y a la Iglesia Protestante.
Hatta Britanya Müzesi bile şu anda arşivlerine bakıyor.
Incluso el Museo Británico está buscando en todos sus archivos...
Britanya. Eski Roma toprakları.
Britania las viejas tierras romanas.
- McFly, yeni Britanya istila grubu...
Cantó McFly, una banda de la Invasión Británica.
Ya Britanya Halkı?
¿ El pueblo británico?
... trajediler, onun hayatını talihsiz bir biçimde etkilerken o, Britanya ve tüm Dünyadaki pek çoklarının hayatına neşe ve şefkâtle dokundu.
Tristemente tocados por la tragedia... ella tocó la vida de tantos otros... en Gran Bretaña y alrededor del mundo... con alegría... y con consuelo.
Bütün insanlar sadece, Britanya'da değil, her yerde, insanlar Prenses Diana'ya inandılar.
La gente en todas partes... no solo aquí en Gran Bretaña, en todos lados... mantuvieron la fe con la Princesa Diana.
Başbakan, Galler Prensesi'nden övgüyle söz ettiği konuşmasında Britanya Halkı'nın ona hep bağlı olduğuna onu hep sevdiğine ve onun "Halkın Prensesi" olduğuna değindi.
La gente británica, dijo... mantuvo la fe con la Princesa Diana... la amaron... era la Princesa del pueblo.
Peki ya, Bay Blair'ın bir sonraki önerisi, "Şu Britanya Bayrağı'na da bir el atsak" olursa?
¿ Y la Unión Jack? ¿ Fue esa la próxima sugerencia del Sr. Blair?
İnsanlar bu ülkede bir değişiklik arzuluyorlardı, güzel sonuç ise gerçek yenilikçiler önderliğinde gerçek bir devrim! Britanya halkı!
La gente pide un cambio en el país... el resultado es una revolución silenciosa que toma lugar... liderado por el verdadero modernizador, el pueblo británico.
Bay Blair, Britanya halkını, benden daha iyi tanıyan ve de onların erdemi ve yargısına benden daha çok inanan biri olabileceğinden şüpheliyim.
Dudo que haya alguien que conozca al pueblo británico más que yo, Sr. Blair... o que haya alguien que tenga una fe más grande en su sabiduría y juicio.
O üzücü haberin geldiği geçen Pazar'dan beri Diana'nın ölümünün, Britanya ve tüm dünyada ne kadar büyük bir kedere yol açtığına tanık olduk.
Desde la terrible noticia del Domingo pasado... hemos visto en toda Gran Bretaña y alrededor del mundo... una abrumadora expresión de tristeza por la muerte de Diana.
Britanya'lı bir kızdı ama şeffaftı milliyeti.
Una chica muy británica... que trascendió la nacionalidad.
Büyük Britanya, dünyadaki en büyük süpergüçtü ve imparatorluğun tüm yükü kölelerin sırtının üzerindeydi.
La Gran Bretaña era la más poderosa súper potencia de la tierra y su imperio fue construido con el trabajo y esfuerzo de los esclavos.
Bu nedenledir ki birkaç dilenci kılıklı doktor ve gezgin papaz dışında Britanya'nın sıradan vatandaşları kölelik konusundan bir haber durumdadır.
Y es por eso que, aparte de algunos pocos curanderos mendigantes y clérigos itinerantes, el pueblo pobre británico no está preocupado por toda esa cuestión del esclavismo.
Bize, Büyük Britanya'ya, koruduğumuz değerlere!
¡ Contra nosotros, la Gran Bretaña!
Yurtiçi ve Yurtdışı Köle Ticareti Kanunu köle ticaretinin tüm Britanya İmparatorluğu'nda kaldırılmasına ilişkin değiştirilemez yasa tasarısı.
Sobre la Ley sobre la Esclavitud Nacional y Extranjera, el proyecto de ley para la abolición del comercio de esclavos en todo el Imperio británico.
Büyük Britanya'yı Kurtarma Fonu kurdum.
He creado el Fondo de Salvar a Gran Bretaña.
Amacımız Büyük Britanya'dan tamamen ayrı bir İrlanda Cumhuriyeti kurmaktır.
Nuestro mandato es por una República de Irlanda separada de Gran Bretaña. - Una decisión democrática.
Evet bir çekişme vardı, ama Britanya öndeydi.
Sí había una carrera armamentista, pero liderada por Inglaterra.
Britanya Ordusu neden geri çekiliyor?
¡ Que todas las unidades se retiren! ¡ ¿ Por qué el ejército de Britania está retrocediendo?
SADECE BRİTANYA ASKERLERİ AYAKTA
SÓLO Inglaterra PERDURA
BRİTANYA, KARANLIK ÇAĞLAR
BRITANIA, LA EDAD DE LAS TINIEBLAS.
GÜÇLÜ VE ACIMASIZ KRALLARI TARAFINDAN YÖNETİLEN İRLANDA'LILAR BRİTANYA'LILARI ZORLA KONTROLLERİ ALTINA ALDILAR.
GUIADOS POR SU PODEROSO Y DESPIADADO REY... LOS IRLANDESES HAN SUBYUGADO A LOS BRITANOS...
Britanya kabileleri.
- SAJONIA Mírennos.
"İngiliz bisikletçi Chris Boardman,..." "... Büyük Britanya'nın olimpiyat şampiyonu... "
El corredor inglés Chris Boardman, campeón olímpico de Inglaterra está seguro de batir el récord de la hora establecido recientemente por Obree.