English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Constant

Constant tradutor Espanhol

24 parallel translation
Benjamin Constant ve Mme de Stael burada yaşamışlar.
Benjamín Constant y la señora de StaeI vivían allí.
Ben şef Constant.
Soy el comisario Constant.
"Adolphe". Benjamin Constant.
Adolphe, de Benjamin Constant.
Kral Constant İngiltere'nin ilk Hıristiyan kralıydı.
Constant fue el primer rey cristiano de Inglaterra.
Babası, Kral Constant'ı öldürdüm.
Yo maté a su padre, el Rey Constant.
Kral Constant bir tirandı.
El Rey Constant era un tirano.
Kral Constant öyle değildi.
- El rey Constant no fue.
Tamam, çay olarak Constant Comment ve mide- -
Tengo té de rosas.
Öyleyse, harp ile Man of Constant Sorrow'u çalacağım.
Cantaré Man of Constant Sorrow con la cítara de caja.
Kit Lambert'ın babası, Constant Lambert Kraliyet Balesi'ni kurmuştu.
El padre de Kit Lambert, Constant Lambert, creó el Royal Ballet.
"Babam Constant Lambert The Who'ya bayılırdı."
"Mi padre, Constant Lambert, habría adorado a The Who."
Bunu cüzdanıma Constant hatırası diye koydum.
puse esto en mi cartera como recordatorio constante.
Desmond, Constant adlı bölümde bilinç düzeyinde yolculuk yapmıştı.
Vimos a Desmond conciente de su viaje en el Episodio La Constante.
Lexie Persimmon her hafta Planck's Constant'taki kutudan bir mektup aldi. Ve mühürlenmemis zarfta bir mektubu hizli postayla gönderdi.
Cada semana caqui Contacto Lexie dotación del tambor de la constante de Planck que nos envíe un sobre cerrado por correo urgente.
Sence haberlerdeki resmim "Constant craving" şarkısını söylüyormuşum gibi göstermiyor mu?
¿ Crees que mi foto en las noticias me hace parecer como si debiera estar cantando por antojo?
Bizde çayüzümü, ahududu, ginseng, Sleepytime, yeşil çay, limonlu yeşil çay, limonlu ve ballı yeşil çay karaciğer felaketi, ballı zencefil, balsız zencefil, vanilya-badem, beyaz yer mantarı, çayüzümü-papatya, vanilya ceviz, Constant Comment
Tenemos de mora, frambuesa, ginseng, valeriana... té verde, té verde con limón, té verde con limón y miel... desastre hepático, jengibre con miel, jengibre sin miel... vainilla con almendras, trufa blanca, arándano con manzanilla... vainilla con nuez, Constant Comment y...
83 yaşında mütevazi, sessiz ve sadece iyiliği olan bir rahibe.
Hermana Mary Constant, 83 años de silencio, humilde, la monja mas bondadosa.
Rahibe Mary Constant.
Hermana Mary Constant.
Evet. Tıpkı Benjamin Constant'ın romanındaki kişi gibi.
Sí, como el personaje de la novela de Benjamin Constant.
Anna ile karşılaştığımız zaman ikimiz de Benjamin Constant'ın "Adolphe" romanını okuyorduk.
Leía Adolphe, la novela de Benjamin Constant y Anna también cuando nos conocimos.
Madem Benjamin Constant'ı okudun, şimdi de Lis Kant'ı oku.
¿ Leíste a Benjamin Constant? Ahora lee a Kant.
O gece, kafam, kötü-ham karışımı bir şarabın etkisiyle ağırlaşmış sırtım, Pierre'in tüyler ürpertici kanepesinde mahvolmuş Benjamin Constant'ın romanının ilk sayfalarını okumaya çalışırken ailemizin geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiğinden hiç şüphem yoktu.
Aquella noche, con la cabeza pesada por la impiadosa mezcla de gran reserva y vinucho la espalda molida por el espantoso sofá de Pierre tentado de leer las primeras páginas de la novela de Benjamin Constant no dudaba de que nuestra familia había alcanzado una especie de punto sin retorno.
"Constant dates."
"Citas constantes".
Şunu dinle Rahibe Mary Constant.
Escucha esto...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]