English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Diyemezsin

Diyemezsin tradutor Espanhol

1,008 parallel translation
Kör müsün sen? Aşk diyemezsin buna, çünkü senin yaşında coşkun değildir insanın kanı, durgunlaşır, akla uydurur aşkını.
No lo llaméis amor, pues a vuestra edad la pasión está domeñada y obedece al buen juicio.
Ben yaptım diyemezsin elbet.
Tú no puedes decir que he sido yo.
- Margo'ya taviz diyemezsin.
- Margo nunca ha sido un compromiso.
- Öfken için seni suçlamam Pakanah ama bana yalancı diyemezsin.
No me extrafia que estés furioso, Pakanah, pero no me gusta que me llamen mentiroso.
Ama buna pek gelişme diyemezsin.
Pero no era eso lo que yo me proponia.
Sen ki öz be öz Romalısın, Brutus Roma'ya eli bağlı gider diyemezsin.
No creas, noble romano, que Bruto irá a Roma como cautivo.
Starrett, seni uyarmadım diyemezsin.
Bien, Starrett, por avisar que no quede.
Babaları bilirsin, birşey diyemezsin.
Bueno, ya conoces a papá. No puede evitarlo.
Tüm kasaba seni sever, seni örnek alırken onlarla dost olmazsan, şikâyetim yok diyemezsin.
Un hombre que hace amigos con un pueblo entero que le aprecia... y no mira por él, no hace las cosas bien.
Artık benim için kıskançsın diyemezsin.
Espero que ya no me acuses de estar celoso.
Ona Teddy diyemezsin.
No debes llamarlo Teddy.
Evet, bu kişye sadece cani diyemezsin. Dejenere olmuş.
Nunca se sabe con un criminal como éste.
Ona tipik bir gammazcı diyemezsin. Kendini bir gazeteci olarak görüyor.
No se te ocurra llamarle soplón, él se considera un periodista.
Efendi Tsugumo içinde yaşadığın dünyaya karşı koyamaz zamanın gelgitlerine de dur diyemezsin.
Honorable Tsugumo no se deje confundir por estos tiempos. Es inútil resistirse a la corriente.
Bana budala diyemezsin, sana yardım etmeye geldim buraya.
No me llames idiota. he venido a ayudaros.
Onlara gelme diyemezsin.
No puedes decirles que no vengan.
Hiçbir şey diyemezsin.
No puedes decir nada.
Bana yaratık diyemezsin. Hele bi hanfendi gibi parasını ödiycem diyince.
No toleraré que me llamen bruja cuando he ofrecido pagar como una dama.
Melissa, hayır diyemezsin.
Melissa, no puedes negarte.
Peki, oğlum, bana kötümser diyemezsin ama, bence bu araç türünün tek örneği değildir.
Bien, muchacho, difícilmente puedes llamarme pesimista, pero... creo que es muy probable que... que este sea un artefacto único en su tipo.
Ve İrlandacayı anlayan birisine Kötü diyemezsin Herkes bunu yapamaz işte
Y cualquier hombre que comprenda a los irlandeses no puede ser considerado completamente malo.
Benim arabamda bana kapa çeneni diyemezsin. Dışarı!
No me digas que me calle en mi auto. ¡ Bájate!
- Onu görme diyemezsin. - Başlama atışı yapmak gibi olur.
No puedes impedirle salir con él.
Buna hayır diyemezsin.
No se lo cuentes a nadie.
Çünkü ailede bir temel yoksa evim var diyemezsin.
Una casa sin buenos cimientos no se sostiene.
Sör Gerald Nabarro'nun da Simon adında bir karidesi varmış ama ona çatlak diyemezsin.
Sir Gerald Nabarro tiene una gamba que se llama Simon... y no dirá nunca que está loco, ¿ verdad?
Öyle kolayca "Paraya ihtiyacımız var." diyemezsin.
No puedes decir sin más "Necesitamos dinero."
- Bana "Çekil git!" diyemezsin!
- ¡ No me hables así!
Biz Polis diyemezsin istedim ne.
Ni aun queriéndolo, ahora ya no podemos llamar a la policía.
Hayır, diyemezsin.
¡ No, no puede!
Yoktu diyemezsin.
Niégalo.
Aranızdaki ilişkiyi bilmiyorum ama buna kafayı taktım diyemezsin.
No puedo decir que no tengo un doctorado.
Bana kapa çeneni diyemezsin! Burası benim evim!
¡ No me calles, es mi casa!
Bana pislik diyemezsin, bunu yapmana izin vermem.
¡ No me vas a insultar y luego irte de rositas!
Bana "mook" diyemezsin.
- No puedes llamarme gilipollas.
Bir kızın yanına gidip, bir buket uzatıp şöyle diyemezsin...
No puedes llegar con un ramo a la chica y decirle :
Neden "Güzel bir burnu var." "Dün gece bir rüya gördüm." denir ama "Büyük bir aleti var." "Dün gece beni arkamdan yaptı." diyemezsin.
¿ Por qué dijiste : "ella tiene una hermosa nariz." "Tuve un sueño anoche."? ¿ Pero no puedes decir : "él tiene un gran pene. El me tomó por detrás anoche."
Beni uyarmadı diyemezsin! Sana defalarca... para harcadım!
¡ Te lo he dicho, muchas veces!
- Geçmişe bakıp şu an harika hissediyorum diyemezsin.
- No puedes volver y... sentirte genial ahora...
- Hepsinin canı cehenneme. - Öyle diyemezsin.
- A la mierda con ellos.
Öyle diyemezsin!
- No digas eso.
Canı cehenneme diyemezsin.
No puedes mandarlo a la mierda.
- Bunu bana diyemezsin!
¡ No me digas eso!
Ölümleri için çok bir şey diyemezsin.
Es difícil de decir si están muertas.
Bunu diyemezsin. Buna hoş diyemezsin.
Pero no puedes decir eso, No puedes decir que es bonito,
Woodford, ereksiyonunu evliliğimin ortasına getirip sonra da "Benim değil!" diyemezsin!
No interfiera en mi matrimonio con una erección... para luego negarla.
Sadaka bile diyemezsin!
Han dejado propina.
Bak, değil diyemezsin.
Míralo, no puedes negármelo.
Diyemezsin Williams!
Y si puedo decirlo... ¡ No puedes, Williams!
Pekala, onu öldürdüm ama buna cinayet diyemezsin.
- ¿ Así que asesinaste a tu mujer?
- Bana salak diyemezsin!
¡ Está muerto, idiota! ¡ No me diga idiota!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]