Derhâl tradutor Espanhol
1,262 parallel translation
Derhâl gitmen lazım.
- Debe irse, ahora. - ¡ No!
Derhâl Başhekim Dr. Reynolds'ı bulun ve burayı aramasını...
Necesito que encuentre a su jefe de personal, el Dr. Reynolds, y hacer que llame a este- -
Derhâl.
Ahora mismo.
164 ve 94'e derhâl bir ambulans gönderin.
Necesito una ambulancia en la 164 y la 94 lo más pronto posible.
Silahları indirin, derhâl!
¡ Bajen las armas, ahora!
Bence masanı boşaltıp derhâl ayrılmalısın.
Me parece que deberías limpiar tu escritorio y largarte inmediatamente.
Herkesin derhâl yatmasını istiyorum!
Quiero a todos en la cama de inmediato.
Derhâl buraya gel.
Maldito vuelve aquí.. pronto!
Derhâl otur!
Siéntate ya mismo.
Eğer varsa, derhâl söylemeni istiyorum.
Si pasa algo, dímelo ya mismo.
- Kes şunu derhâl!
- ¡ Paren ya mismo!
Derhâl evimi terk etmeni istiyorum, Shanks.
Te quiero fuera de mi casa, Shanks.
Derhâl analiz edilmesi gerekiyor.
Necesito que lo analices. Ahora mismo.
Hayalhane'yi derhâl terk edin lütfen!
Por favor, abandone el imaginario, inmediatamente.
Derhâl Doktor Troy'la görüşmem gerek!
Debo ver al doctor Troy ahora mismo.
Derhâl buraya güvenliği gönderin. - Yavşak herif.
Envía a seguridad aquí de inmediato.
Derhâl gidin!
¡ Ve, inmediatamente!
Derhâl.
¡ Ahora!
Derhâl geliyor.
Enseguida.
-... onlara derhâl ihtiyacımız var.
- Los vamos a necesitar cuanto antes.
Marshall, bana derhâl gerçeği söylemezsen yemin ederim...
Marshall, te juro por Dios, si no me dices la verdad ahora mismo- -
Derhâl yanına gitmem gerektiğini söyledi.
Dijo... Que necesitaba que fuera allí inmediatamente.
Şunu derhâl kasabın yanına götürün!
Bien, ¡ envíenla al carnicero!
6. Ordudaki şu kâhinden derhâl kurtulabilir misiniz bir zahmet?
Podrían, por favor, ¿ deshacerse de esa clarividente de la 6ta.
Derhâl uçağı hazırlayın.
Preparen un avion, ahora.
- Onu durduralım mı? - Derhâl, lütfen.
- De inmediato, por favor.
Bennett cinayetinin olay mahalli fotoğraflarını derhâl istiyorum.
Necesito todas las fotos de la escena del crimen Bennett de inmediato.
Derhâl efendim.
Señor, de inmediato.
Derhâl bazı cevaplar istiyorum Bay Perry.
Quiero respuestas señor Perry, y las quiero ahora.
Derhâl avukatımı görmek istiyorum.
Y me gustaría ver a mi abogado ahora.
- Zaten bence çok uzun zaman oldu. - Onu derhâl çıkartın.
Sáquelo de allí, ahora.
- Derhâl müdürünle konuşmam gerektiğini söyledim sana.
- Le dije que necesitaba... hablar con sus superiores urgentemente.
Dikkatimi derhâl bu konuya yoğunlaştıracağım.
- Muy bien. Obtendrá... mi atención, inmediatamente.
Derhâl müdürünüzle görüşmek istiyorum.
No he hecho nada malo.
Bana derhâl cevap verin yoksa Julia'yı mahkemeye çıkartırım ve orada bana gerçeği söylemek zorunda kalır.
Respóndame ahora o me veré obligado a llevar a Julia ante la Corte. Y ella no tendrá opción a decirme la verdad. - ¿ Le haría eso a ella?
Müdürüm, binlerce Temperance Grubu üyesi adına, eşiniz gibi bizi destekleyenler adına o yerin derhâl kapatılmasını talep ediyorum.
Inspector, el comportamiento de miles de miembros de la Liga de la Moderación apoya nuestra causa. Así como su esposa. Demando que el lugar sea cerrado inmediatamente.
Görünüşe göre gizemli hastamızın hastane masrafları derhâl ve peşin ödenmiş.
Bueno, parece que las facturas de hospital de nuestro paciente misterioso fueron pagadas puntualmente y por completo.
Derek, Bayan Gallin'in tam tomografisini çek. Derhâl.
Derek, necesito que le hagas una tomografía axial completa a la Sra. Gallin, con urgencia.
- Keseyim mi derhâl?
- ¿ Debería parar "con urgencia"?
- Cidden derhâl?
- ¿ En serio "con urgencia"?
- Her şey derhâl.
¡ Todo es "con urgencia"! "Con urgencia", "con urgencia", "con urgencia".
- Derhâl! Derhâl!
- ¡ "Con urgencia"!
Bitti. Derhâl.
Terminé. "Con urgencia".
Derhâl.
Enseguida.
Aklına bir fikir gelmeye görsün derhâl hazır olmanız,.. ... not almanız gerekiyordu.
Así, cuando se le ocurría algo, había que meterse en el baile y tomar notas.
Derhâl bana cevap ver.
Contéstame, ahora!
Her şeyi baştan almak gerekecektir. Clouzot'nun derhâl Reggiani'nin yerine geçecek bir oyuncu bulması lazımdır.
Debía empezarse todo nuevamente, y Clouzot tenía que hallar otro actor, y rápido.
Derhâl!
¡ Ahora!
Vietnam'daki savaşa derhâl son verin.
ACABAD CON LA GUERRA DE VIETNAM YA
- Derhâl bakıyorum efendim.
Inmediatamente, Sr.
- Derhâl efendim.
- Inmediatamente, Sr.